Umut Yıldızı eylemi son buldu

Umut Yıldızı Derneği Başkanı Kamil Altay, Almanya'daki gençlik dairelerinin yapılarının sorgulanmasını isteyerek “Gençlik dairelerini denetleyen bir birim veya bir mekanizma yok. Gençlik daireleri sorgulanıp hesap verebilir olmalıdır” dedi.

Sona eren eylemin ardından açıklama yapan Altay, gençlik dairelerine karşı olmadıklarını, sadece bazı uygulamaların değiştirilmesini istediklerini belirtti.

Gençlik dairelerinde çocukların şiddete maruz kaldıkları, cinsel istismara uğradıkları, ihmal edildikleri gibi söylentilere inanmak istemediklerini söyleyen Altay, “5 yıllık aktif çalışmalarımızın sonucunda edindiğimiz izlenime göre gençlik dairelerinde yetiştirilen çocuklarımızın aslında topluma lanse edildiği gibi sağlıklı, başarılı ve mutlu olmadıklarına inanıyoruz. Özellikle bu çocuklarımızın topluma ve iş hayatına nasıl ve hangi başarı oranında kazandırıldıkları hakkında ne bir istatistik var, ne de hesap veren bir gençlik dairesi. 5 senedir Umut Yıldızı Derneği olarak gençlik dairesi koruması atındaki çocuklarımızın ailelerine kavuşması için hiçbir karşılık beklemeden çalışmaktayız" diye konuştu.

Almanya genelinde 1995 yılından bu yana yaklaşık 600 bin çocuğun gençlik daireleri tarafından koruma altına alındığını kaydeden Kamil Altay, bu dairelerin şeffaf olması gerektiğine işaret etti.

Altay, "2012 yılında gençlik dairesi tarafından koruma altına alınan 40 bin 227 çocuğumuzun arasından 4 bin181 çocuğumuzun tekrar koruma altına alınmasına gerek duyulmuştur. Bu 4 bin 181 çocuğumuz, çeşitli gerekçelerle gençlik dairesinin yerleştirdiği yurttan veya koruyucu aileden şikayetçi olarak adli işlem başlattırmıştır. İşlem yapılmayan olay sayısı bilinmemektedir" dedi.

Mağdur edilen çocukların eğitim durumlarını ve geleceklerini de merak ettiklerini belirten Altay "Çocukların eğitim seviyeleri, mesleki durumları, okul hayatları, iş hayatları ve daha onlarca saymadığımız sorunlar bizi ve toplumu bekliyor. Bu konuda da hiçbir bilgi yok. Bunlar yetmiyormuş gibi koruma altına alınan çocukların vasiliği yakın akrabalara verilmesi gerekirken ulaşabildiğimiz en son istatistiğe göre 2005 yılında yapılan listelemede koruma altına alınan çocukların yüzde 85'nin vasiliği gençlik dairesinde bulunmaktadır. Aynı zamanda değinilmesi gereken en büyük sorunlardan biri ise; bilirkişilerin birkaç saat ailelerle ve çocuklarla görüşmelerinin sonucu hazırlanan raporlarla aileler adeta parçalanmaktadır" ifadesini kullandı.

Gençlik dairelerinin; çocukların anayasal haklarını hiçe sayarak Birleşmiş Milletler Çocuk Hakları Sözleşmesi'ni de ihlal ettiğini söyleyen Altay, şöyle devam etti:

"Tüm bu tespitlerimizi 15 maddelik bir dilekçe haline getirip federal ve 16 eyalet parlamentosuna giderek teslim ettik. Bu çalışmamızdaki samimiyetimizi aynı zamanda kararlılığımızı göstermek adına NRW parlamentosu önünde 30 günlük nöbet çadır eylemimizi bugün sona erdirmek üzere gerçekleştirmiş bulunmaktayız. Parlamentodaki siyasi iradenin dini ve siyasi ayrımcılıklardan uzak insani boyutuyla konuyu ele alarak Almanya'nın geleceği olan bu çocuklarımıza sahip çıkacaklarına inanıyoruz."