Halil YETKİNLİOĞLU/ LONDRA
Oluşturulma Tarihi: Mart 16, 2022 15:57
Londra Yunus Emre Enstitüsü, Genç Akademisyenler Seminer Serisi’nin 19. bölümünde ‘Bir Sürgünün Anıları; Endülüslü bir tarihçinin Malaga ve Salé Seyahatnamesi’ konu başlığını ele alan SOAS doktora öğrencisi Ümmügülsüm Kurukol’u ağırladı.
ETKİNLİK, SOAS doktora adayı Ümmügülsüm Kurukol’un sunumuyla başladı. Kurukol’un konuşmasını seyyahlar ve tarih meraklılarının konuşmacıya sorularını yönelttiği heyecanlı bir soru-cevap oturumu takip etti. Kurukol bu sunumunda, kendine özgü tarihi ve edebi yazı stiliyle tanınan ve çağdaşları tarafından Endülüs tarihinin bir uzmanı olarak yüksek itibar gören 14. yüzyılın eşsiz yazarı İbnü’l-Hatib’ın edebi eserine odaklandı. İbnü-l Hatib’ın sürgündeyken gözlemlerini kaleme aldığı bu seyahatnamesi o döneme dair sınırlı bilgiye sahip olunan Malaga (Endülüs) ve Sale (Fas) hakkında şaşırtıcı bilgiler sunmuştur. Kurukol, ünlü tarihçi-seyyahın hatıraları ışığında Endülüs’ün bir şehri olan Malaga ve Fas’ın bir şehri olan Salé’i karşılaştırmalı olarak ele almasının yanında, bu seyahatnamenin özel yazım üslubuyla seyahat yazarlığına katkılarının önemini ortaya koyan bir sunum yaptı.
NEDEN SEYAHATNAMELERİ SEÇTİ?İlk olarak tarihi seyahatnameleri incelemenin önemine ve gerekliliğine vurgu yapan Kurukol, öncelikle araştırma konusu olarak neden seyahatnameleri seçtiğini açıkladı. Tarihe olan ilgisinin, hakkında araştırma yaptığı tarihi konuyu yaşatırken, bugün ile geçmiş arasında bir köprü kurmak istemekten kaynaklandığını vurguladı. Kurukol, tarih alanındaki akademik çalışmalarda üzerinde az durulan bu konu üzerinde araştırma yaparken karşılaştığı zorlukları açıkladıktan sonra, İbnü’l-Hatib’i ve eserlerini tanıttı. Kurukol daha sonra İbnü’l-Hatib’in eserlerinde Malaga ve Salé’yi karşılaştırırken yazarın Malaga’dan övgü ile bahsederken Salé’yi nasıl eleştirdiğini örnekler üzerinden anlattı. İbnü’l-Hatib’in eserini kaleme aldığı dilin önemi, yazarın seyahatnamesinin sunduğu dini çağrışımlar ve eserin ele alındığı tarihi bağlam açısından taşıdığı önemin vurgulandığı bu konuşma katılımcılarda büyük ilgi uyandırdı. Etkinlik, tarih meraklılarının yoğun katılım sağladığı soru-cevap bölümüyle sona erdi ve daha sonra katılımcıların lezzetli Türk yemekleri eşliğinde kendi aralarında ettikleri sohbet eşliğinde akşamın ilerleyen saatlerine dek devam etti.
Genç Akademisyenler Seminer Serisi’nin 19. Bölümü dün akşam Londra Yunus Emre Enstitüsü’nde gerçekleştirildi.