Ahmet KÜLAHÇI / Fotoğraf: dpa
Oluşturulma Tarihi: Aralık 16, 2020 10:01
“Sevgili vatandaşlar, koronavirüsü şu anda ülkemizdeki hayatı dramatik bir şekilde değiştiriyor. Normal olandan, toplumsal hayattan, sosyal beraberlikten anladıklarımız, bunların hepsi şimdiye kadar hiç olmadığı kadar sınanıyor. Aranızdan milyonlarca kişi işe gidemiyor, çocuklarınız okula ya da yuvaya gidemiyor...”
“ALMANYA’nın birleşmesinden, hayır; İkinci Dünya Savaşı’ndan bu yana ülkemizin birlik olup dayanışma göstermesinin bu derece önemli olduğu bir başka zorlu görev olmamıştı...
Zaten şimdiden kısıtlamaların ne kadar yoğun olduğunu biliyorum.
Etkinlikler yok, fuarlar yok, konserler yok ve şimdilik okul da yok, üniversite, yuva, oyun parkında oynamak yok.
Federal hükümet ve eyaletlerin kararlaştırdıkları bu kapatmaların hayatımıza ve bizzat demokrasi anlayışımıza ne kadar müdahale ettiğini biliyorum...
Tarihi bir görevle karşı karşıyayız. Ve ancak el ele vererek üstesinden gelebiliriz.
Bu krizin üstesinden geleceğimizden tamamen eminim.
Ama bedeli ne olacaktır?
Sevdiğimiz kaç insanı kaybedeceğiz?
Bu büyük ölçüde bizim elimizde...”
*
İşte ‘Mutti der Nation’ (
Ulusun Annesi) denilen Almanya Başbakanı
Angela Merkel, bunları Covid-19 belası can almaya başladıktan sonra hükümetin hayata geçirdiği önlemleri halkla paylaştığı 19 Mart’taki konuşmasında dile getirdi.
Alınan bu önlemler sayesinde Almanya’da koronavirüsüne yakalanların ve yaşamnı yitirenlerin sayısı Fransa, İngiltere, İspanya, İtalya, Portekiz gibi Avrupa ülkeleriyle kıyaslandığında en alt düzeyde kaldı.
Ancak çeşitli çevreler ile halkın bazı kesimlerinden gelen yoğun tepki ve eleştiriler yüzünden bazı eyalet başbakanları ‘yan çizmeye’ başlayınca katı uygulamalar yumuşatıldı.
Özellikle yaz tatilinden sonra Almanya’da da Covid-19’a yakalananların ve yaşamını yitirenlerin sayısında artış başgösterdi.
Başbakan Merkel, tehlikenin daha da artacağını öngördüğü için, ekim ve kasım aylarında videokonferans yoluyla eyalet başbakanları ile görüşüp önlemlerin daha da artırılmasını önerdi.
Ama bazı eyalet başbakanlarına söz geçiremedi.
Başkalarının yaşam özgürlüğünü ayaklar altına alan ‘
Aykırı Düşünenler’ hareketi ile aşırı sağcılar ve sağ popülistler de sokaklara dökülüp “Özgürlüğümüzü kısıtlamayın” diyerek protesto gösterilerini yoğunlaştırınca, bazı eyalet başbakanları oy kaybetme endişesiyle katı önlemlere yanaşmadı.
Ancak Covid-19’a yakalanların ve yaşamını yitirenlerin sayısındaki artış sistematik olarak devam etti.
Ve ‘Ulusun Annesi’ Başbakan Merkel, 9 Aralık’ta Federal Meclis’te kendisinden hiç de beklenmeyen duygu dolu bir konuşma yaptı.
Aslında 2021 yılı bütçe görüşmeleri çerçevesinde kürsüye çıkan Başbakan Merkel, Almanya’da kısmi karantinanın daha da sertleştirilmesinin kaçınılmaz olduğunu söyledi.
“Eğer Noel öncesi çok sosyal temas olursa ve bu da büyükanne, büyükbaba ile son Noel buluşması olarak sonuçlanırsa, o zaman birçok şeyi kaçırmış oluruz ve buna izin vermemeliyiz” dedi.
“Sosyal temastan uzak durun. Yoksa çok pişman oluruz” dedi.
*
İşte Merkel’in bu konuşması ‘yan çizen’ eyalet başbakanlarını yola getirdi.
Daha önceki videokonferanslar saatler sürdüğü halde, geçtiğimiz pazar günü yapılan toplantı iki saati bile bulmadı.
Son dönemlerde Covid-19’a yakalanların sayısının bazı günlerde 30 bini aşması, yaşamını yitirenlerin sayısının 590’ı bulması üzerine tüm eyalet başbakanlarının desteğiyle Almanya genelinde bugün (16 Aralık) itibariyle önlemler artırılarak ilk etapta 10 Ocak’a kadar, ‘ner deyse tamamen kapanma’ kararı alındı.
Hatta bazı eyalet başbakanları, kendi eyaletlerinde daha katı önlemler alacaklarını bile şimdiden ilan etti.
Evet...
‘Ulusun Annesi’ yine haklı çıktı.
Almanya Cumhurbaşkanı Frank-Walter Steinmeier de alınan bu karara tam destek verdi.
Cumhurbaşkanı, el birliğiyle bu belanın da atlatılacağını söylerken, ülkede yaşayan herkese dayanışma sergileme ve başkalarını da düşünerek sağduyulu davranma çağrısında bulundu.
Umarız herkes bu çağrılara uyar da Covid-19 belasını kazasız belasız atlatırız.