Ulusal Uyum Eylem Planı kabul edildi

Güncelleme Tarihi:

Ulusal Uyum Eylem Planı kabul edildi
Oluşturulma Tarihi: Şubat 01, 2012 12:47

Berlin’de düzenlenen 5. Uyum Zirvesinde Ulusal Uyum Eylem Planı kabul edildi.

Haberin Devamı

Almanya’nın başkenti Berlin’de bugün düzenlenen 5. Uyum Zirvesinde Ulusal Uyum Eylem Planı kabul edildi. Başbakanlıktaki zirveden sonra düzenlenen basın toplantısında konuşan Almanya Başbakanı Angela Merkel, "Ulusal Uyum Eylem Planının kabul edilmesi, uyum konularını daha somut şekilde konuşmamız için ilk adımı oluşturdu" şeklinde konuştu.

Zirvede dil öğrenmenin önemine değindiklerini, ancak uyumun sadece dil öğrenmekten ibaret olmadığını, göçmenlerin hem daha fazla gönüllü hizmet vermesi, hem de kamu kuruluşlarında daha yoğun bir şekilde çalışması gerektiğini belirten Merkel, toplumda her 5 kişiden birinin göçmen kökenli olmasına rağmen, ülkede her 50 kişiden birinin göçmen kökenli gazeteci olduğuna işaret etti. Alman toplumunun yaşlanmakla kalmadığını, nüfusun da azalmaya başladığını da ifade eden Merkel, bu nedenle ülkede çeşitlilik yaratılmasının ve göçmen kökenli insanlara da fırsat verilmesinin gelecek açısından çok önemli olduğunu kaydetti.

Göçmen kökenliler için iş yerlerinde kota uygulamasının faydalı olup olmayacağı şeklindeki bir soruya karşılık da Merkel, kota uygulamasını her alanda faydalı görmediğini belirterek, buradaki bir sorunun da Alman vatandaşı olan göçmen kökenlilerin, göçmen olarak kayıtlara geçmemesi olduğunu söyledi. Merkel, burada önemli olanın bir Türk kökenli polisin, Türklere hizmet etmesi olmadığını, sadece toplumdaki göçmen kökenlilerin oranının polis teşkilatlarında da yansıtılması gerektiğini sözlerine ekledi.

Göç ve uyumdan sorumlu Devlet Bakanı Maria Böhmer de, Ulusal Uyum Eylem Planında 11 farklı alanın ele alındığını belirterek, bunlardan sağlık ve yaşlıların bakımı konularının ön plana çıktığını, Almanya’daki göçmen kökenli insanların da yaşlandığını söyledi. Başka diller de bildikleri için ülkede yaşayan göçmenlerin yeteneklerinden faydalanılması gerektiğini ifade eden Böhmer, bu nedenle eğitim alanında ve polis teşkilatlarında göçmen kökenli insanların sayısının artmasının sevindirici olduğunu kaydetti. Zirveye katılan Thüringen Eyaleti Başbakanı Christine Lieberknecht de, göçmen kökenli insanların farklı ülkelere, kültürlere ve şirketlere bir köprü oluşturduğu için Almanya’nın daha da uluslar arası hale gelmesine katkı sağladığını belirtti.

Almanya’da yaşanan aşırı sağcıların işlediği cinayetlerden dolayı da şok olduklarını ifade eden Lieberknecht, bunun kendilerini aynı zamanda göçmenlerle birlikte bir yaşamı teşvik etme konusunda daha da aretlendirdiğini sözlerine ekledi.

Almanya Alevi Birlikleri Federasyonu Başkan Yardımcısı Ali Ertan Toprak da, uyum zirvelerinde içerik olarak gittikçe daha büyük ilerlemeler sağladıklarını, ancak hala genel olarak göçmenlerin eksikliklerinden söz edildiğini, bu zihniyetin artık değiştirilmesi gerektiğini söyledi. Uyumla ilgili olarak genelde daha çok teknik konuların ele alındığını, halbuki daha çok insanların kalbinin kazanılması gerektiğini belirten Toprak, kendilerini Almanya’nın bir parçası olarak gördüklerini, toplumun da göçmenleri benimsemesi gerektiğini ifade etti.

Toprak, Türklere yönelik aşırı sağcı cinayetlerden dolayı göçmenlerin güvenlik makamlarına olan güvenini de yitirdiğini, demokratik bir ülkenin buna izin veremeyeceğini, bu güvenin yeniden kazanılması için her türlü çabanın harcanması gerektiğini sözlerine ekledi. Zirveye katılan Kreuzberg Eğitim Merkezi (BWK) Müdürü Nihat Sorgeç de, Türk gazetecilere yaptığı açıklamada, toplantıda konuşulan konularda kendilerinin yıllardan beri faaliyet gösterdiğine işaret ederek, gazeteci ve bankacı yetiştirmek için eğitim verdiklerini, polis mesleği konusunda eğitim vermek amacıyla da İçişleri Bakanlığıyla irtibat halinde olduklarını söyledi.

-Uyum Zirvesiyle ilgili görüşler-
Alman Yeşiller Partisi Federal Meclis Üyesi Memet Kılıç ise, yaptığı yazılı açıklamada, Bakan Böhmer’in zirveyle ilgili olarak aynı sözlerini tekrarladığını, ilk Uyum Zirvesinin ardından geçen 4 yıllık dönemde çok fazla olumlu gelişmenin gözlemlenmediğini savunarak, "Her yıl aynı sorunlar, aynı talepler dile getiriliyor. Ancak göçmenlerin karnı artık sembolik siyasi hamlelere tok" ifadesini kullandı. Göçmenlerin sorunlarının büyük bir kısmının sembolik Uyum Zirvesi olmadan da hızlı bir şekilde çözülebileceğini belirten Kılıç, öncelikle göçmenlerin topluma katılım sorunlarının çözülmesi gerektiğini kaydetti.

AB vatandaşı olmayanlara yerel düzeyde seçme ve seçilme hakkının verilmesi ve Alman vatandaşlığına geçişin önündeki engellerin kaldırılması gerektiğini ifade eden Kılıç, bu konularda meclise yasa tasarılarının sunulduğunu hatırlattı. Kılıç, Her fırsatta daha fazla göçmen kökenli pedagoji uzmanına ihtiyaç duyulduğunun dillendirilmesi yerine bu gruba burs imkanlarının sağlanması gerektiğini kaydetti. Hükümetin iki yıldan beri kış uykusunda olduğunu savunan Kılıç, "Arada bir horultuların arasında daha sert yasalar sayıklanıyor. Ulusal uyum Eylem Planı da kış uykusunu örtbas etmek için sadece bir araç" şeklinde ifade kullandı.

Kuzey Ren Vestfalya Eyaleti Çalışma, Uyum ve Sosyal İşler Bakanı Guntram Schneider, Berlin Eyaleti Çalışma, Uyum ve Kadın Bakanı Dilek Kolat ve Hamburg Eyaleti Çalışma, Sosyal İşler, Aile ve Uyum Bakanı Detlef Scheele yaptıkları ortak açıklamada, Ulusal Uyum Eylem Planı’nın ortak bir başarı olduğunu ve ülkedeki entegrasyona yeni ivme kazandırdığını belirtti. Entegrasyon konusunun eyaletlerde merkezi bir konu olduğunu ifade eden Schneider, "Tüm aktörlerin daha fazla çaba harcamayı taahhüt etmesi iyi. Ancak bu yeterli değil. Biz hükümetin yasal düzenlemeler konusunda da aktif olmasını, oturum ve vatandaşlık yasalarını modernize etmesini talep ediyoruz" şeklinde ifade kullandı.

Kolat da, çifte vatandaşlık yasasının yanı sıra yabancılara verilmesi gereken seçme ve seçilme hakkının da, çözülmesi gereken önemli bir konu olduğunu belirterek, kentlerdeki demografik gelişmelerden dolayı göçmenlere yerel düzeyde seçme ve seçilme hakkının verilmesi gerektiğini ifade etti. Scheele de, farklı kökenden insanların, toplumun çeşitliğine ve ekonominin gelişmesine katkı sağladığını bildirdi.

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!