Güncelleme Tarihi:
Panelin açılış konuşmasını yapan Yargıtay Birinci Başkanı Ali Alkan, “Avrupa ülkeleri arasında en çok vatandaşımızın yaşadığı ülke Almanya. Ticari, siyasi ve benzeri her açıdan var olan ilişkilerin yargı alanında da geliştirilmesi en büyük temennimdir” dedi.
Kadına karşı şiddet hakkında da konuşan Alkan “Şiddet ve kaba kuvvet, acizlik ve zalimliğin bir yansımasıdır. Ancak bu sadece kadınların değil, tüm toplumun sorunudur. Kadına yönelik her türlü şiddete sıfır tolerans gösteriyoruz. Ancak bu yargının tek
başına çözeceği bir sorun değil. Şiddetin sonlandırılması ya da azaltılması, kadının sorunlarının çözülmesi, insani değerlerin bireyler arasında geliştirilmesi ve yaygınlaştırılmasıyla mümkün olabilir” dedi.
HAKİMLER DE MUTLU OLMUŞTUR
Almanya Yargıtay Başkanı Prof. Dr. Klaus Tolksdorf da yaptığı konuşmada, Almanya’da 8’i Türk 10 kişiyi öldüren neonazilerin yargılanacağı ve Türk gazetecilere yer verilmediği için 6 Mayıs’a ertelenen NSU davasına değindi. “Almanya’da bunlar olabildiği için utanıyoruz” diyen Tolksdorf, Yüksek Mahkemenin verdiği kararla bu olumsuzluğun düzeltildiğini anlattı. Tolksdorf, “Almanya’da medya temsilcilerinin duruşma salonunda dağılımını fark etmişsinizdir. Burada da tepkilere neden oldu. Türk basın mensuplarına duruşma salonunda yer verilmemesi, hayretle karşılandı. Tepkiyi ben de doğru buluyorum. Ancak Alman Yüksek Mahkemesi, yabancı basın mensupları için yeni düzenleme yaptı. Bu karar eminim ki hem kamuoyunu hem de Münihli hakimleri mutlu etmiştir” dedi.
Prof. Tolksdorf, güvenlik birimlerinin seri cinayetlerdeki ihmalinin sorulması üzerine “Gerçekten bu işi beceremedik. Güvenlik kurumları işlerini doğru yapsaydı en azından işlenen suçların bazıları engellenebilirdi. Utandığımızı söyledim. Bu utancımız, kolluklarımızın ihmalini görünce bir kez daha artıyor” şeklinde konuştu. NSU
avasını bir ‘puzzle’a benzeten Tolksdorf, davanın kapsamından dolayı uzun süreceğini söyledi.
Sadakatsizlik, cezada indirim nedeni olamaz
PANELİN soru cevap bölümünde ‘Kadın cinayetlerinde faile haksız tahrik indirimi uygulanmalı mı’ sorusuna yanıt veren Yargıtay 1. Ceza Dairesi üyesi Muzaffer Özdemir, ise şunları söyledi:
“Birbirine daha basit sözle ‘eşek’ denilse biz buna da haksız tahrik uyguluyoruz. Bunun karşı tarafta yarattığı etkide, eşinin sadakatsizlik yaparak yaratmadığını düşünemiyoruz. O seviyeye gelebilir miyiz, bilemiyorum. Tahrik müessesesini çok boyutlu ele almak lazım” diye yanıt verdi.
Toklsdorf ‘Almanya’da sadakatsizlik kadın cinayetinde haksız tahrik olarak kabul ediliyor mu’ sorusuna “Sadakatsizlik hiçbir şekilde bir insanı öldürmek için sebep olamaz. Belki ceza miktarının tespiti sırasında gözönünde tutulabilir” dedi.