Celal ÖZCAN/ BERLİN
Oluşturulma Tarihi: Kasım 04, 2014 09:36
12 yıl boyunca ürkütücü bir bilmece gibi kaldı. 4 Kasım 2011’de başarısız bir banka soygunuyla ortaya çıktı. Bugün 3. yılını doldurdu, ama halen tam aydınlanmadı.
12 yıl boyunca Ceska 83 tipi tabancayla Almanya’da terör ve korku estirdiler. 9 Eylül 2000 yılında ilk kurşunu sıktılar. İlk kurbanları da çiçekçi Enver Şimşek oldu. Polis önce çiçek ya da uyuşturucu mafyası üzerinde durdu. Herkes ‘burası Almanya, katil çabuk bulunur’ diye düşündü. Ama 10 ay sonra, ikinci Türk kurban düştü. Aynı silahla yine Nürnberg’te 13 Haziran 2011’de terzi Abdurrahim Özüdoğru sinsice öldürüldü. Bu tarihten itibaren cinayetler serisi hızlandı. Katiller iki hafta arayla 27 Haziran 2011’de Hamburg’ta tetiğe bastı. Manav Süleyman Taşköprü üç kurşunla öldürüldü. Bu üç cinayeti 2007 yılına kadar biri Yunan, biri Alman polis memuru olmak üzere 7 cinayet daha ve Köln’de Türk işyerlerinin yoğun olduğu Keup caddesine bombalı saldırı izledi.
POŞET KORKUSU
Bir türlü aydınlanmayan seri cinayetler ve bombalı saldırı, Almanya’da Türkler arasına derin bir korku ve endişe saldı. O zaman Hürriyet Münih bürosu şefi olarak, Cinayetleri aydınlatmak için Nürnberg’te kurulan ‘Bosporus özel komisyonu’ başkanı Wolfgang Geier ile birkaç kez görüştüm. Geier, katilin Türklerle sorunu olan bir kişi olabileceği şüphesini taşıyordu ve bana en son şu bilgileri verdi: Katil, içinde Ceska tabanca bulunan bir poşetle dolaşıyor. Müşteri gibi bir Türk işyerine girip önce bakıyor. Eğer işyeri sahibi yalnızsa, silahı poşetle birlikte kurbanına doğrultup ateş ediyor. Susturucu takılı olduğu için kimse duymuyor. Kovanlar da poşetin içine düşüyor. Katil hiçbir iz bırakmadan kayboluyor. Geier’in Türklere tavsiyesi şöyleydi: “Elinde poşetle dolaşan şüpheli birini görürseniz, polisi arayın.”
BANKA SOYGUNUYLA
Acı gerçek 4 Kasım 2011’de, NSU çetesinin başarısız bir banka soygunuyla ortaya çıktı. Katillerin kim olduğu aydınlanınca, Almanya derin nefesle birlikte şoka girdi. Cinayetlerin tamamen aydınlığa kavuşacağı düşünüldü. Başbakan Angela Merkel başta olmak üzere tüm Alman yetkililer cinayetlerin en ince noktasına kadar aydınlatılacağı sözünü verdi. Araştırma komisyonları kuruldu. Çetenin elebaşı ve destekçileri yargılanmaya başlandı. Aradan üç yıl geçti ve halen çok sayıda karanlık nokta aydınlığa kavuşmadı.
SORULAR
Aydınlığa kavuşmayan soruların başında ise şunlar geliyor:
- Üçlü çete tüm cinayetleri tek başına mı organize etti?
- Çete kurbanlarını seçerken, kimlerden yardım aldı?
- Çetenin yurtdışında da bağları var mı?
- Üçlü çetenin polis ve istihbarat içinde destekçileri var mı?
- Çeteyle başlangıçta yakın bağı olan, Corelli kod adıyla Alman istihbaratına çalışan ve bir süre önce evinde ölü bulunan Thomas R. nasıl öldü?
- Niçin halen ölümüyle ilgili toksikoloji raporu tamamlanamadı?
- Çete ortaya çıkar çıkmaz Alman istihbaratı NSU ile ilgili bazı önemli dosyaları neden yok etti?