Güncelleme Tarihi:
BAVYERA hükümetinin antisemitizm komiseri Dr. Ludwig Spaenle, “Özellikle antisemitizmle mücadele söz konusu olduğunda toplumumuzda önemli bir rol oynayacak, Müslümanları, Hıristiyanları ve Yahudileri bir araya getiren organizasyon olarak orucun açılması bizim için önemlidir” dedi. Geçen yıl Türkiye’de meydana gelen deprem felaketindeki can kayıplarının acılarını yüreklerinde taşıdıklarını ifade eden Almanya Oryantal Hıristiyan Merkez Konseyi (ZOCD) Başkanı Ferit Tekbaş da “Kültürlerin ve dinlerin kaynaştığı topraklarda yüzlerce yıldır Yahudiler, Hıristiyanlar, Müslümanlar ve Arap Alevileri birlikte barış içinde yaşıyor ve yas tutuyoruz. Birbirimize saygı duyuyor ve kabul ediyoruz. Almanya’da da tüm insanlar kökeni ve rengi ne olursa olsun, ortak değerlerimize bağlı kalıp kenetlenmekten başka bir şansımız yok” dedi.
ÇEŞİTLİLİĞİ YAŞIYORUZ
Polis memuru Nihat Demir ise şunları söyledi: “Demokrasiler tarafından uzun zamandır evrensel ve aşikâr kabul edilen haklar ve değerler dünya çapında tam anlamıyla saldırı altındadır. Orta Doğu’daki çatışmalar ve aşırılık yanlısı grupların terörü göz önünde bulundurulduğunda, bir Müslüman olarak benim için İslam’ın özgür düşünceye, bireysel kararlara ve insan haklarına uygun demokratik bir ortamda eleştirel ve çeşitli bir söyleme dayandığını göstermek özellikle önemlidir. Dini terörize etmek, öldürmek ve aşağılamak için kötüye kullananların vahşetinden kendimizi açıkça uzak tutuyoruz. Barış, özgürlük ve refahı teşvik eden siyasi ve sosyal koşullar altında özgürce yaşanabilecek olan insan hakları için hep birlikte ayağa kalkmalıyız. Bu değerler bizim yükümlülüğümüzdür. Bu temelde net bir sinyal göndermek istiyoruz. Göçmen kökenli Müslümanlar, Yahudiler ve Hıristiyanlar olarak, tüm dini ve kültürel özellikleriyle bu güzel ülkede göçmen kökenli olan ve olmayan milyonlarca insan kadar Almanya’nın bir parçası olduğumuzun bilinciyle hep birlikte orucumuzu açarak çeşitliliği yaşıyoruz.”