Tüzüğü bir kerecik ihlal etsek ne olur?

KAMUOYU yoklamalarına göre, özellikle eski Doğu Almanya sınırları içinde oluşturulan yeni eyaletlerden Brandenburg, Saksonya ve Thüringen’de eylül ayında yapılacak seçimlerden AfD’nin yüzde 30’un üzerine oy alarak ‘en güçlü parti’ konumunda görünmesi bu tartışmaları körükledi.
Evet...
Daha önceki dönemlerde olduğu gibi SPD) de ‘kardeş partiler’ CDU ve CSU da Yeşiller de FDP de “Demokrasi ve anayasa düşmanı AfD ile kesinlikle iş birliği yapmayacağız” diyor.
Hatta CDU, “Sol Parti ile de kesinlikle iş birliği yapmayacağız” diyor.
CDU’nun tüzüğünde 2018 yılından beri “CDU, AfD ile de Sol Parti ile de koalisyonu da benzer iş birliğini de reddeder” denilmektedir

İKTİDAR OLMA ŞANSI SIFIR
Evet...
1 Eylül 2024’de Thüringen ve Saksonya’da, 15 Eylül’de ise Brandenburg’da seçimler var.
AfD’nin Thüringen’de yüzde 37, Saksonya’da yüzde 34, Brandenburg’da yüzde 30’un üzerinde oy alması bekleniyor.
Mahkemenin ‘faşist’ denilmesine izin verdiği Björn Höcke’nin Eyalet Teşkilatı Başkanı olduğu AfD’nin desteği olmadan, Thüringen’de seçimlerden sonra yeni bir hükümet kurulması hiç de kolay olmayacak gibi gözüküyor.
Hem AfD hem de Sol Parti’yle iş birliği yapılmaması halinde ise yeni bir hükümet kurulması hiç mümkün olmayacak.
İşte bu yüzden CDU’da yeni bir tartışmanın başlayacağı sinyalleri gelmeye başladı.
CDU Thüringen Teşkilatı Başkanı Mario Voigt, AfD’yle de Sol Parti’yle de kesinlikle iş birliği yapmayacaklarını söylüyor.
Ama kendisinden önce aynı görevde bulunan Mike Mohring, “Her tarafa duvarlar ördük. Sol Parti’yle aramızda olan duvarları yıkmalıyız” diyor.
Çünkü Sol Parti’nin de devre dışı bırakılmasıyla CDU’nun Thüringen’de iktidara gelme şansının ‘sıfır’ olduğunu biliyor.
Yani bir yerde, Türkiye’nin eski Cumhurbaşkanı Turgut Özal’ın “Anayasa’yı bir kerecik ihlal etsek ne olacak?” dediği gibi Mohring de “Tüzüğü bir kerecik ihlal etsek ne olacak?” diyor.
CDU’lu bazı politikacılar da Mohring’e destek veriyor.

2020’DE AYNI SANCI YAŞANDI
Thüringen’de Sol Partili Bodo Ramelow 2014 yılından beri eyalet başbakanı.
Almanya’da Sol Partili ilk ve tek eyalet başbakanı.
Thüringen’de şu anda Sol Parti, SPD ve Yeşiller ortaklık ediyor.
CDU, AfD ‘sancısını’ Thüringen’de 2020 yılında da yaşadı.
21 Ekim 2019’da yapılan eyalet seçimlerinde Sol Parti yüzde 31, AfD yüzde 23.4, CDU yüzde 21.7, SPD yüzde 8.2, Yeşiller yüzde 5.2 ve FDP yüzde 5 oy aldı.
Sol Parti 29, AfD 22, CDU 21, SPD 8, Yeşiller 5 ve FDP 5 milletvekili çıkardı.
Uzun süren pazarlıklara rağmen yeni bir hükümet kurulamadı.
Sol Partili Bodo Ramelow, SPD ve Yeşiller’den oluşan ‘azınlık hükümeti’ ile devam etmek istedi.
Güven oylamasına gidildi.
5 Şubat 2020’de yapılan güven oylamasının ilk turunda Ramelow 43, AfD’nin adayı Christoph Kindervater 25 oy aldı.
İki aday ikinci turda da mutlak çoğunluğu sağlayamadı.
Ramelow 44, Kindervater 22 oy aldı.
En fazla oy alacak adayın başbakanı seçileceği üçüncü turda FDP’li Thomas Kemmerich “Ben de adayım” dedi.
Ve 90 sandalyeli Eyalet Parlamentosu’nda 5 milletvekili bulunan FDP’nin adayı Kemmerich, 45 oyla Thüringen Başbakanı seçildi.
Ramelow 44, 22 milletvekili bulunan AfD’nin adayı Kindervater ‘sıfır’ oy aldı.
Yani Thomas Kemmerich, AfD ve CDU’luların oylarıyla başbakan oldu.
Tüzükte “CDU, AfD ile de Sol Parti ile de koalisyonu da benzer iş birliklerini de reddeder” denildiği halde, yapılan bu ‘dolaylı iş birliği’ CDU’nun başına bela oldu.
CDU Thüringen Teşkilatı Başkanı Mike Mohring iki hafta sonra görevi bıraktı.
O zamanlar CDU Genel Başkanı olan Annegret Kramp-Karrenbauer de eleştirilere hedef oldu.
Ancak Başbakan Angela Merkel, aynı zamanda Federal Savunma Bakanı olan Kramp-Karrenbauer’e sahip çıktı.
Ama Kramp-Karrenbauer, 2021 yılı başlarında CDU liderliğini bıraktı.
Beklenmedik çıkışıyla CDU’luları birbirine düşüren FDP’li Thomas Kemmerich ise çeşitli çevrelerden tepki ve eleştirenlerin artması üzerine seçildikten bir ay sonra istifa etti.
*
Almanya’da bir dönemler ‘öcü’ gözüyle bakılan Yeşiller ile SPD birçok eyalette ve 1998-2005 yıllarında federal düzeyde, CDU da bazı eyaletlerde yıllardır ortaklık ediyor.
SPD başlangıçta “Ortaklık yok” dediği Sol Parti ile bazı eyaletlerde yıllardır ortaklık yapıyor.
Bakalım CDU daha ne kadar direnebilecek?