Türk’üm diye iki yıl kimse ev vermedi

Güncelleme Tarihi:

Türk’üm diye iki yıl kimse ev vermedi
Oluşturulma Tarihi: Aralık 15, 2018 09:38

Henüz 19 yaşındayken 12 gün süren sağlık muayelerinin ardından 1970 yılında bindiği Sirkeci-Münih treninden 54 saat sonra indi. Yeraltındaki misafirhaneye götürüldü. Numarası 8431’di. Düşük ücretle ahşap kapı imal eden bir fabrikaya gönderildi. 15 arkadaşıyla aynı evde kalıyordu. Beklediği bu değildi. Almanca öğrenmeye başladı. Ehliyet aldı. Daha yüksek ücret veren başka firmaya geçti. İlk arabasını aldı. İlk defa bindiği uçakla Türkiye’ye gidip askerliğini yaptı. Tekrar Almanya’ya döndüğünde hayatının aşkıyla tanıştı. Evlenmeye karar verdiklerinde iki yıl aramalarına rağmen ev bulamayacakları akıllarının ucundan bile geçmemişti. Ustalık belgesi almak istediğinde diplomasını rüşvetle mi aldığını sorusunu unutmuyor. Bugün SPD’nin Nürnberg Nordostbahnhof başkanlığını yapan 67 yaşındaki Abdurrahman Gümrükçü, Türk işçi göçünün canlı tanığı olarak davet edildiği programlarda kendi öyküsünü anlatmaya devam ediyor.

Haberin Devamı

1950 yılında Artin’de doğan Abdurrahman Gümrükçü, ilk ve ortaokulun ardından 1969 yιlιnda sanat okulunun marangozluk bölümünden mezun oldu. O zamanki hükümetin sanat okulu mezunlarι icin çιkardığı özel yasadan yararlanarak henüz 19 yaşιndayken 1970 yılında Almanya’nιn Nürnberg yakınlarındaki Freystadt kasabasιna geldi. Ahşap kapı üretiminde çalıştıktan sonra emekli oldu. 100. kuruluş yılında üye olduğu Almanya hükümetinin koalisyon ortağı Sosyal Demokrat Parti’nin (SPD) 5 yıldır Nürnberg Nordostbahnhof başkanlığını yapıyor. Bugün bir çok eğitim ve devlet kurumu ile derneklerin davetlisi olarak katıldığı programlarda kendi göç hikayesini anlatıyor.
Almanya’ya gelme fikri nasıl ortaya çıktı?
Sanat okulundan mezun oldukdan sonra Üniversite imtahanlarına girdim. Başaramayınca 02 Aralık 1969’da Artvin işçi bulma kurumuna başvurdum. O zamanki hükümetin çıkardığı sanat okullarına özel bir yasa ile Almanya’ya gelme imkanı ortaya çıktı. Annemin ve babamın bundan haberi yoktu. Kendilerine Almanya’ya gidebileceğimi söylediğimde annem çok üzüldü. Üç aylık beklemeden sonra iş ve işçi bulma kurumundan davetiye geldi. Askerliğimi yapmadığım için bana verilen 18 ay süreli pasaportumla birlikte Artvin’den Istanbul’a gittim.
İstanbul’da ne gibi işlemler yaptılar size?
İstanbul’da mesleki imtahan, tepeden tırnağa yapılan sağlık muayeneleri tam 12 gün sürdü. 2 Nisan1970’te iş sözleşmesini imzaladım ve 4 Nisan saat 16.30 da Sirkeci tren istasyonundan hareket eden Almanya trenine bindim.

Haberin Devamı

Türk’üm diye iki yıl kimse ev vermedi

54 SAAT SONRA 11 NUMARALI PERONDA
Ne kadar sürdü bu yolculuk?
54 saat sonra Münih tren istasyonunun 11 numaralı peronuna geldik. Dağıtım için yer altındaki bir misafir haneye aldılar. Bavyera Kızılhaçı bize kahvaltı verdi. Tercümanlar isimle değil posta numaralarını okuyarak çağrı yapıyorlardı. Benim numaram 8431’di. Numaram okundu ve Regensburg, Neumarkt üzerinden Nürnberg yakınlarındaki Freystadt kasabasında çalışacağım firmanın konuk evine götürüldüm.
İlk iş gününüzü hatırlıyor musunuz?
8 Nisan 1970’ti. Salı günü sabahın erken saatinde işe başladık. Benden önce Türkiye’den gelen 15 işçi arkadaşla birlikte ahşap kapı üretiyorduk. Konuk evini birlikte paylaşıyorduk ama benim istediğim bu değildi. Gündüz çalışıp akşam tahsilime devam etmek istiyordum. Böyle bir imkan olmadığı için de moralim çok bozulmuştu ama yapacak da bir şey yoktu.
Almanca biliyor muydunuz?
Tek kelime bilmiyordum ama Istanbul’dan ayrılmadan önce dil ögrenmek için Almanca - Türkce sözlük almıştım. İş saatlerinden sonra kendi kendime çalışmaya başladım. Üç ay sonra artık konuşabiliyordum.

Haberin Devamı

Türk’üm diye iki yıl kimse ev vermedi

HERKES GİBİ BEN DE ÖNCE ARABA ALMAK İSTİYORDUM
Diğer Türk işçiler gibi hemen ehliyet ve araba almak istiyor muydunuz sizde?
Her gencin en büyük arzusu ehliyet alıp araba sürmekti. Ben de istiyordum tabii ki. Almanya’ya geleli 8 ay olmuştu. Ehliyet okuluna kayıt yaptırdım. Bir ay sonra da imtahana girdim. Soruları Almanca cevaplamak da ehliyetimi almak kadar beni mutlu etmişti.
İlk arabanızın markası neydi?
İlk aracım 1962 model, üstü yarım açılan Volkswagen’di. Onunla yolculuğumu da iş görüşmesi yapmak için Cadolzburg’a yaptım.
Neden iş değiştirmek istediniz?
Ücretim çok düşüktü ayrıca askerliğimi de yapmadığım için Ekim 1971’de Türkiye’ye dönmem gerekliydi. Bana daha fazla ücret verecek ve beni askerden sonra tekrar almak isteyecek bir firma arıyordum.

Haberin Devamı

Türk’üm diye iki yıl kimse ev vermedi

54 SAATTE GELDİĞİ YOLU BİR KAÇ SAATTE DÖNDÜ
Cadolzburg’da ne iş yaptınız?
6 Nisan 1971’de Cadolzburg’da ahşap kapı üreten firmada işe başladım. Pasaportumun süresi 13 Ekim’de tarinde bittiği için işi bıraktım ve askere gitmek için Münih’ten ilk defa bindiğim uçakla bir kaç saatte Ankara’ya uçtum.
Askerliği nerede yaptınız ?
3 Kasım 1971’de Balıkesir Burhaniye’deki çavuş talimgahına gittim ve dört aylık acemi egitiminden sonra egitim çavuşu olarak orada görev yaptım. 20 aylık askerlikten sonra 31 Temmuz 1973’te terhis oldum.
Tekrar Almanya’ya nasıl geldiniz?
Cadolzburg’daki firmanın patronu beni davet etti. Patronumun gönderdiği uçak biletiyle 15 Ekim’de tekrar Almanya‘ya uçtum. 1974 yılında da eşim Ümit ile tanıştım.
O zaman Türk olarak kiralık ev bulmak çok zordu. Tam iki yıl ev aradım. Bu yüzden düğünümüzü de geç yapmak zorunda kaldık.

Haberin Devamı

Türk’üm diye iki yıl kimse ev vermedi

DİPLOMAYI DÜŞVETLE Mİ ALDIN
Ne zaman evlendiniz?
1974 yılında eşim Ümit ile tanıştım. 1975 yılında nişanlandık. 1 Ağustos 1976’da da Denizli Sarayköy’de evlendik.
1979’da ilk kızımız, 1985’te de ikinci kızımız Nürnberg’de dünyaya geldiler. Eşimli birlikte çalıştığımız için çocuklarımıza yatılı bir Alman dadı baktı.
İş hayatınızda zorluklarla karşılaştınız mı?
40 yaşında ustalık belgesi almak istemiştim. Nürnberg Esnaf ve Sanatkarlar Derneği’nin okuluna müracaat ettim. İşlemleri yapan sorumlunun, Artvin Sanat Okulu diplomam için ‘Rüşvet vererek mi aldınız’ demesi çok zoruma gitti. Bunu unutmuyorum. Epey tartıştık onunla. Patronumun yazdığı bonservisi okuyunca hemen kayıdımı yaptı. İki yıl hafta sonra ustalık belgemi aldım ve işverenim beni işletme müdürü yaptı.

Haberin Devamı

Türk’üm diye iki yıl kimse ev vermedi

ALLAH EVLAT ACISI VERMESİN
Acı günler de yaşadınız. Küçük kızınızı kaybetmişsiniz. Nasıl oldu bu?
21 Mayıs 2008’de işe gitmesi için kızımı uyandırmaya gittim. Uyanmadı. Uykusunda gitti. Bizim için bu, en büyük acıydı. Nürnberg Müslüman mezarlığına defnettik. Allah kimseye evlat acısı vermesin.
Kızımın vefatından sonra da Cadolzburg’dan ayrılmaya karar verdik. Nürnberg’e taşındık. Hayat hep süprizlerle dolu. İki kızımın dünyaya geldiği hastahane ile aynı semtteyiz şimdi.
Sosyal yaşamınızda ve siyasette çok aktifsiniz. Zamanınızı nasıl geçiriyorsunuz?
Sosyal yaşamımda insanlara hizmet etmeyi çok severim. Emekli olduktan sonra da insanlarla bir arada olmaya devam ettim. Nürnberg’te uluslararası folklor ve dans festivalleri düzenleyerek diğer uluslarla iç içe olmaya, birlikte yaşam köprüsü kurmaya çalıştık. Nürnberg’deki semt şenliklerine katılarak Türkiye’nin kültürünü hem diğer uluslara hem Alman dostlarımıza tanıtmaya çalıştık hem de diğer kültürleri tanıdık. Nürnberg’in 2025 Avrupa’nın Kültür Başkenti olması için hep birlikte çalışmak istiyoruz. Siyaset ise zaten yaşamın bir parçasıdır. İnsanlara hizmet etmekdir. 23 Mayıs 1993’te Cadolzburg SPD 100’ncü kuruluş yılını kutluyordu. Ben de üye oldum. 2009 yılına geldiğimizde Nürnberg’de tanınan biriydim. Daha sonra SPD Nordostbahnhof teşkilatına katıldım. Son beş yıldır da teşkilatın başkanlığını yapıyorum.

Türk’üm diye iki yıl kimse ev vermedi

YAŞADIĞINIZ TOPLUMUN DİLİNİ KESİNLİKLE ÖĞRENİN
Nürnberg belediye meclis üyeliğine de aday oldunuz?
2014 yılında Nürnberg’de yapılan yerel seçimlerde belediye meclis üyeliği için aday oldum, seçime listedede 43. sıradan katıldım. 65 bin 222 oy alarak 38 sıraya yükseldim. Meclise giremedim ama aldığım oy sayısı beni çok mutlu etti.
Çok kez göç tanığı olarak konuşmalar yaptınız. Hala yapıyor musunuz?
Şimdiye kadar değişik okullardan, üniversitelerden, derneklerden tam17 kez davet aldım. Son olarak Nürnberg Arşiv Dairesinin davetinde göç öykümü anlattım.
Öykünüzü okuyan Avrupalı Türklere ne tavziye edersiniz?
Herkese yaşadığı ülkenin dilini öğrenmesini, kesinlikle din, dil ve ırk ayrımı yapmadan hep birlikte barış ve huzur içinde yaşamaya özen göstermesini tavsiye ederim.

BAKMADAN GEÇME!