Güncelleme Tarihi:
ALMANYA’da SPD, Yeşiller ve FDP’den oluşan koalisyon hükümetinin Modern Vatandaşlık Hakkı ile ilgili yasa tasarısına dönük tartışmalar devam ederken, ülkedeki Tük toplumunun ‘zihin polisi’ tedirginliği yaşadığına dikkat çekildi. Berlin Brandenburg Türkiye Toplumu (TBB), Olaf Scholz hükümetinin milliyetine, cinsiyetine, dinine, diline bakılmaksızın herkese çifte vatandaşlık yolunu açma planını ‘tarihi bir gelişme’ olarak nitelerken, Alman vatandaşlığına geçmek isteyenlerin ülkenin değerlerine saygı gösterip göstermediklerinin saptanması alanında yasal olmayan yöntemlere başvurulabileceği tehlikesini gündeme getirdi. TBB Sözcüsü Safter Çınar, Bakanlar Kurulu’nda kabul edilen Modern Alman Vatandaşlık Yasa Tasarısı’yla ilgili olarak şunları söyledi:
‘75 YAŞINDAKİNE YARARI OLMAZ’
“Yeni vatandaşlık reformu taslağı tabii daha yasalaşmadı. Bu nedenle Federal Meclis’te değişikliklere uğrayabilir. Ama şu andaki şekliyle yasayı değerlendirirsek, kamuoyuna hükümetin ‘süper bir reform’ olarak yansıtma girişiminin doğru olmadığını görürüz. Tek olumlu nokta, çifte vatandaşlığın olağan hale gelmesidir. Ama çifte vatandaşlığı alabilmen için önce Alman vatandaşlığına geçmen gerekiyor. Alman vatandaşlığına geçişte birinci kuşak sınava tabi tutulmayacak. Birinci kuşak, Allah rahmet eylesin çoğu aramızda değil. Büyük bir kısmı da Türkiye’de. Burada şimdi 75 yaşındaki bir vatandaşımızın, kardeşimizin ‘Ben Alman vatandaşlığını alayım’ diyeceğini düşünmüyorum. Yani onlar için bunun bir yararı olmayacaktır.”
‘İSTEDİĞİMİZ RAHAT ŞEKİLDE GEÇİŞ’
Kendisi aynı zamanda Alman vatandaşı olan Çınar, tasarıda şu anda genç olan ve çalışan insanlara dönük ciddi eksiklikler bulunduğunu söyledi: “Özellikle bizim hep karşı olduğumuz dil sınavı ve genel bilgiler sınavı devam ediyor. Ben buna ‘zihin polisi’ diyorum. ‘Vatandaşlığa geçecek bir kişi Almanya’nın değerlerine sahip çıkıyor mu?’ diye yeni bir şey getirmişler. ‘Kadın haklarına sahip çıkıyor mu, saygı gösteriyor mu?’ diye de. Şimdi benimle söyleşi yapsalar ‘Ben karımı dövüyorum’ demem veya ‘Ben Alman değerlerine hayran değilim’ demem. Ama bunu nasıl saptayacaklar? Belki yasa dışı sosyal medyayı kullanacaklar. Çünkü insanlar gizli düşüncelerini sosyal medyada paylaşıyor. Nitekim çıkar da. Başına dert olacak bir görüş paylaşır ve bu da ortaya çıkar. Bu resmen zihin polisliğidir. Ne düşündüğünü bilecek ve ona göre karar verecek. Ayrıca bu sosyal bilgileri elde etmeyi daha da derinleştireceklerini söylüyorlar. Şu anda bile, ben geçen gün internette baktım sorulara. Bu sorulara sokaktaki bir Alman bile doğru yanıt veremez. Onlar bile çakar sınavda. O bakımdan bizim istediğimiz çok sayıda insanın rahat bir şekilde Alman vatandaşlığına geçmesi ve geçebilmesidir.”
TEKRAR ALMAN VE TÜRK PASAPORTU VERİLSİN
“2000 yılından sonra yeniden Türk vatandaşlığına geçtikleri belirlendiği için Alman vatandaşlıkları düşen veya Almanya’da doğup da ‘Opsiyon Model’ (18-23 yaşları arasında tek vatandaşlıkta karar kılma zorunluğu) nedeniyle Alman vatandaşlığından feragat edenlere hiçbir sorun çıkarmadan yeniden Alman vatandaşlığı verilmeli. Çifte vatandaşlık, çok doğru ve yerinde bir açılım. Birincisi, kişi Alman vatandaşlığına geçerken özgün vatandaşlığını bırakmak zorunda kalmayacak. İkincisi, bu da önemli. 25’inci maddeyi kaldırıyorlar. Bu maddede deniliyordu ki, ‘Bir Alman vatandaşı izin almandan başka bir ülke vatandaşlığına geçerse Alman vatandaşlığı düşer. Bu maddenin kalkması öngörülüyor. Bu olumlu bir gelişme. Bu olursa 2000 yılından sonra Alman vatandaşlığına geçip de başka ülke vatandaşlığına geçtikleri ortaya çıktığı için Alman vatandaşlığını kaybedenlerin vatandaşlıklarını yeniden alabilmeleri öngörülüyor. Bu da iyi bir gelişme. Yalnız burada T.C. hükümetine de bir görev düşüyor. Bugünkü uygulama şöyle; İzin alıp çıktıktan sonra bir yıl içinde geri dönme dilekçesi verirsen hiçbir işlem olmadan vatandaşlığını alıyorsun. Ama şimdi Türk vatandaşlığına geri dönecek olanlar için aradan 10 yıl, 5 yıl geçmiş. Onların durumu ne olacak? Buraya bir kolaylık gelse iyi olur. En azından ‘Mavi Kart sahipleri tekrar otomatik olarak Türk vatandaşı olabilir’ denmesi iyi olur.”