Türklerin sorunları konuşuldu

Güncelleme Tarihi:

Türklerin sorunları konuşuldu
Oluşturulma Tarihi: Mayıs 08, 2011 12:44

Belçika Türk Öğrenciler Platformu (BETÖP), Brüksel Yunus Emre Türk Merkezi ile birlikte “Belçika’da Yaşayan Türkler: Sorunlar, Beklentiler ve Çözüm Önerileri” konulu bir konferans düzenlendi.

Haberin Devamı

Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi Psikiyatri Anabilim Dalı Başkanı ve Ankara Üniversitesi Politik Psikoloji Araştırma Uygulama Merkezi Müdürü Prof. Dr Abdülkadir Çevik, Politik Psikoloji Uzmanı B. Senem Çevik’in Belçika’nın çeşitli şehirlerinde yaptıkları çalışmaların değerlendirdi. Yunus Emre Brüksel temsilciliği konferans salonunda düzenlenen konferansa Brüksel Bölge Milletvekili Mahinur Özdemir, Türk dernekler birliği başkanı Sedat Kaya, Belçika’da yaşayan Türk dernek temsilcileri, öğrenciler ve davetliler katıldı.

YABANCILIK DUYGUSU
Konferansta konuşan Prof. Dr. Apdülkadir Çevik, şunları söyledi: “Değişim, toplumda var olan dinamik-durağan dengeyi sarsarak yeni dengelerin ya da dengesizliklerin yaşanmasına neden olmaktadır. Göçün etkisi yalnızca göçmenler üzerinde görülmez. Göç alan şehirler veya ülkeler de göçten etkilenirler. Göç sonucu o şehirlerin veya ülkelerin demografik yapılarında meydana gelen değişimler, hem göçmen hem de ev sahibi toplulukta psikolojik süreçleri harekete geçirir. Bu durum göçmenlerin uyumunu bozduğu gibi entegrasyonu da zorlaştırır."

Kırsal bölgelerden büyük kentlere göç edenlerin öteki olma ve yabancılık duygusunu çok çarpıcı bir biçimde yaşadıklarına işaret eden Prof. Dr. Çevik, şunları söyledi:

GÜVENLİK DUYGUSU
"Bu yabancılık duygusunun yarattığı bunalımı hafifletmek için göçmenler kendiliklerinden doğal olarak hemşerilik ve tanışıklık duyguları ile genellikle göç ettikleri kentlerde bir araya gelerek belirli mahalleler oluştururlar veya o mahallelerde yaşarlar. Belçika’da Emirdağ’dan göç edenlerin yaşadığı bir başka Emirdağ (Schaerbeek) vardır. Bir araya gelme, bir grup oluşturma, birliktelik bireysel zayıflıkların hissedilmesini engellediği gibi dayanışma ve grup gücüyle bireyin güvenlik duygusunu yaşamasına sebep olur. Çünkü birey için grubun diğer üyeleri psikolojik olarak yardımcı ego, yardımcı benlik işlevi görürler. Bunun yanı sıra aynı köy, kasaba, şehir ya da ülkeden gelen kişilerin bir arada belirli bölgelerde toplanmaları, yabancılık kaygısı ve korkusuna engel olur.”

KÖYDEKİ YAŞANTI bELÇİKA'DA SÜRÜYOR
Konferansta söz alan Politik Psikoloji Uzmanı B. Senem Çevik de, Avrupa’da yaşayan birçok Türkün temel sorununun ırkçılık/ayrımcılık ve buna bağlı olarak gelişen işsizlik ve gettolaşma gibi toplumsal meseleler olduğunu söyledi. Çevik, "Ancak Belçika için gözle görülür bir ırkçılıktan söz edilememekle birlikte yasalarda eşit ancak tutumda ayrımcı bir durum da göze çarpmaktadır. Diğer Avrupa ülkelerine nazaran güçlü bir milli kimliği olmayan Belçika’da daha rahat yaşayan ve kendi kimliğini muhafaza edebilen vatandaşlarımız yine de iş bulma, konut bulma ve çocuklarının okullarda başarı sağlaması konularında ayrımcılığa maruz kaldıklarını ifade etmiştir" dedi

AİLELER BİLİNÇLENMELİ
Türklerin yaşadıkları ülkenin dilini kullanmakta zorluk çektiğini ve dolayısıyla da kendilerini yeterince ifade edemediklerinin görüldüğünü kaydeden Çevik, "Türkiye’de daha önce köy ve kasabalarda yaşayanlar, Belçika’ya geldiklerinde bu yaşantılarını sürdürmeye devam etmiştir. Elbette köy ve kasabalarda çocuklara hele de göç edilen yıllarda özel olarak ilgi gösterilmezdi. Ancak değişen yaşam koşulları ile aileler de bilinçli birer ebeveyn olmak zorundadır. Aksi halde disiplinsiz ve kuralsız bir şekilde başıboş yetişen Türk gençlerinin kötü alışkanlıklar edinmesi kaçınılmazdır” diye konuştu.

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!