'Türklerin hayat tarzını iyi bilirim'

Güncelleme Tarihi:

Türklerin hayat tarzını iyi bilirim
Oluşturulma Tarihi: Mart 19, 2016 09:39

WINFRIED KRETSCHMANN... Biyoloji ve kimya öğrenimi yaptı. Öğretmen oldu. Ancak öğrencilik döneminde komünist gruplarda yer aldığı için devlet okullarında görev yapmasına izin verilmedi. Mahkeme yoluyla memur olarak öğretmenliğe atandı.

Haberin Devamı

1979-80 yıllarında Yeşiller Partisi Baden Württemberg Eyalet Teşkilatı’nın kurucuları arasında yer aldı.

1980 yılında da Baden-Württemberg Eyalet Parlamentosu’na milletvekili olarak girdi.
1984-1988 yasama dönemi dışında hep milletvekili seçilmeyi başardı.
2011 yılındaki eyalet parlamentosu seçimlerine Yeşiller’in lider adayı olarak girdi.
Toplam oyların yüzde 24.2’sini alan Yeşiller bu seçimden Hıristiyan Demokrat Birlik Partisi’nin (CDU) ardından en güçlü parti olarak çıktı.
Bu Yeşiller’in tarihinde bir ilkti.

* * *
Winfried Kretscmann bir ilki daha gerçekleştirdi.
Yeşiller’den daha düşük oy alan Sosyal Demokrat Parti (SPD) ile ortaklık edip, başbakanlık koltuğuna oturarak tarih yazdı.
Bu da Almanya genelinde bir ilkti.

Zaman zaman partisiyle görüş ayrlığına düşse de, Kretschmann sayesinde Yeşiller geçen hafta sonu yapılan Baden-Württemberg Eyalet Parlamentosu seçimlerinde de bir ilki daha gerçekleştirdi.

Yeşiller yıllardır ilk sırayı kimseye kaptırmayan CDU’dan daha fazla oy olarak ilk sıraya yerleşti.
İşte şimdi yeniden uygun bir ortak veya ortaklar arayan Winfried Kretschmann’la daha önceki dönemlerde zaman zaman yollarımız kesişti.

Bazı etkinliklerde ayaküstü sohbet ettim ve birkaç kez de söyleşi yaptım kendisiyle.
2012 yılı Ekim ayında beraberinde işverenlerden oluşan bir heyetle Türkiye ziyareti öncesi yaptığımız söyleşide, Kretscmann’la hem Türkiye’yi hem de Almanya Türklerini konuşmuştuk.

Türklerin hayat tarzını iyi bilirim

Yeşiller milletvekili Muhterem Aras, Winfried Kretschmann, Bilkay Öney (soldan sağa).

İYİ İLİŞKİLERİN ADRESİ

“Baden-Württemberg ile Türkiye arasındaki ekonomik ve kültürel ilişkiler hangi düzeydedir?” sorumu şöyle yanıtlamıştı:
“Türkiye bizim en önemli ticari partnerlerimizden biridir. Daimler, Bosch gibi büyük işletmelerin Türkiye’de büyük yatırımları var. Ayrıca orta ölçekli yatırımlar da son dönemlerde önemli ölçüde arttı. Özellikle son yıllarda ticari ilişkilerimiz daha da yoğunlaştı. Kısa bir süre önce Türk Ekonomi Bakanı beni burada ziyaret etti. Türk Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ün de katılımıyla burada bir ekonomi forumu gerçekleştirdik. Yatırım olanaklarını konuştuk bu forumda. Bu da ekonomik ilişkilerin çok hızlı geliştiğini göstermektedir.
Kültürel olarak da durum aynı. Baden-Württemberg’de Türk kökenli çok sayıda insan yaşamaktadır. İyi ilişkilerin ilk adresi buradaki Türklerdir. Bizim kabinemizde Türk kökenli bir Uyum Bakanı’mız var. Bu olgu da eyalet hükümetinin Türkiye ile ilişkilere verdiği önemin bir işaretidir. Ayrıca, dış politika bağlamında ise Türkiye bizim en önemli noktamızdır.”

DAHA DA YOĞUNLAŞMALIYIZ

“Türkiye’ye bir ekonomi delegasyonu ile birlikte uçuyorsunuz. Bu ziyaretten ne tür bir beklentiniz var?” soruma da, “Biz bu ziyaretimizle Türkiye ile ekonomi ve bilim alanlarında ilişkilerimizin derinleştirilmesini hedefliyoruz. Yeni ilişkiler kurmak, birbirimizi daha iyi tanımak istiyoruz. Karşılıklı olarak görüşmek, konuşmak ve olanakları değerlendirmek istiyoruz. İlişkilerimiz iyi ama biz bunu daha da yoğunlaştırmak istiyoruz. Bildiğiniz gibi eyaletimizdeki hükümet Türkiye’nin AB sürecine önem veriyor ve Türkiye’nin AB’ye girmesini destekliyor” yanıtını vermişti.

TÜRKİYE’DEN ÇOK ETKİLENDİM

“Şimdiye kadar hiç Türkiye’ye gittiniz mi?” sorumu şöyle yanıtlamıştı:

“Evet, Cem Özdemir ile bir defa birlikte Türkiye’ye gittim. Yaklaşık bir hafta kaldık. Bu ziyarette din özgürlüğü ön plandaydı. Din politikasını içeren görüşmelerde bulunduk. Türkiye’den çok etkileyici intibalarla geri döndüm.”

Haberin Devamı

“Türkiye’ye gitmeden önce, nasıl bir Türkiye fotoğrafı vardı kafanızda?” soruma da, “Benim Türkiye’ye bakış açımda tabii ki, burada yaşayan Türkiye kökenli vatandaşların da etkisi var. Ben öğretmen iken birçok Türkiye kökenli öğrencim vardı ve bunlardan dolayı Türkiye’den gelen vatandaşlarımızı tanıma fırsatım oldu ve ilişkilerim de çok iyiydi. Tabii onlar sayesinde Türkiye’deki gelişmelerden de zamanında haberdar ve bilgi sahibi oldum.”

İFTARA DAVET ETTİM

Türklerle kişisel ilişkisinin olup olmadığı soruma da şu yanıtı verdi:

“Cem Özdemir (Yeşiller’in Eşbaşkanı) ile yıllardır süregelen bir arkadaşlığımız var ve onun Parti Eşbaşkanı olması döneminde onu destekleyenlerden biri de benim. Yani bir yerde onun bu göreve gelmesinde etkin rolü olanlardan biriyim. Bunun yanı sıra komşularım var Türkiye kökenli. Bundan dolayı da Türk yaşamını çok iyi tanırım. Ayrıca, ben eyalet başbakanı olduktan sonra Müslümanları ikinci kez iftara davet ettim. Bir şatoda görkemli bir iftar verdim. İkinci iftarda ise iş verenleri davet edip, onlarla iftar açtım. Bu iftara yoğun bir ilgi vardı. Bu çok önemli bir adımdı. Bu adım, burada yaşayan Müslüman vatandaşlarımızın dinlerini ciddiye aldığımızın, burada rahatça yaşayabilmelerinin önemli bir simgesiydi.”

TÜRK GENÇLERİ UYUMLU AMA DIŞARIYA FAZLA YANSIMIYOR

WINFRIED Kretschmann, “Öğrenciler dediniz de, yapılan araştırmalar gösteriyor ki, göçmen kökenli gençlerin özellikle Türkiye kökenli gençlerin eğitim ve meslek eğitimi durumu hala çok kötü. Bu nasıl iyileştirilebilir ve bu alanda siz ne yapıyorsunuz?” sorumu da şöyle yanıtlamıştı:

“En önemlisi Türkiye kökenli gençlerin iyi bir Almanca’ya sahip olması. Bu en önemli görevimizdir. Bundan dolayı küçük yaşta eğitime çok önem veriyoruz. Bugüne kadar bu erken eğitime fazla önem verilmedi. Bunun yanı sıra okul-aile ve iş birliğini önemsiyoruz. Anadil eğitimini de önemsiyoruz. Ve gerçekten kamu dalında Türkiye kökenli gençlerin oranı çok az. Öğretmenlik olsun polis mesleği olsun Türk kökenli sayısı çok düşük. Türkiye kökenli gençler gerçekten çok iyi uyum sağlamış bir durumda ama bu dışarıya fazla yansımıyor. Biz bu eksikliği şu anda aşmaya çalışıyoruz. Bundan dolayı Uyum Bakanlığı’nı kurduk ve bunun ana hedeflerden biri de eğitimdir.”

BİLKAY ÖNEY’E HALK SAYGI DUYUYOR

“UYUM Bakanınızdan bahsettiniz. Ne kadar iyi çalışıyorsunuz Türk kökenli SPD’li Uyum Bakanı Bilkay Öney’le?” sorumu da, ”Bakan Bilkay Öney ile çok iyi ve uyumlu çalışıyorum. Kendisiyle aramız çok iyi. Bakan Öney, çok iyi bir iş sergiliyor. Kendisi Türk toplumuna çocuklarının eğitimine önem vermeleri çağrısında bulunuyor. Artık mağdur durumundan çıkıp buranın vatandaşları olarak aktif rol almalarını talep ediyor. Bu durum da halk tarafından çok dürüstçe bulunuyor ve saygı kazandırıyor” diye yanıtlamıştı.

ACI BİR İTİRAFTA BULUNMUŞTU

Winfried Kretschmann, “İlk yabancı işçiler 1955’de İtalya’dan geldiler. Türk göçü 51 sene önce başladı. Göç yıllar önce başladığı halde Almanya’da uyum tartışmaları neden son dönemlerde yoğunlaştı? Yoksa uyum ciddiye mi alınmadı?” soruma da “Evet, çok önem verilmedi, çok dikkate alınmadı. Ama bu benim partim (Yeşiller) için geçerli değil. Partim çok erken yıllarda bizim bir göç ülkesi olduğunun altını hep çizdi. Uyumun Yeşiller Partisi’nin programında çok önemli bir yeri vardı hep. CDU ve CSU, Almanya’nın bir göç ülkesi olduğunu bir türlü kabullenmiyorlardı. Bunu misafir işçisi kavramında da görebiliyoruz. Ve bu kaybolan yılları hızlı bir şekilde yakalamamız, eksiklikleri kapatmamız lazım. Bu da çok büyük bir görev. Almanya bu konuda çok zaman kaybetti” yanıtını vermişti.

Haberin Devamı

Bu çok açık ve acı bir itiraftı...

BAKMADAN GEÇME!