Türkler'in evi kundaklandı
Güncelleme Tarihi:
Üç Türk ve bir Arap ailenin oturduğu bina kimliği belirsiz kişi veya kişilerce kundaklandı. Yangında garajda bulunan üç otomobil hurdaya dönerken, 12'si Türk toplam 17 kişinin yaşadığı ve kısmen yanan bina güvenlik gerekçesiyle boşaltıldı. Olayın ırkçılık olup olmadığı bilinmiyor.
Almanya'nın başkenti Berlin'de Türklerin evi ateşe verildi. Reinickendorf semtindeki Teich Sokakta bulunan bina kısmen yanarken, garajda bulunan üç otomobil ise tamamen hurdaya döndü. Yoldan geçenlerin uyarısı üzerine yangını fark eden kiracılardan yararlanan olmazken, büyük oranda maddi zarar oluştu.
Binada çökme tehlikesi olduğu için kiracılar geceyi yakınlarının evlerinde geçirdi. Görgü tanıkları yangın sırasında iki kişinin koşarak olay yerinden uzaklaştığı bilgisini verdi. Dün kundaklanan binada polis ve Federal Yangın İnceleme Ekipleri delil topladı.
Erken farkedildi
Polisten alınan bilgiye göre Pazartesi akşamı saat 20.30 sularında Reinickendorf semtindeki Teich Sokak 6 numarada bulunan evin garajı kundaklandı. Anide yükselen alevler garajda bulunan üç otomobille sıçradı.
Sokakta köpeğini dolaştıran bir Alman yangını farkedince binada oturan kiracılar Uslukılıç, Tatlı, Erdaş ve Arap Ailelerini zillerine basarak onları uyardı. Türk ve Arap ailelerin evlerini zamanında terk etmesiyle can önlendi. İtfaiyenin müdahalesiyle bina tamamen yanmadan yangın söndürüldü. Polis, yangının erken fark edilmesinin can kaybını önlediğini açıkladı.
Çok korktuk
Binanın birinci katında oturan Salih Uslukılıç, "Eşim ve üç çocuğumla birlikte evde oturuyorduk. Zilimiz çaldı. Kapıyı açtığımız da yangın çıktığını söylediler. Korku ve telaşla evden fırladık. Sokakta binanın ve garajda bulunan arabaların yanmasını çaresizce izledik. Güvenlik gerekçesiyle eve girmemize polis izin vermiyor. Geceyi babamlarda geçirdik" dedi.
İtfaiye geç geldi
Kundaklanan binan ikinci katında oturan Şinasi Erdaş ise kundaklama sırasında oğlu Doğucan ile birlikte televizyon izlediğini belirterek yaşadığı dehşet dolu dakikaları şöyle anlattı: 'Eşim ve küçük kızım evde yoktu. Doğucan ile birlikte televizyon izliyorduk. Zilimize basılarak uyarıldık. Üzerimdeki eşofmanla dışarı çıktım. Dehşet dakikaları yaşadık. Bina alevler içinde kaldı. İtfaiye aslında bize beş dakika uzaklıkta. Zamanında haber verilmesine rağmen 20 dakikada ancak geldi. Daha erken gelseydi yangın bu kadar büyümezdi' dedi.
Sütün zarar gördü
Binanın giriş katında oturan apartman görevlisi Yusuf Tatlı ise itfaiyeyi suçladı. Tatlı 'Biz binanın arka cephesinde oturuyoruz. Bizim evde herhangi bir hasar yok. Alman komşumuz itfaiyeye haber vermiş. İtfaiye ilk gelen telefonu ciddiye almamış. Üst üste ihbarlar olunduktan 10 dakika sonra itfaiye harekete geçiyor. Yangına müdahalesi ise ancak 20-25 dakika sonra oldu. Bizim oturduğumuz binada hiç Alman oturmuyor. Yan binaların tamamında ise Almanlar yaşıyor. Hiç birimizin evsahibiyle sorunu yoktu. Yabancı düşmanlarının yaptığından şüpheleniyorum. Binanın sütunlarından birisi zarar gördüğü için bizi tahliye ettiler ve binaya girmemize izin vermiyorlar' dedi.
Bu binanın seçilmesi ilginç
Aynı sokakta oturan Türkler ise yabancı düşmanı aşırı sağcıların kundaklamayı yapmış olabileceğinden şüpheleniyor. Karşı binada oturan Mehmet Gümüş, Mehmet Azman ve Betül Ünal 'Bu bölgede çok fazla Türk yaşamıyor. Kundaklanan binanın sağında ve solunda Almanlar oturuyor. Bu binanın kundaklanması bizi tedirgin etti. Sadece Türklerin oturduğu binalarda oturmaktan korkuyoruz' dedi.