Türkleri kazanmak için sempati ve güven önemli

Güncelleme Tarihi:

Türkleri kazanmak için sempati ve güven önemli
Oluşturulma Tarihi: Ağustos 18, 2010 00:00

Almanya'da Köln kentinde Commerzbank'ın iki şubesinin birdem müdürlüğünü yapan Şirin Yeğen 'Türkleri müşteri olarak kazanmak için sempati, saygı ve güven şart' diyor.


Boks otoriteleri tarafından dünyanın en iyi boksörü kabul edilen dünya eski ağır sıklet şampiyonu Joe Louis para için 'Parayı aslında hiç sevmem ama bol para sinirlerimi yatıştırıyor'demiş. Para ve paranın patronu bankacılar da filmlere, romanlara her zaman konu olmuştur. Arthur Halley'in 1975'de yazdığı ve bir banka içindeki olayları anlatan 'The Moneychangers'romanı uzun süre bestseller olmuştu. Bu roman 'The Bankiers'(Bankacılar) adıyla filme alındı. Kırk Douglas'ın başrolde olduğu film gişe rekoru kırarken, ayrıca yedi bölümlük bir televizyon dizisi oldu. Para ve banka konuları hele bir de 'Faction'yani gerçeklerle hayal birbirine harmanlanıp yazılırsa her zaman büyük ilgi görüyor.


* * *


Ben de bu hafta bankacı Şirin Yeğen ile sohbet ettim. Yeğen, Almanya'nın Köln kentinde Commerzbank'a ait iki şubenin birden müdürlüğünü yapıyor. Commerzbank, 844 milyar Euro ciro ve 62 bin 671 çalışan ile Deutsche Bank'tan sonra Almanya'nın ikinci büyük bankası. Sülaleden bankacı Martin Blessing'in yönetim kurulu başkanlığını yaptığı banka, aynı zamanda Avrupa'da emlak finansmanı yapan en büyük kuruluş. 1870'de kurulan banka geçen yıl Almanya'nın üçüncü büyük bankası Dresdner Bank'ı tam 9 milyar Euro'ya satın aldıktan sonra şimdi 15 milyonu aşkın bireysel ve kurumsal müşteriye sahip. Commerzbank'ın 820, Dresdner Bank'ın da 700 civarındaki şubesi şimdi füzyon ile yaklaşık toplam 1200 şübeye iniyor. Şirin Yeğen de 62 bin çalışan arasında şube müdürü olan 1200 kişi arasında bulunuyor.


* * *


Şirin, Artvin/Hopa'dan 1967'de otelciliği bırakıp Almanya'ya gelen gurbetçi Yeğen çiftinin üç evladından en büyüğü. Almanya doğumlu Yeğen Ticaret Lisesi'ni bitirdikten sonra bankacılık dalında meslek eğitimi yapmış. Yeğen 'Bankacı olmamı annem çok istiyordu'diyor. Bonn Sparkasse Bankası'nda meslek eğitiminden sonra altı yıl kadar ayni bankada, daha sonra da iki Türk bankasında çalışan Yeğen, Citybank'a transfer olmuş. '29 yaşında Citybank'ın Ebertplatz şubesinin müdürü oldum. En genç müdür bendim'diyen Yeğen, Citybank'ın Düsseldorf Merkezi'ne geçip bankacılıkta etnik pazarlamayı ilk başlatan olur. Yeğen, 'Citybank, bekarlar, aileler, yaşlılar ve göçmenler için kampanya düşünüyordu. Göçmenlere yönelik benim projem beğenildi. Türk gazetelerine ilan vererek başladık'diyor.


* * *


'Şubelerdeki bankacılık, müşteriler benim kanıma işlemiş'
diyen Şirin Yeğen, iki yıl süren projeden sonra tekrar bir şubeye geçmek için banka yönetimine başvurur. Ancak bu arada da Amerikalıların 'Sabbatical Year' dedikleri yani 'Çalışmaya ara verildiği yıl'uygulamasına benzer bir karar alır. Yeğen, işi gücü bırkıp dünyayı tanıma turuna çıkar. Anadolu'yu baştan başa gezer. ABD'ye gider. Los Angeles kentinde yaşar.


* * *


'Alman ve Türk kültürüne birarada sahip olmak avantaj. Türkçe ve Türk kültürünü korumalıyız. Ayrıca Alman toplumu da göçmenlerin köken kültürüne saygı göstermek zorunda'
diyen Yeğen. 'Ancak kararında etnik marketing yapılmasından yanayım. Saldırgan ve herşeyi Türkçeleştiren bir marketing Türklere de zarar veriyor. 'İyi bayramlar' diye kart gönderebilirsiniz ama banka sözleşmesini de Türkçeleştirmenin anlamı yok'diye konuşuyor.


* * *


ABD'den dönen Yeğen, yine bir ABD kökenli bankaya girer ama kısa bir süre sonra yine transfer teklifi gelir ve Dresdner Bank'a geçer. Şu an çalıştığı Commerzbank, 2009'da Dresdner Bank'ı satın alınca otomatikman Commerzbank'ın önce bir şube daha sonra da toplam 12 kişinin çalıştığı iki şubesinin birden müdürü olur. 'İki şubeyi yönetmek zor değil mi'diyorum. Cevabı şöyle oluyor: 'Şubeler birbirine çok yakın. Sabahtan bir şubede öğleden sonra diğerindeyim. Şubelerin birinde daha çok bireysel hesaplar, diğerinde şirket ve kurumsal hasaplar var. Birbirini tamamlıyor. Ama gelecekte ikisi doğal olarak birleşecek.' Şubelerin büyüklüğü çift haneli milyon Eurolar düzeyinde.


* * *


'Türk veya Türk kökenli müşterileriniz var mı ?'diye soruyorum ama 'Bu konuda bilgi veremem ama genel olarak Türkler çok rahat müşteriler. Türkler için üç kavram çok önemli. Bunlar sempati, saygı ve güven. Bunlar yoksa bankanın kapısından bile geçmiyorlar diyebilirim' diye anlatıyor. Hemen arkasından 'Türkler tasarruflarının iyi değerlendiriyor mu'diye sormaya devam ediyorum. Bu konuda da cevabı ilginç. 'Son zamanlarda paralarını nasıl değerlendireceklerini sormaya başladılar. Eskiden hesap belli miktara ulaşınca ya çekip Türkiye'ye götürüyorlardı ya da varsa çocuklarına veriyorlardı'

* * *


İyi bir voleybolcu olan Şirin, spor kulübü Fortuna Köln 'ün yönetim kurulu üyesi. 1948'de kurulan ve Köln'ün önde gelen şahsiyetlerin üye olduğu kulüpte aralarında Türk çocuklarının da bulunduğu yüzlerce çocuk futbol oynuyor. 1973'de birinci ligde de oynayan Fortuna Köln şimdi amatür ligde mücadele ediyor. Şirin Yeğen 'Takımımızın hiçbir maçını kaçırmamaya gayret ediyorum'diyor.


Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!