Güncelleme Tarihi:
ŞİMDİ YİNE YENİLİYORLAR
Bu ağır baskı ve hakaretlere daha fazla dayanamayan Mesut Özil, sonunda isyan etti.
“Kazanınca Alman, kaybedince göçmenim” diyerek, Alman Milli Takımını bıraktı ve tepkisinde de haklı çıktı.
Şimdi milli takımda Türkler yok. Ama Almanya yenilgiden kurtulamıyor.
UEFA Uluslar Ligi’nde Hollanda karşısında 3-0 mağlubiyetten sonra salı akşamı da Fransa’ya 2-1 yenildi. Üç maçta sadece bir puan alan Almanya finallere gitme şansını kaybetti.
Ama beklenen gürültü kopmadı.
“Sorumlusu kim?” diye soran yok. Tam tersine, Alman basını Fransa karşısındaki yenilgiyi, ‘kaybettik ama iyi oynadık’ anlamında, “İyi bir yenilgi” olarak sundu.
5 YIL ÖNCEKİ ALMANYA DEĞİL
Bu gelişme Alman toplumunda son yıllardaki değişimin bir yansıması. Almanya artık 5 yıl öncesinin Almanyası değil. Sağduyuyu kendisine erdem edinen Almanya, dünyadaki ucuz popülist ulusalcılık rüzgarına kendini kaptırmış gidiyor.
Geçen yıl genel seçim sonuçları toplumdaki bu değişim eğilimini dışa vurdu. Tehlikeli milliyetçilik duygularını körükleyen aşırı sağcı AfD, üçüncü büyük parti olarak Federal Meclis’e girdi.
Pazar günü yapılan Bavyera seçimleri, Almanların bügünkü refah ve iç huzuru borçlu olduğu halk partilerine giderek sırt çevirdiği, başka bir Almanya rüyasının taban bulduğu kuşkularını güçlendirdi.
Şimdi sırada Hessen eyaleti var.
Gelecek hafta pazar günü yapılacak seçimlerden çıkacak sonucun bu korkuları haklı çıkarması bekleniyor.