Türkler politikada aktif olmalı

Güncelleme Tarihi:

Türkler politikada aktif olmalı
Oluşturulma Tarihi: Ekim 03, 2009 15:20

Birlik 90/Yeşiller Partisi'nden 4. kez federal meclise girmeyi başaran Ekin Deligöz de endişeleri haklı bulduğunu dile getirdi.

Haberin Devamı

37 yaşındaki politikacı, Alman Haber Ajansı dpa'nın Türkçe Servisi ile "3 Soru, 3 Yanıt" röportajında seçim sonuçlarını ve olası yeni hükümeti konuştu. Göçmenler arasında olası CDU/CSU ve FDP koalisyonunun göç yasasını sertleştireceğine dair bir endişe var. Siz bu endişeleri nasıl değerlendiriyorsunuz, şüpheleri gerçekçi buluyor musunuz?

Ekin Deligöz: Endişeleri çok haklı buluyorum.
Çünkü Hristiyan ve Hür Demokratlar 1982?1998 arası tam 16 yıl boyunca iktidarda bulunmalarına rağmen göçmenler lehine bir adım dahi atmadılar. Taa ki, 1998 yılında biz Yeşiller iktidara gelinceye kadar. Hatırlarsınız ilk icraatımız Sosyal Demokrat Parti'yle birlikte vatandaşlık yasasını değiştirmek olmuştu. O dönem muhalefette olan Hristiyan ve Hür Demokratlar ise bu yasanın modernleşmesini engellemeye çalışmıştı. Dolayısıyla iktidardayken göçmenlerle ilgili adım atmayan, muhalefette ise bu kesim lehine atılan adımları engellemeye çalışanlardan endişelenmemek elde değil.

Göç yasasının sertleştirilmesini önlemek için muhalefet partileri ve sivil toplum neler yapabilir?

Deligöz: Göç yasasının özellikle Türkler açısından sertleştirilmesi kabul edilir değil. Bu konuda iki aşamalı düşünmek gerekir. Birincisi: Almanya federal yapıya sahip olduğu için federal meclisin yanında eyaletler meclisi de çok büyük önem taşıyor. Doğru.

Federal meclis seçimlerinde parti olarak başarılı bir sonuç alsak da temel hedefimize maalesef ulaşamadık: Siyah-sarıdan oluşan merkez sağ hükümetine engel olamadık. Fakat önümüzdeki süreçte yapılacak eyalet meclisleri seçimlerinde çoğunluğa sahip olarak göç yasasının en azından sertleştirilmesini engelleme imkanımız doğar. Mücadelemizi bu yönde geliştirmeliyiz. İkincisi: Sivil toplum örgütleri bir yandan temsil ettiği kesimin taleplerini çok net okuyabilmeli, diğer yandan ise bu taleplere karşı en dürüst yaklaşımı sergileyen partilerle dayanışma içinde olmalı. Federal seçimlere 33 Türk kökenli milletvekili adayı katıldı.

Ancak meclise sadece beşi girebildi. Size göre bu kadar az sayıda Türk kökenli milletvekilinin seçilmesinin nedeni nedir?
Deligöz: Aslında ilk etapta şu soruyu cevaplamalıyız: Federal seçimlere 33 Türk kökenli milletvekili adayın katılması yeterli mi? Düşünün, 3556 adayın sadece 33'ü Türk kökenli. Aşağı yukarı yüzde birlik bir orandan bahsediyorum. Bu oran elbette çok yetersiz. Bununla birlikte adayların büyük bir bölümü seçim listelerin alt sıralarında yer bulunca, 5 adayın kazanması bile sürpriz sayılabilir. Fakat ben daha farklı bir noktaya değinmek istiyorum. Bakın, siyaset sadece federal meclise odaklı bir şey değil. Az önce de belirttiğim gibi, Almanya federal yapıya sahip olduğu için, eyalet meclislerinden tutun semt meclislerine kadar siyaset yapma alanları çok geniş ve önemlidir. Asıl meselede burada yatıyor. Türk kökenli vatandaşlar siyasetin her alanında aktif olmalı. Bunun önünü açmak için biz Yeşiller uzun zamandan beri Alman veya AB vatandaşı olmayan göçmenlere de yerel seçimlerde seçme ve seçilme hakkı verilmesini talep ediyoruz.

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!