Türkler memnun

Almanya Türk Toplumu Genel Başkanı Kenan Kolat:
Aşağı Saksonya Eyaleti İçişleri Bakanı Uwe Schünemann, çok açık bir şekilde İslam Konferansı’nı Güvenlik Konferansı’na çevirmek istiyor. Irkçılığın tartışılmasından rahatsız olan bir kesime mesaj verilmek isteniyor. Kimse Selefilerin veya Vahabilerin sorun olmadığını söylemiyor. 2009 ve 2011’de yapılan çalışmalarda bu konunun üstünde duruldu. Bunların analizleri yapıldı. Bir yıl sonra zaten değerlendirme yapılacak. Ancak bunu bu şekilde gündeme sokarsanız toplumda var olan önyargıları güçlendirirsiniz.

DİTİB Genel Başkanı Ali Dere:
Konferansta, teorik boyutta bizlerin aslında gerek Müslüman toplumlarda var olan fenomenler ve yaşantılarla dinin kendisinin öğretmiş olduğu temel değerlerin birbirinden ayrılması gerektiğini vurguladım. Kısacası, sosyolojiden teolojiye gidilmemesi ve bunlar arasında ayrım yapılması gerektiğini söyledim. Ayrıca Müslüman karşıtlığı konusunu da son derece gerekli olduğunu ve ele alınmasının gerektiğini vurguladım. Zaten sayın bakan da sonbaharda bu konuyla ilgili geniş kapsamlı bir konferans yapılacağını söyledi. Bu da Almanya’da yaşayan Müslümanların sorunları üzerinde olumlu etki yaratacaktır. İslam konferansları süreçlerinin giderek daha da olgunlaşarak devam edeceğine inanıyorum.

Aşağı Saksonya Aile Gençlik Sağlık İmar ve Uyum Bakanı Aygül Özkan:
Çok iyi bir diyalog oldu. Kadın-erkek eşitliği ve rollerin sırf İslam’a ve dine dayanmadığı daha çok kültürel ve yaşama tarzının getirdiği tarihten gelen bir takım sorunların olduğunu tartıştık. İyi bir bildirge hazırlandı. Aile içi şiddete ve zorunlu evliliklere karşı buradaki İslam örgütlerinin de karşı çıktığı dile getirildi. Aile Bakanı olarak benim de isteğim buydu. Aile içi şiddete ciddi bir şekilde karşı gelmemiz lazım. Ayrıca gençlerimizi bilgilendirmemiz gerekiyor. Aşırı örgütlere alet olmamalarını ve onlara yönelmemeleri için genç yaşta aileleri ve kendilerini bilgilendirerek farklı ideolojilere kaybetmemiz lazım.

Baden-Württemberg Eyaleti Uyum Bakanı Bilkay Öney:
İslam konferansı önceden herkesin kendi kafasından bir şey söylediği bir yerdi. Ama bugünkü toplantının konusu kadın-erkek eşitliğiydi. Ancak bu konu ele alınmadan Selefiler gündeme getirilsin mi getirilmesin mi diye tartışma yaşandı. Ama İçişleri Bakanı Friedrich çok duyarlı davrandı. Bunun güvenlik konferansı olmadığını ayrıca Selefilerle ilgili çalışmalar yapıldığını belirtti. Friedrich’in olumlu evrim yaşaması beni olumlu anlamda şaşırttı. Daha önce İslam’la ilgili olumsuz açıklamalarıyla gündeme gelmişti. Bu sefer çok olumlu buldum. Orta yolu çizen insanları kızdırmayan konuyla ilgili çözüm araştıran bir içişleri bakanı vardı karşımızda. Bu açıdan iyi bir konferanstı.

Osnabrück Üniversitesi ilahiyat öğretim görevlisi Bülent Uçar: İslam Konferansı geçen yıla göre çok iyi geçti. Federal İçişleri Bakanı çok pozitifti. Farklı konular gündeme geldi. Bunlar arasında kadın-erkek eşitliği kadın haklarının savunulması konu oldu. Bunun yanı sıra Selefilik meselesi konuşuldu. Selefiliğin yanlış dini akım olduğu belirtildi. Ortam geçen yıla göre çok daha uyumlu ve rahattı. Bardağın yarısı dolu mu yoksa yarısı boş mu ona bakmak lazım.

AABF İnanç İcra Kurulu Başkanı Cafer Kaplan: Konferansta, Selefiler grubu daha çok gündemde kaldı. Önemli konu olabilir ama bunun yeri burası değildi. Bunu siyaset malzemesi yapmak yanlış. Net sonuca varılamıyor. Tartışmaların ötesine geçilmiyor. Ancak konuşa konuşa çözmek gerekiyor. Alevi dedelerinin eğitilmesi konusunda da biz zatken hemfikiriz. Bu Almanya’da olmalı. Bu doğru bir şey.

AABF Genel Sekreteri Ali Doğan:
Genel olarak iyi bir konferanstı. Geçen yıllara nazaran içişleri Bakanı’nın konuya daha iyi hakim olduğunu görebildik. Özellikle 4 bin tane İslamcı’dan dolayı Almanya’da yaşayan 4 milyon Müslüman’a önyargılı yaklaşılamaması gerektiğini söylemesi olumlu. Ayrıca 4 bin Selefi’nin peşinde duracaklarını ve onları kesinlikle gözardı etmeyeceklerini söylemeleri de olumlu.