Güncelleme Tarihi:
ALMANYA’da Köln Üniversitesi’nde Türk Sosyal Demokratlar Derneği ile Türk Demokrat Öğrenci Derneği’nin (TÜDEM) düzenlediği ‘Avrupalı Türkler ile Türkiye Gerçekleri’ başlıklı panelde konuşan şair ve yazar Prof. Dr. Ataol Behramoğlu, Türkiye’nin bir kültürler mozaiği, Türkiye insanının da sentez olduğunu söyledi.
Anadolu insanının farklılıkları içinde barındırdığı için daha aydınlanmacı bir yapıya sahip olduğunu belirten Behramoğlu, şunları söyledi: “Anadolu Türklüğü bir sentezdir. Asya’dan kalkıp gelen Türkler, Anadolu’da yaşayan insanlarla bütünleşti. Burada Anadolu Aleviliği doğdu. Biz Türkiye insanları, aydınlanmayı içimizde taşıyoruz. Türklük bir sentezin adıdır. Mustafa Kemal’in Türklük vurgusu bu bağlamda bir etnik dayatma değil, bir sentez vurgusudur. Anadolu insanının bu özelliği dünyada tektir. Bu yönüyle Türkler gerçek anlamda batılıdır. Türkler asla yönlerini doğuya dönmeyecektir. Avrupalı Türklere düşen görev batılılara bunları anlatmak olmalıdır. Örgütlenmeli ve Türklerin aydınlanmacı özelliklerini anlatmalısınız. Çünkü Avrupa Türkiye’yi kaybederse bu ahmaklık olur.”
Burada doğan buralıdır
NRW Göçmen Meclisleri Birliği (LAGA) Başkanı Tayfun Keltek ise Almanya’da yaşanılan ayrımcılık sorununa değindi. Ayrımcılığın temelinde ırkçı zihniyetin yattığını belirten Keltek, şöyle konuştu: “Almanya’daki gizli ırkçılığın en göze batan yönü kurumsal ırkçılıktır. Vatandaşlık Yasası’na baktığınız zaman insanların geldiği ülkeye bakılarak çifte standart uygulandığını görürsünüz. Birçok ülkeden gelenler çifte vatandaş olabiliyor ancak Türkiye ya da kuzey Afrika kökenlilerin böyle olanakları yok. Bu bilinçli bir politikanın sonucudur. Bu durum Alman anayasasına da ters düşen bir uygulama.
İş sahasında normalde işsizlik oranı yüzde 7-8 iken Türkiye kökenlilerdeki işsizlik oranı yüzde 25’in altına düşmüyor. Burada yaşayanlar ırkçılığı doğrudan hissetmiyor. Dolaylı yönden ayrımcılığa maruz kalarak, yavaş yavaş yaşıyor. Böylece göçmenler bizzat ırkçılığa maruz kaldıklarının çoğu zaman farkında bile olmuyorlar. Burada doğup büyüyen insanlarımız ‘Nerelisin?’ denildiğinde dedelerinin geldiği memleketi söylemek zorunda kalıyorlar. Biz de böylece bu ırkçılığa istemeden çanak tutmuş oluyoruz. Bu ülkede doğan kişi buralıdır.”
Sorunları Avrupa’da anlatıyoruz
GEÇEN hafta SPD Milletvekili ve Dışişleri Komisyonu Üyesi Rolf Mützenich ile Silivri Cezaevi’ni ziyaret ettiklerini belirten Türk Sosyal Demokratlar Derneği üyesi Erdal Tekin ise izlenimlerini şöyle anlattı: “Almanya, Türkiye’deki gelişmelere karşı duyarlı hale geldi. İlk kez Avrupa’dan üst düzey bir siyasetçi Silivri’ye giderek, tutuklu CHP milletvekilleri Mustafa Balbay ve Prof. Dr. Mehmet Haberal’ı ziyaret etti. Bu önemli görüşmenin sonucunda tutuklu milletvekillerinin durumu Alman Parlamentosu’na da taşınacak.
Türkiye’ye yakışmayan bu olumsuz tablonun ortadan kaldırılması için Avrupalı Türkler olarak üzerimize düşeni yapıyoruz. Mustafa Balbay ile çok duygusal bir görüşme oldu. 28 derece sıcak olmasına rağmen postal giyiyor. Sebebini sorduğumuzda hücresindeki olumsuz koşulları anlattı. Üç yıldır tutuklu olmasına rağmen suçunu halen bilemediğini söyledi.”
TSD Köln Başkanı Hüseyin Azar da Avrupa’dan Türkiye’ye bakışını içeren bir konuşma yaptı. Panelin konuşmacılarından Hürriyet yazarı Yalçın Bayer ise özel bir nedenden dolayı katılamadı.