Türkler, Almanya’nın ayrılmaz bir parçası

BERLİN Büyükelçiliği Eğitim Müşaviri Prof. Dr. Erdal Tanas Karagöl, Basın Müşaviri Hasan Kocabıyık, Yunus Emre Enstitüsü Almanya Koordinatörü Feyzullah Bahçı, sivil toplum kuruluşlarının temsilcileri ve TED üyelerinin yanı sıra Türkiye kökenlilerin de yoğun olarak yaşadığı Neukölln İlçesi Belediye Başkanı SPD’li Martin Hikel ve Federal Meclis eski milletvekili Dr. Fritz Felgentreu ile bazı Alman komşular da iftar sofrasında bir araya geldi. Konukları selamlayan TED Başkanı ve Mocca Dergisi Genel Yayın Yönetmeni Rüştü Kam, mübarek Ramazan günlerinde iftar sofrasında bir araya gelmenin kendileri için ayrı bir önem taşıdığının altını çizdi. Neukölln Belediye Başkanı Hikel ile eski milletvekili Dr. Felgentreu, Türkiye kökenlilerin de diğer göçmen kökenlilerin de artık Almanya’nın ayrılmaz bir parçası olduklarını vurgularken, bu ülkenin kalkınmasına önemli katkılarda bulunduklarını dile getirdiler.

‘HERKES GİBİ BEN DE BURALIYIM’
İftardan sonra Hürriyet Avrupa Koordinatörü Ahmet Külahçı, Türk-Alman ilişkileri, Almanya’daki Türkler ve Türkiye kökenlilerin beklentilerini içeren bir sunum yaptı. Konya’ya bağlı şu anda ilçe olan Derebucak köyünde doğduğunu, Beyşehir Lisesi’ni bitirdikten sonra tıp öğrenimi için 1969 yılında Fransa’nın yolunu tuttuğunu, ancak beceremeyeceğini anlayınca 1973’te Almanya’ya geçip Bochum Ruhr Üniversitesi’nde Komünikasyon Bilimleri, Politik Bilimler ve Genel Dil Bilimleri bölümünü bitirdikten sonra 1980 yılında Hürriyet’te işe başladığını anlatan Külahçı, artık diğer Türkiye kökenliler gibi kendisinin de ‘buralı’ olduğunu vurguladı. Türkiye ile Almanya arasında tarihe dayalı dostluk ilişkileri bulunduğunu hatırlatan Külahçı, zaman zaman ilişkilerde sıkıtılar yaşandığını söyledi. Türkiye ile Avrupa Birliği’nin (AB) anası Avrupa Ekonomik Topluluğu (AET) arasında tam üyelik hedefiyle Ankara Sözleşmesi’nin 12 Eylül 1963 tarihinde imzalandığını belirten Külahçı, şöyle konuştu:

‘AYRIMCILIK ÖNMLENMELİ’
“Türkiye 60 yıldır AB kapılarında bekletilmektedir. Türkiye’nin bazı eksiklikleri olsa da AB ülkeleri Türkiye’yi on yıllardır oyalamaktadır. Sorunlu birçok ülke AB üyesi olduğu halde, Türkiye’ye dürüst davranılmamaktadır. Türkiye’nin hâlâ AB üyesi olmamasında olumsuz bir yaklaşım sergileyen Almanya’nın eski Başbakanı Helmut Kohl ve diğer Alman politikacıların da ‘suçu’ vardır. Almanya’da 3 milyonun üzerinde Türkiye kökenli yaşıyor ve bunların yarıdan fazlasının bu ülkede doğdu, yarısı Alman vatandaşı oldu. Avrupa’da 6 milyondan fazla Türkiye kökenli insan yaşıyor. Bu insanlar Avrupalıdır. Bu insanlar AB’dedir. Bu insanlar için Avrupa’nın Türkiye ile iyi ilişkilerini sürdürmesi önemlidir. Hem Almanya-Türkiye hem de Avrupa-Türkiye ilişkilerinin geliştirilmesi kaçınılmazdır. Geçen hafta açıklanan bir bilimsel araştırmada, Almanya’da yaşayan yabancı oranı yüzde 27’nin üzerinde olduğu halde, devlet dairelerinde, kamu kurum ve kuruluşlarında görev yapan sözleşmeli personel ve memur oranı yüzde 12’de kaldı. Bu insanlar çoktan buralı olmuşlardır. Federal hükümet de eyalet hükümetleri de politik sorumluluk taşıyanlar da bu ayrımcılığın, dışlamanın, dışlanmanın engellenmesi için daha fazla çaba göstermeli.”
Katılımcılar da Almanya’da 3 aydır yaşayan birçok ülke vatandaşlarına yerel düzeyde yapılan seçimlerde oy kullanma hakkı verilirken, yıllardır burada yaşayan ve çalışan Türkiye kökenlilerin bu haktan mahrum bırakıldığını hatırlatarak, Alman politikacılardan bu ayrımcılığın son bulması için çaba göstermelerini istediler.