Türkiye’yi dışlayıp Türkleri küstürmeyin

Güncelleme Tarihi:

Türkiye’yi dışlayıp Türkleri küstürmeyin
Oluşturulma Tarihi: Ağustos 17, 2019 11:33

Avrupa Birliği (AB) bir medeniyet projesidir. AB bir dayanışma projesidir. AB bir barış projesidir. Almanya, Fransa. İtalya, Hollanda, Belçika ve Lüksemburg şu andaki AB’nin temellerini 1951 yılında kurdukları Avrupa Maden ve Çelik Birliği ile attılar.

Haberin Devamı

Türkiye’yi dışlayıp Türkleri küstürmeyin
BU birlik, 1957 yılında Roma Sözleşmesi ile Avrupa Ekonomik Topluluğu (AET) adını aldı.
1993 yılında da Avrupa Birliği adını.
Türkiye, AET’ye 31 Temmuz 1959’da ortaklık başvurusunda bulundu.
Yani bundan tam 60 yıl önce.
Türkiye hâlâ kapıda bekletildiği halde 1973 yılında Danimarka, İngiltere ve İrlanda, 1981’de Yunanistan, 1986’da Portekiz ile İspanya, 1995’te Finlandiya, Avusturya ve İsveç, 2004 yılında Çek Cumhuriyeti, Estonya, Güney Kıbrıs, Letonya, Litvanya, Macaristan, Malta, Polonya, Slovakya ve Slovenya, 2007’de Bulgaristan ve Romanya, 2013 yılında da Hırvatistan AB’ye tam üye oldu.
Türkiye ile AET, 12 Eylül 1963’te Ankara Anlaşması’nı imzaladığı halde tam üyelik yolu hep kapalı tutuldu.
Türkiye, 1987 yılında tam üyelik başvurusunda bulunduğu halde bu talebi 1989 yılında geri çevrildi.
1999 yılındaki Helsinki Zirvesi’nde Türkiye’nin adaylık statüsü resmen kabul edildiği ve 2005 yılında tam üyelik müzakerelerinin başlatılması karara bağlandığı halde, tam üyelik hâlâ bir türlü gerçekleşmedi.
Hem Türkiye’deki hem de Avrupa’daki Türkler, Türkiye’nin Avrupa’da yerini almasına hep destek verdi.
“Türkiye, AB üyesi olmalı” diyen Türklerin oranı yüzde 80’leri bile buldu bir zamanlar.
Ancak son yıllarda Türkler AB’den uzaklaşmaya başladılar.
Çünkü Türk insanı AB’ye ve Avrupalılara, özellikle de Avrupalı politikacılara güveni büyük ölçüde kaybetmeye başladı.
Yaz tatilinde sohbet ettiğim her kesimden insanlar, “Bu Avrupalılar bizi (Türkiye’yi) neden istemiyor?” diye soruyorlardı.
Nitekim kısa bir süre önce yapılan bir kamuoyu yoklaması da “Siz bizi istemezseniz, biz de sizi istemeyiz” yaklaşımını ortaya koydu.
Daha 10-15 yıl öncesine kadar Türkiye’nin AB’ye tam üye olabileceğine inanan Türklerin oranı yüzde 70’leri bulurken, son kamuoyu yoklamasında bu oran yüzde 30’lara düştü.
“AB’nin Türkiye’ye hiçbir katkısı olmaz” diyen Türklerin oranı da yüzde 48.4’e ulaştı.
Bu verilere göre Türkler AB’den uzaklaşmaktadır.
İşte bu tam bir ‘hayal kırıklığı’ yansımasıdır.
Çünkü Türkiye’nin AB’ye, AB’nin de Türkiye’ye ihtiyacı vardır.
*
AB ülkelerinde 5.5-6 milyon civarında Türk ve Türkiye kökenli insan yaşamaktadır.
Bu rakam birçok AB ülkesinin nüfusundan daha büyüktür.
Almanya’da yaşayan Türk ve Türkiye kökenlilerin sayısı da 3 milyonun üzerindedir.
Türkiye’de yaşayan Türklerin yüzde 38.2’si, Türkiye’nin AB üyeliğini Almanya’nın engellediği görüşündedir.
Yüzde 21.1’i de Fransa’nın.
İşte bu Avrupalı Türkler açısından hiç de arzu edilmeyen bir olgudur.
Ama ne yazık ki Almanya’da bazı çevreler, Türkleri küstürmek ve Türkiye’yi Avrupa’dan uzaklaştırmak için her türlü yönteme başvuruyor.
*
Almanya’nın otomotiv devlerinden Volkswagen’in (VW) Türkiye’de yeni bir fabrika kurmak istediği haberi duyulur duyulmaz, Almanya’daki bazı medya organları ve Türkiye karşıtı politik çevreler, tam bir ‘karşı kampanya’ başlattılar.
“Nasıl olur da VW, Batılı demokratik değerleri ayaklar altına alan Erdoğan’ın memleketine yatırım yapar?” diyerek tam bir yaygara kopardılar.
Almanya yıllardır Suudi Arabistan, Birleşik Arap Emirlikleri, Katar başta olmak üzere birçok Arap ülkesine silah satıp milyarlarca Euro gelir elde etmektedir.
Almanya, Rusya’dan doğal gaz gelmesi için ‘Kuzey Akım 2’ projesine milyarlarca Euro’luk yatırımı tüm hızıyla sürdürmektedir.
Evet, Türkiye’de her şey güllük gülistanlık değildir.
Ya bu ülkelerde?
Demokrasinin de demokratik değerlerin de ‘D’si’ bile yoktur.
Bunu Alman medyası da Türkiye’ye ‘ateş püsküren’ Alman politikacılar da bilmektedir.
Ama bile bile ‘kendi ülkelerinin çıkarı’ için sessizliğe gömülmekteler.
Türkiye’yi dışlamak, Türkleri küstürmek Almanya’nın da AB’nin de yararına değildir.
Olamaz da...

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!