Güncelleme Tarihi:
BAĞIMSIZ Milletvekil Bissman, ülkede çifte vatandaşlık iddiaları nedeniyle mağduriyet yaşayan Türk kökenli vatandaşlar başta olmak üzere aşırı sağcı hükümetin ayrıştırıcı politikaları ve Avusturya-Türkiye ilişkileri üzerine değerlendirmelerde bulundu. Bissman, “Sözde Türk seçmenlerine ait olduğu ileri sürülen bir liste nedeniyle 1970’lerden itibaren zorlu bir mücadelenin sonucunda elde ettikleri kazanımları kaybetme tehlikesiyle karşı karşıya kalan çok sayıda Türk kökenli Avusturya vatandaşının mağduriyetlerini öğrendiğini” anlattı.
‘DÜRÜST BİR TUTUM DEĞİL’
Ülkede 250 bine yakın Türk kökenlinin yaşadığını hatırlatan Bissman, ikili ilişkilerin geliştirilmesinin önemine vurgu yaptı. Bissman, şunları kaydetti: “İkili ilişkilerin geliştirilmesinde dürüst ve eşit düzeyde bir diyalog oluşturulması gerekiyor. Türkiye gibi önemli bir müttefike çeşitli nedenlerden ötürü sırt dönülmemeli. Bu dürüst bir tutum da değil, Türkiye’den bir şey istediğimiz zaman eşit düzeyde iletişim kuruyoruz, örneğin Suriye ve çevre ülkelerden gelen 5 milyona yakın mülteciye ev sahipliği yapıyor. Türkiye, bölge için istikrar, Avrupa için ise güvenli bir kale konumunda. Bir şeye ihtiyaç duyulduğunda iyi iletişim içinde olup tersi söz konusu olunca, yani Türkiye bir şey istediği zaman ‘Ben bunu kabul etmiyorum’ demek, dürüst bir yaklaşım değil.”
‘MÜZAKERELER YENİDEN BAŞLAMALI’
Bissman, Dışişleri Bakanı Karin Kneissl’ın Türkiye ile ikili ilişkileri iyileştirme yönünde attığı adımları çok önemsediğini belirterek, Kneissl’ın bir sonraki Türkiye ziyaretine eşlik ederek, Türkiye’deki siyasi mercilerle görüşmeler gerçekleştirmek istediğini aktardı. İki ülke arasında iyi ticari ilişkilerin yanı sıra çok sayıda Avusturyalının tatil için Türkiye’yi tercih ettiğine de vurgu yapan Bissman, Türkiye gibi güçlü ve büyük bir ülke ile iyi ilişkilerin yalnız Avusturya için değil Avrupa Birliği için de önemli olduğunu söyledi. Türkiye’nin AB üyeliği sürecine ilişkin de Bismann, “Türkiye ile müzakerelerin yeniden başlatılmasından yanayım. Müzakerelerin sürdürülmesi ilk etapta çok büyük bir anlam ifade etmeyebilir ancak insanlar bir birleriyle konuşarak yakınlaşırlar. Müzakerelerin yeniden başlaması Türkiye ile ilişkileri iyileştirmek için özellikle bugünlerde, bence çok doğru bir işaret olacaktır. Bu tür üyelik müzakereleri, çok uzun sürebilir ancak sabır, iyi diplomasi ve duyarlılıkla ele alınmalıdır.” ifadelerini kullandı.