Güncelleme Tarihi:
Erkan, İMKB 25. Yıl Konferansı'nın açılışında, İMKB'nin, kökleri asgari 150 seneye dayanan çok güçlü ve köklü bir geleneğe sahip sermaye piyasasının devamı olduğunu belirterek, 1860'lı yıllarda başlayan sermaye piyasası temsilcisi, resmi borsanın da devamı sayılabileceğini kaydetti.
Osmanlı İmparatorluğu döneminde sermaye piyasalarının öneminin çok iyi bilindiğini, bu çerçevede Avrupa'nın 4. büyük borsasının kurulduğunu, bunun cumhuriyet döneminde değişik adlar altında devam ettiğini, İMKB'nin mevcut haliyle 26 Aralık 1985 yılında kurulduğunu ve ilk işleme 3 Ocak 1986 yılında başladığını anlatan Erkan, sözlerini şöyle sürdürdü:
“1986 yılı başında 40 civarı hisse senediyle işlemlere başlanılmış, yıl sonunda 80 şirkete ulaşılmış. 2010 yılı aralık ayı itibariyle 337 şirketimiz mevcut. Hisse senetlerimizin toplam piyasa değeri açısından bakıldığında, ilk yılda işlem gören 80 şirketin piyasa değeri 1 milyar dolar iken, bugün bu rakam 323 milyar dolarlara kadar yükselmiştir. Neredeyse şirket başına ortalama 1 milyar dolarlık bir piyasa değeri ortaya çıkıyor. 1986 yılının tamamında 13 milyon dolarlık işlem olurken, bu yılki işlem hacmi toplamımız şu ana kadar 385 milyar dolara ulaştı. Hisse senetleri piyasamızda günlük olarak da ortalama 1,7 milyar dolarlık işlem gerçekleşiyor. 1991 yılında kurmuş olduğumuz tahvil ve bono piyasasında ise 1991'de yılın tamamında 113 milyon dolarlık işlem olmuşken, şu anda 2 trilyon 145 milyar dolarlık işlem gerçekleşmiştir.”
1986-1989 döneminde 779 milyon dolarlık halka arz, 606 milyon dolarlık da temettü ödemesi gerçekleştirildiğini, asıl büyük gelişmenin 2004-2010 arasında 25 milyar doların üzerinde halka arz ile sağlandığını ifade eden Erkan, aynı dönemde şirketlerin 31 milyar dolara yakın temettü ödediğini söyledi.
Erkan, “Toplamda 91,5 milyar dolarlık bir kaynak İMKB'nin 25 yıllık geçmişinde ekonomiye kazandırılmış” dedi.
“2023'TE BİN ŞİRKET, 7,5 MİLYON YATIRIMCI HEDEFLİYORUZ”
Sosyal sorumluluk çalışmalarına da değinen Erkan, İMKB'nin 1997 yılında kendi kaynaklarından ayrılan 200 milyon dolarlık kaynağın işletilerek 1 milyar dolar seviyesine ulaştırıldığını, buradan 850 milyon doların üzerinde harcama yapıldığını, 378 okulun tamamlanmasına olanak tanındığını anlattı. Erkan, “Şu anda 327 okulumuzda 200 bin üzerinde öğrenci öğrenim görmekte, 51 okulun inşaatı sürmekte ve kısa zamanda tamamlanacak. Yeni bir protokolle, Milli Eğitim Bakanlığına bu fonun devamı olarak aktarmış olduğumuz en son 100 milyon liralık pakette de okullarımızın ihaleleri yapılmakta ve bunlarla da rakamımız 400 okulu aşacaktır” diye konuştu.
İMKB'nin uluslararası platformlardaki çalışmalarına ilişkin de bilgi veren Erkan, son dönemde sürdürülen halka arz seferberliği ile bu yıl 22 şirketin halka açıldığını ve yıl sonunda bunun 25'e çıkacağını kaydetti. Erkan, “Türkiye bu boyutuyla hak ettiği yerde değildir. Hedefimiz 2023'te bin şirketi yakalamak ve toplam şirketlerimizin piyasa değerlerini de asgari GSMH seviyesine getirmek. Şu anda 1 milyon civarında olan yatırımcı sayımızı da nüfusumuzun yüzde 10'u olan 7,5 milyona çıkarmak” ifadelerini kullandı.
“CDS FİYATLARI TÜRKİYE'NİN OLUMLU ALGILANDIĞININ İSPATI”
Sermaye Piyasaları Kurulu (SPK) Başkanı Vedat Akgiray ise, Türkiye'nin artık sadece coğrafi olarak değil, iktisadi olarak da oyunun önemli parçası olmaya başladığını belirterek, son yıllardaki siyasi istikrar ve ekonomi uygulamalarının başarısının Türkiye'yi bu konuma getirdiğini kaydetti.
Türkiye'nin belki de yüz yıldan fazladır ilk defa ekonomik anlamda böyle güçlü bir fırsat yakaladığını söyleyen Akgiray, “Özellikle hisse senedi işi bunun en ortasında yatan ana çekirdek. İMKB, Türkiye'de son 25 yılda siyasi istikrarsızlıkları, ekonomik krizleri ölmeden yaşayabildi. Bu yüzden tebriği hak ediyor fakat İMKB'nin bir dahaki 25 yıl sonra bir tebrik daha hak etmesi için dünyadaki bu büyümeyle, ülkemizin bu gerçeğiyle beraber aynı başarıyı daha büyük oranda göstermesini bekliyoruz ve göstereceğinden de eminiz” diye konuştu.
Son dönemde Türkiye'nin uluslararası piyasalardaki risk algılamasının önemli değişim gösterdiğini dile getiren Akgiray, “Türkiye'nin CDS fiyatı, ki düşüklüğü o ülkenin az riskli olduğunu gösterir, Avrupa'da AA, A , AAA- kredi notu alan ülkelerin 3'te biri, 4'te biri seviyesinde ve bu bir yıldır böyle. Bu sanal bir rakam değil, yüksek hacimle CDS fiyatları uzun süredir böyle. Türkiye'nin dünya piyasaları tarafından fevkalade olumlu alındığının tek ispatı. Bunun dışında kredi notu firmalarının ne yaptığının pek kıymeti kalmıyor. Önümüzdeki dönemde kendilerini düzeltmek zorunda kalacakları aşikar” değerlendirmesinde bulundu.
Aşırı borçlanma ile uzun vadeli sürdürülebilir büyüme ve refah artışının bundan sonra çok zor olacağını söyleyen Akgiray, hisse senedi pazarının, sermayenin Anadolu'ya ve küçük firmalara ulaşabilir şekilde konuşlanması için her türlü desteği vereceklerini kaydetti.