Türkiye’ye aslan, Rusya’ya kedi

ALMAN Bakan, “Benim önerim, Türkiye ve Rusya’yı da kapsayan uluslararası güçlerin denetiminde bir ‘güvenli bölge’ oluşturulması” dedi.

Zaten Türkiye’nin de, Suriye’de iç savaşın başladığı dönemde başbakan olan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın da yıllardır talep ettiği buydu.
Erdoğan, yıllar önce, Suriye’de ‘uçuşa yasak bölge’ oluşturulmasını aksi takdirde Esad’ın kendi halkını bombalayacağına dikkati çektiğinde, ilk tepki Almanya ve diğer Avrupa ülkelerinden gelmişti.
“Olmaz böyle bir şey” demişlerdi.
Geç de olsa, CDU Lideri Kramp-Karrenbauer’in yıllarca aynı partinin genel başkanı olarak görev yapan Başbakan Angela Merkel’in de desteğini alarak dile getirdiği bu öneri, Almanya’da yeni bir ‘Türkiye kavgası’ başlattı.
Hükümet ortağı Sosyal Demokrat Partili (SPD) Federal Dışişleri Bakanı Heiko Maas, Türkiye’nin, Suriye topraklarında giriştiği Barış Pınarı harekâtının meşru olmadığını, devletler hukukuyla bağdaşmadığını ileri sürdü birden.
Heiko Maas, partisiyle ve kendisiyle konuşmadan Kramp-Karrenbauer’in yaptığı bu önerinin, müttefikleri de rahatsız ettiğini söylüyor.
Türkiye’ye silah ve savunma malzemesi satışlarının tamamen durdurulabileceği tehdidinde bulunuyor.
Alman hükümetinin yurtdışında yatırım yapan Alman şirketlerine sağladığı Hermes kredilerini Türkiye için sınırlandırabileceğini de söylüyor.
Aynı zamanda birtakım ekonomik yaptırımların devreye sokulabileceğini de.
SPD Federal Meclis Grup Başkanı Rolf Mützenich ise daha ileri giderek, yalnız Almanya’nın değil tüm Avrupa Birliği (AB) ülkelerinin Türkiye’ye silah ve savunma malzemesi satışlarını tamamen durdurmalarını istiyor.
Türkiye’nin NATO üyeliğinin sorgulanmasını da.
Hür Demokrat Parti’nin (FDP) Genel Başkanı Christian Lindner, Cumhurbaşkanı Erdoğan’dan ‘hesap sorulması!’ için zaman kaybetmeden olağanüstü NATO zirvesi düzenlenmesini istiyor.
Sol Parti, “Türkiye’ye tek bir silah bile satılmasın” diyor.
Türkiye’ye ekonomik yaptırım uygulanmasını istiyor.
Yeşiller de öyle.
Türkiye’ye silah ve savunma malzemesi ihracının derhal durdurulmasını istiyorlar.
Türkiye’ye ekonomik baskı yapılmasını da.
Sağ popülist Almanya için Alternatif’in (AfD) Eş Başkanı Alexander Gauland, “Türkiye’nin NATO üyeliği dondurulsun” diyor.
“Türkiye’nin AB’de yeri yok” diyor.
Başbakan Angela Merkel, Türkiye ile ilişkilerin kopmamasına özen gösterdiği için temkinli bir tutum sergiliyor.
Bakan Kramp-Karrenbauer’in ‘güvenli bölge’ önerisine de sıcak bakıyor ve destek veriyor.
CDU’lu politikacılar da öyle.
‘Kardeş parti’ Hıristiyan Sosyal Birlik Parti’nin (CSU) Genel Başkanı ve Bavyera Eyalet Başbakanı Markus Söder de, Federal Savunma Bakanı’nın ‘güvenli bölge’ önerisini ‘çok çok önemli ve gerekli’ buluyor.
*
Evet CDU ve CSU’nun dışındaki tüm partiler Türkiye’ye verip veriştiriyorlar.
Rusya, Ukrayna’ya bağlı Kırım Özerk Cumhuriyeti’ni yaklaşık 5 yıl önce ilhak etti.
Uluslararası hukuku ayaklar altına alarak Kırım’ı işgal etti.
Kan döktü.
AB tabii Rusya’yı kınadı.
Birtakım yaptırımlar da uyguladı.
Ama zamanla yaptırımlar delindi.
Hatta Kuzey Akımı 2 doğal gaz projesinde bazı Alman enerji şirketleri bile ciddi bir yatırımla yer aldı.
Türkiye’ye her alanda yaptırımlar uygulanmasını isteyen eski Doğu Almanya’daki Sosyalist Birlik Partisi’nin (SED) uzantısı konumundaki Sol Parti, Rusya’ya dönük yaptırımlara tamamen son verilmesini istiyor.
Yani Sol Parti, Türkiye’ye karşı aslan kesilirken Rusya’ya karşı birden kedi oluveriyor.
Tarihe karışan Doğu Almanya sınırları içinde oluşturulan yeni eyaletlerden Saksonya’nın CDU’lu Eyalet Başbakanı Michael Kretschmer, “Rusya’ya yaptırımlar kaldırılsın” diyor.
Brandenburg’un SPD’li Eyalet Başbakanı Dietmar Woidke ile Thüringen’in Sol Partili Eyalet Başbakanı Bodo Ramelow da bu öneriye tam destek veriyor.
Yani eski sosyalist kardeşe “Yanındayız” diyorlar.