Türkiye'nin üyeliği için referandum haksızlık

Fransız Haber Ajansının (AFP) sorularını yanıtlayan Fransız Bakan, söz konusu anayasa değişikliği maddesinin kabul edilmesinin, 'Fransa’nın Türkiye ile ilişkilerinde tahmin edilenden daha fazla kırılmaya yol açacağı' uyarısında bulundu.

'Parlamento, alacağı kararlarda egemen ve özgür, ancak bu değişikliğin kabul edilmesi özellikle ekonomik alanda Türkiye ile ilişkilerde düşündüğümüzden daha fazla ciddi kırılganlık yaratma riski taşıyor' diyen Jouyet, bu tür bir kararın Avrupa savunması alanında da olumsuz etkileri olacağına işaret etti.

Akdeniz İçin Birlik projesine de atıfta bulunan Fransız Bakan, 'Türkiye’nin bu projede yer almasını istiyorsak, akıl üstün gelmeli ve bu değişiklik maddesi ortadan kalkmalı' dedi. Jouyet, Akdeniz İçin Birlik projesinin başarısı için Türkiye’nin katılımının önemli olduğunu vurguladı ve bu projenin hem Türkiye, hem de Fransa’nın çıkarına olduğunu söyledi.

Türkiye’nin son dönemde, İsrail ile Suriye arasında diyalog için oynadığı rolün önemine de dikkati çeken Fransız Bakan, Türkiye’nin Akdeniz İçin Birlik projesinde stratejik öneme sahip olduğunu söyledi.

Fransa Meclisi, cumhurbaşkanı ve parlamentonun yetki alanlarına ilişkin, kurumların reformuyla ilgili anayasa değişikliği paketini önceki gün kabul etmişti.

Meclis genel kurulunda kabul edilen anayasa paketinde yer alan bir maddede, 'AB’nin nüfusunun yüzde 5’inden fazla nüfusa sahip ülkelerin tam üyeliği için referandum şartının devam etmesi' kararlaştırıldı.

Söz konusu maddeyle ilgili değişiklik önergesini sunanlar ve destekleyenler, bu maddenin özellikle Türkiye için hazırlandığını Meclisteki tartışmalarda kabul etmişlerdi.

Anayasa değişikliği paketi, gelecek hafta Senato genel kurulunda bir kez daha oylanacak. Paket, nihai olarak Meclis ve Senato üyelerini bir araya getiren oturumda 7 Temmuz tarihinde oylanacak. Anayasa değişikliğinin kabulü için üyelerin beşte üçünün desteği aranacak.

Fransa’da Jacques Chirac’ın cumhurbaşkanlığı döneminde, tam üyelik öncesi yeni ülkeler için doğrudan referanduma gidilmesi koşulu getirilmişti.

Cumhurbaşkanı Nicolas Sarkozy, küçük Balkan ülkelerinin Fransa’da düzenlenecek referandum sonucu üyeliklerinin tehlikeye girmesini önlemek amacıyla, anayasa değişikliği paketi için, doğrudan referandum şartını kaldırılması ve bu konuda cumhurbaşkanına yetki verilmesini öngören bir anayasa değişikliği tasarısı hazırlatılmasını kararlaştırmıştı.

Türkiye’nin üyeliğine karşı çıkan iktidar partisi milletvekilleri, yeni anayasa değişikliğinden sonra da Türkiye için doğrudan referandum şartının devam etmesi için, önce Hukuk İşleri Komisyonunda, sonra da genel kurulda kabul edilen değişiklik önergesine destek vermişlerdi.

LIBERATION’DAN FRANSA’YA UYARI

Liberation gazetesi, Fransa’nın adeta Türkiye’nin 'düşmanı" haline gelmesini sert dille eleştirirken 'Fransa’nın çıkarı, Türkiye’nin avukatlığını yapmaktır" ifadesini kullandı. Gazete, Türkiye için "Evet, Müslüman ancak her şeyden önce laiktir, o kadar laik ki Fransa’da itiraz edilmeyen üniversitede türban kullanmaya izin, bu ilkbaharda görülmemiş bir siyasi kriz yarattı" diye yazdı.

Fransız Meclisi’nce Türkiye’nin AB üyeliği için referandum koşulunu içeren anayasa paketine yeşil ışık yakılmasının ardından tartışmalar sürerken, Liberation gazetesi ve Fransa’nın Türkiye politikasını sert dille eleştirdi. Gazete, Fransa’nın adeta Türkiye’nin 'düşmanı" hale geldiğini belirterek 'Fransa’nın çıkarı, Türkiye’nin avukatlığını yapmaktır" ifadesini kullandı.

Fransız Liberation gazetesinin yazarlarından Bernard Guetta imzasını taşıyan 'Türklere neden tokat atılıyor?" başlıklı yorumda Fransa’nın Türkiye’nin AB üyeliğine ilişkin tutumu için 'Hatalı ya da kör olduğu söylenebilir, ancak hayır. Bu sözcüler, hafif kalır" diye yazdı.

Bu yüzyılın en büyük medyan okumalarından birinin, İslam’ın 'intikam arzusu" ile Batı’ya karşı koalisyon oluşturmasının engellenmesi olduğunu belirten gazete, halbuki Türkiye’nin AB’ye katılması ile Avrupa ve Fransa’nın barış yoluyla Amerika’nın Irak’ta savaşla başaramadığını yapabileceğini vurguladı.

'FRANSA BİR DOSTTAN DÜŞMAN YARATTI"

Jacques Chirac’ın cumhurbaşkanlığı döneminde AB üyelikleri için referandum koşulunun getirilmesinin Avrupa Anayasası’nın Fransa’da reddedilmesini engellemediğine vurgu yapılan yorumda 'Fransa, bir dosttan bir düşman yarattı" ifadesi kullanıldı.

Fransız Meclisi’nce onaylanan anayasa değişikliği paketinde nüfusu AB’nin toplam nüfusunun yüzde 5’ini aşan aday ülkelerin üyelikleri için referandum yapılması zorunluluğu getirildiğine dikkat çekilen yorumda şöyle denildi:

'Fransa, ismi zikredilmezse de, çok iyi tarif edilen bir ülkeye düşmanlığına anayasada yer vermeye hazırlanıyor. Bu görülmemiş bir şey ve hangi nedenden dolayı? Çünkü Türkiye, ‘Avrupa’da yer almıyor’ mu? Bu, Avrupa’nın Amerika’nın aksine doğal sınırlarının olmadığını, 19. yüzyılında Türkiye’nin Asya’nın değil, ‘Avrupa’nın hasta adamı’ olarak değerlendirildiğini ve Atlantik ittifakına alırken hiç kimsenin bu tür coğrafi argümanlarla can sıkmadığını unutmaktır.

'TÜRKİYE O KADAR LAİK Kİ TÜRBAN NEDENİYLE SİYASİ KRİZ YAŞANDI"

O halde söylenmezse de, Müslüman olduğu için midir? Evet, Müslüman ancak her şeyden önce laiktir, o kadar laik ki Fransa’da itiraz edilmeyen üniversitede türban kullanmaya izin, bu ilk baharda görülmemiş bir siyasi kriz yarattı. O zaman, çünkü bu söyleniyor, Avrupa Parlamentosu’nda en çok üyesi olan ülke haline gelebileceği için midir?"

Avrupa Parlamentosu’nda ulusal değil siyasi grupların bulunduğuna işaret eden Liberation, 'Hayır, eğer Fransa o kadar kötü bir imaj veriyorsa ve ayağına ateş ediyorsa bunun nedeni farklıdır" dedi. Fransa’nın, esasen Avrupa’dan korktuğunu, Fransızların çoğunun, Fransa ve Almanya’nın artık tek başları yönetemediği bir Avrupa’da rahat hissetmediğini belirten gazete, Türklere bir tokat atmak yerine federal Avrupa’nın temellerinin yaratılması ve dönemin meydan okumalarına uygun yanıtların verilmesi gereğini vurguladı.