Güncelleme Tarihi:
İstanbul 16. Ağır Ceza Mahkemesince 24 Şubat'ta yapılan 8'inci duruşmada alınan ara kararlar uyarınca 26 Mart'ta görülecek olan 9'uncu duruşmada, Emmanuel Emenike, Korcan Çelikay, Tayfur Havutçu, Ümit Karan, Serdal Adalı ve Göksel Gümüşdağ'ın da aralarında bulunduğu 33 tutuksuz sanığın savunmalarının alınmasına başlanması bekleniyor.
Davanın önceki 8 duruşmasında şu gelişmeler yaşandı.
Silivri Ceza ve İnfaz Kurumları Yerleşkesi'deki duruşma salonunda 14, 15, 16 ve 17 Şubat tarihlerinde yapılan 4 duruşmada 401 sayfalık iddianamenin okunmasının ardından duruşmalara 20 Şubat'tan itibaren Çağlayan'daki İstanbul Adalet Sarayı'nda devam edildi.
İstanbul 16. Ağır Ceza Mahkemesinin, sanık avukatlarının görevsizlik, yetkisizlik ve dosyanın bazı sanıklar yönünden ayrılması taleplerini reddetmesinin ardından tutuklu sanıkların ifadelerinin alınmasına geçildi.
Aziz Yıldırım, savunmaya 6'ncı duruşmada başladı
Davanın 21 Şubat'ta yapılan 6'ncı duruşmasında savunmasına başlayan Fenerbahçe Kulübü Başkanı Aziz Yıldırım, “Bugün tarihi bir gün yaşıyoruz. Kendimi ve kulübü savunacağım. Yalnız şahıslar değil, takımlar da yargılanıyor” dedi.
Hiçbir zaman Fenerbahçe ilkelerine aykırı hareket etmediklerini belirten Yıldırım, yargılama sonucunda masumiyetlerinin ortaya çıkacağını savundu.
Fenerbahçe'nin önünü kesmek için bir kurgu yapıldığını öne süren Yıldırım, “Fenerbahçe'yi ve başkanı ile tüm camiayı karalamaya, yargısız infaz yapılmaya çalışılıyor. Sözde şike tespit edilen ve delillendirildiği söylenen 6 maç iddianamede yoktur” dedi.
Savunmasına 23 Şubat'ta yapılan 7'nci duruşmada devam eden Yıldırım, telefonlarda yapılan konuşmalarının şikeyle ilişkilendirilmesinin savcı ve polisin yorumundan başka bir şey olmadığını öne sürdü.
İddianamedeki telefon tapelerinde şike ve teşvik primine ilişkin hiçbir şeyin olmadığını savunan Yıldırım, “Trabzonspor Kulübü Başkanı Sadri Şener, 'Ofspor ile Vanspor maçının 4'üncü hakemi Vanlı olduğu için değiştirin' demiş. Benim hakem değiştirme ile ilgili bir tane tapem ortaya çıksın, şike dahil her şeyi kabul ederim” dedi.
“Adaletin renk skalasında sarı-lacivert yer almamaktadır” diyen Aziz Yıldırım, “Suçluların beraat ettiği yerde yargıçlar hüküm giyer. Beni suçlu göstermek amacıyla Hacivat-Karagöz oyunu oynanmaktadır. Ben Metris'te yatıyorum, hakemi değiştirdiği tapeleri yansıyanlar dışarda. Geçmişte yaşadıklarımızın hesabını vermiş olsak da bunlardan ölene kadar sorumlu mu olacağız? Gerçeklerle bağdaşmayan suçlamalarda bulunmak Fenerbahçe camiasına zarar vermektedir” diye konuştu.
Fenerbahçe Kulübünü şike, şikeye teşebbüs, teşvik primi gibi faaliyetleri icra eden yöneticilerin içinde bulunduğu bir kuruluş olarak Türk kamuoyuna göstermenin son derece ağır ve haksız bir itham olduğunu belirten Yıldırım, savunmasını şöyle sürdürdü: “Ben 22 yıldan bu yana Fenerbahçe Kulübünün üyesi ve 14 yıldan beri başkanı olarak hiçbir zaman ve hiçbir şekilde bu rencide edici, alçaltıcı eylemde bulunmadım. Sıfır toleranslı şikeyi Galatasaray ile Sturm Graz arasındaki maçta gördük. Şimdi 'adaletin bekçileri' diye kendilerini tanıtanlar şikeyi getirmişlerdir. Şikenin Türkiye'de olduğunu dile getirerek önlem alınması gerektiğini söyledim. TFF eliyle yandaş kulüplerle şike yapılıyordu.”
Bu şekilde suçlanmasının ayıp ve insanlık dışı olduğunu belirten Yıldırım, “Fenerbahçe'den bir lira çıkar sağladıysam kendimi ölümle cezalandırırım” dedi.
Çantalı savunma
Yıldırım, Sivasspor'a siyah bir çanta içinde şike ve teşvik parası gönderildiğine dair iddialarına yönelik yaptığı savunmada, salona siyah bir çanta ve sembolik 2,5 milyon dolar getirdi.
Aziz Yıldırım, yanına gittiği tutuklu sanık Abdullah Başak'ın çantayı tutmasını isteyerek, daha sonra paraları çantaya doldurmaya çalıştı.
Yıldırım, yaklaşık 1 milyon dolar konulan çantanın dolması üzerine “Bu çantayla Sivas'a gitse gitse 1 milyon dolar gider. Bu çanta 1 milyon dolar parayı ancak alır” dedi.
Futbolcu İbrahim Akın'a 100 bin avro verdiğine ilişkin iddiaların dayanağı olmadığını belirten Yıldırım, “Eğer verdiysem ispat etsinler. Gidip kendimi Boğaziçi Köprüsü'nden atarım. Bunu ispat edemezlerse, o emniyet mensupları, müdürleri görevlerinden ayrılıp istifa etsinler. Yargı karşısına çıksınlar. Bunu talep ediyorum. İbrahim Akın, kendi hatalarını örtmek için bizi kullanmıştır. Kendisini hayatımda görmedim. Sadece Metris'te gördüm. Bu konuları spor yaparken sordum, 'Neden böyle yaptın?' dedim” diye konuştu.
20, 21, 23 ve 24 Şubat'ta yapılan 4 duruşmada davanın 23 tutuklu sanığının savunmalarının alınması tamamlandı.
7 sanık tahliye edildi
Sanıkların ve avukatlarının taleplerini 24 Şubat'taki duruşmada karara bağlayan mahkeme heyeti, tutuklu sanıklar Fenerbahçe Asbaşkanı Şekip Mosturoğlu, Sivasspor Başkanı Mecnun Odyakmaz, teknik direktör Bülent Uygun, Cemil Turan, Coşkun Çalık, Ömer Ülkü ve Mehmet Yenice'nin, suç vasfının değişme ihtimali göz önüne alınarak tahliyesine karar verdi.
Mahkeme heyeti, Aziz Yıldırım, Olgun Peker, İlhan Ekşioğlu ve Tamer Yelkovan'ın da aralarında bulunduğu 16 tutuklu sanığın, “kuvvetli suç şüphesini gösteren olguların, delilleri karartma ihtimalinin bulunması ve koruma tedbirlerinin uygulanmasının yeterli olamayacağı” kanaatiyle oy birliğiyle bu hallerinin devamına hükmetti.
Emmanuel Emenike, Korcan Çelikay, Tayfur Havutçu, Ümit Karan, Serdal Adalı ve Göksel Gümüşdağ'ın da aralarında bulunduğu 33 tutuksuz sanığın, bir sonraki celsede savunmalarının alınması için hazır edilmesini kararlaştıran mahkeme heyeti, Olgun Peker'in 2010 ve 2011 yıllarında yurt dışına giriş-çıkış tarihlerinin gönderilmesi için emniyete yazı yazılmasını, ayrıca İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen birinci “Ergenekon” davasında gizli tanık olarak dinlenilen “Poyraz”ın beyanlarının bir örneğinin mahkemeye gönderilmesini karara bağladı.
Türkiye Süper Lig ve 1. lige ait iddianamede belirtilen futbol maçlarına ilişkin kayıt görüntülerinin gönderilmesi için yayıncı kuruluşa yazı yazılmasını kararlaştıran mahkeme heyeti, aralarında TFF Başkanı Yıldırım Demirören'in de bulunduğu 21 kişinin tanık olarak dinlenilmesinin, henüz sanık savunmalarının tamamlanmamış olmasından dolayı daha sonra değerlendirilmesine karar verdi.
Mahkeme heyeti, İstanbul Büyükşehir Belediyespor Kulübüne yazı yazılarak, 15 Mayıs 2011 tarihinde oynanan Trabzonspor-İstanbul Büyükşehir Belediyespor maçında kulüp yönetimi tarafından maçla ilgili olarak kendi futbolcularına başarılı olmaları için maç primi verilip verilmediğinin sorulmasına hükmetti.
Sanıklardan Yusuf Turanlı, Ömer Ülkü, Olgun Peker, Ahmet Çelebi, Bülent Uygun, Abdullah Başak, Sami Dinç, Tamer Yelkovan, Faruk Taşseten, Bülent İşçen ve Mehmet Yenice'nin haklarındaki seyir yasağının kaldırılmasına hükmeden mahkeme heyeti, sanıklardan Zafer Tüzün, futbolcular İbrahim Akın ve İlhan Çelikay ile kaleci Korcan Çelikay'ın yurt dışına çıkış yasağının kaldırılmasına karar vererek duruşmayı erteledi.
Ceza istemleri
Dava iddianamesinde, eski Giresunspor Kulübü Başkanı olduğu belirtilen Olgun Peker'in, “haksız ekonomik çıkar sağlamak amacıyla silahlı suç örgütü kurup yönetmek”, “dolandırıcılık”, “yağma”, “rüşvet”, “şike”, “konut dokunulmazlığını ihlal etmek”, “mala zarar vermek”, “tehdit”, “resmi belgede sahtecilik” ve 'özel belgede sahtecilik” suçlarından 48 ile 115 yıl arasında hapis cezasına çarptırılması isteniyor.
Aynı iddianamede, Fenerbahçe Kulübü Başkanı Aziz Yıldırım'ın da “haksız ekonomik çıkar sağlamak amacıyla suç örgütü kurup yönetmek”, “dolandırıcılık”, “şike” ve “teşvik primi vermek” suçlarından toplam 22 ile 72 yıl arasında hapis cezasına çarptırılması talep ediliyor.
Aziz Yıldırım tarafından kurulan örgüte üye olduğu iddia edilen Fenerbahçe Spor Kulübü Asbaşkanı Şekip Mosturoğlu'nun da “suç örgütüne üye olmak”, “dolandırıcılık”, “şike” ve “teşvik primi vermek” suçlarından 6 yıl 9 ay ile 21 yıl 3 ay arasında hapis cezasına çarptırılması talep edilen iddianamede, benzer suçlamalara ilişkin olarak Fenerbahçe Spor Kulübü yöneticileri İlhan Ekşioğlu'nun 19,5 ile 65 yıl 3 ay, Alaeddin Yıldırım'ın 5 ile 16 yıl 8 ay, Fenerbahçe Spor Kulübü Mali İşler Müdürü Tamer Yelkovan'ın 16 yıl 2 ay ile 53 yıl 8 ay, Fenerbahçe Spor Kulübü Amatör Şubeler Koordinatörü Cemil Turan'ın 8 ile 26 yıl arasında hapis cezasına çarptırılması öngörülüyor.
Türkiye Futbol Federasyonu (TFF) Başkan Vekilliği görevinden istifa eden Göksel Gümüşdağ'ın “haksız ekonomik çıkar sağlamak amacıyla kurulan suç örgütüne üye olmak” ve “şike” suçlarından 2,5 ile 7,5 yıl arasında hapis cezasına çarptırılması istenen iddianamede, Beşiktaş Jimnastik Kulübü (BJK) eski yöneticisi Serdal Adalı'nın “şike” suçundan 1,5 ile 4,5 yıl arasında, BJK futbol takımları genel direktörü Tayfur Havutçu'nun aynı suçlamaya ilişkin 1 ile 3 yıl arasında hapis, Trabzonspor Kulübü Başkanı Sadri Şener'in “teşvik primi verme girişiminde bulunmak” suçundan 1 yıl 2 ay ile 3,5 yıl, Trabzonspor Asbaşkanı Nevzat Şakar'ın “teşvik primi verme girişiminde bulunmak” ve “tehdit” suçlarından 1 yıl ile 3 yıl 9 ay arasında hapis cezasına çarptırılması talep ediliyor.
Sivasspor Başkanı Mecnun Odyakmaz'ın da “örgüt üyesi olmak” ve “şike” suçlarından 2,5 ile 7,5 yıl arasında hapis cezasına çarptırılması istenen iddianamede, sözleşmeleri fesh edilen Eskişehirspor Teknik Direktörü Bülent Uygun'un 5 yıl 3 ay ile 16 yıl 9 ay arasında, sportif direktörü Ümit Karan'ın da 2 yıl 9 ay ile 9 yıl 3 ay arasında hapse çarptırılmaları isteniyor.
Futbolcu İbrahim Akın'ın “şike” ve “teşvik primi” suçlarından 2 yıl 9 ay ile 8 yıl 3 ay arasında hapis cezasına çarptırılması istenen iddianamede, futbolcu İskender Alın'ın da benzer suçlamalara ilişkin 1 yıl 9 ay ile 5 yıl 3 ay arasında hapis cezasına çarptırılması öngörülüyor.
Futbolcu Serdar Kulbilge'nin “dolandırıcılık” suçundan 4 ile 14 yıl arasında hapis cezasına çarptırılması istenen iddianamede, futbolcular Mahmut Boz ve Murat Şahin'in de aynı suçlamaya ilişkin 2 ile 7 yıl hapis cezasına çarptırılması talep ediliyor.
Emmanuel Emenike, İlhan Çelikay, Korcan Çelikay, Mehmet Yıldız ve Mustafa Ulaş Ortakaya hakkında “şike” suçundan 1 ile 3'şer yıl arasında hapis cezası istenen iddianamede, Gökçek Vederson, Sercan Yıldırım ve Sezer Öztürk'ün de “teşvik primi” suçlamasına ilişkin 9 ay ile 2 yıl 3'er yıl arasında hapis cezasına çarptırılması öngörülüyor.
İddianamede, diğer sanıkların da benzer suçlamalara ilişkin 1 ile 24 yıl arasında değişen hapis cezalarına çarptırılmaları isteniyor.