Güncelleme Tarihi:
Almanya’da koalisyon hükümetinin ortağı Sosyal Demokrat Parti (SPD), Başbakan Angela Merkel’in Türkiye politikasında değişikliğe gitmesinden memnuniyet duyduğunu, Türkiye’nin AB üyelik sürecini desteklediğini bildirdi.
SPD Dış Politika Sözcüsü Niels Annen yaptığı açıklamada, “Başbakan Merkel’in artık Türkiye’nin AB müzakere sürecine destek vermesi memnuniyet verici. Bunun çok önemli ve olumlu bir gelişme olduğunu düşünüyorum” dedi.
Türkiye’nin AB müzakere sürecini bugüne kadar engelleyen Avrupa’daki Hıristiyan Demokrat ve muhafazakar iktidarların büyük hata yaptıklarını anladıklarını belirten Annen, şöyle devam etti:
“Sadece sayın Merkel ya da Sayın Sarkozy de değil, geçmişte Hıristiyan Demokrat ve muhafazakar partiler, Türkiye’nin AB sürecini geciktirdiler. Türk hükümetine adeta şöyle bir mesaj verdiler: Ne yaparsanız yapın, ne kadar siyasi risk alırsanız alın, sizin AB kulübüne katılmanızı istemiyoruz. Bu büyük bir siyasi hataydı ve bunun bedelini hep birlikte ödüyoruz.”
AB-Türkiye ilişkilerinde yeni dönem
29 Kasım’da yapılan AB-Türkiye Liderler Zirvesi'nin, Avrupa’nın karşı karşıya kaldığı sığınmacı krizinin ardından geldiğine işaret eden Annen, bununla birlikte zirvede, sığınmacı krizine çözüm yollarının yanı sıra AB ile Türkiye arasında işbirliğinin tüm yönleriyle geliştirilmesinin ele alındığını vurguladı.
Zirvenin ilişkilerde yeni bir dönemi başlatmasını umut ettiğini kaydeden Annen, “AB-Türkiye Zirvesi'nin ardından ilişkileri daha da üst düzeye taşıma şansımız var” ifadesini kullandı.
Türkiye’nin henüz üyelik için gerekli kriterleri tümüyle karşılamadığını, demokrasi, insan hakları, yargı bağımsızlığı ve basın özgürlüğü alanlarında atılması gereken adımlar olduğunu dile getiren Annen, şöyle devam etti:
“Türkiye’yi bugünkü koşullarda AB üyesi olarak düşünemiyorum. Diğer yandan, siyasi kriterleri karşıladığında, Türkiye’nin AB’ye üye olarak kabul edilmesi gerektiğine inanıyorum. Yeni müzakere başlıklarının açılmasıyla ilişkileri yeniden rayına oturtabiliriz. AB sürecinde yeni müzakere başlıklarının açılmasıyla, demokrasi ve insan hakları konularındaki beklentileri de bu çerçevede ele alabiliriz. Eğer Türk hükümeti de demokratik reformlara, basın özgürlüğü ve çözüm sürecine eğilirse, bu yeni bir fırsat penceresi olabilir."
Suriye ve mülteci krizinde yakın işbirliği
Annen, AB-Türkiye Zirvesi'nin, Ankara ile sığınmacı krizinin çözümü ve Suriye konularında da daha yakın bir işbirliği getireceğini belirtirken, bölgede yaşanan son gelişmelerin Avrupa başkentlerinde endişelere yol açtığını, Türkiye ile yakın diyalog içinde olacaklarını kaydetti.
Annen, “IŞİD’i uzun dönemli bir tehdit olarak görüyoruz. AB-Türkiye Zirvesi'yle işbirliğimize ivme kazandırdık, bunu IŞİD ile mücadelede çabalarımızı daha iyi koordine ederek sürdürebiliriz” ifadelerini kullandı.
Almanya’nın, Fransa’daki terör saldırılarının ardından, IŞİD ile mücadeleye daha aktif katkıda bulunacağını, bu kapsamda Tornado keşif uçaklarını ve bir tanker uçağı bölgeye göndermeyi planladığını aktaran Annen, bu uçakların Türkiye ya da Ürdün’de konuşlandırılabileceği bilgisini verdi.
Almanya için bu uçakları İncirlik’te konuşlandırma seçeneğinin daha uygun görüldüğünü anlatan Annen, bu konuda görüşmelerin sürdüğünü belirtirken, “Uçaklarımıza İncirlik’i kullanmaları için izin verilirse, bu Türk dostlarımızdan çok olumlu bir jest olacaktır, büyük memnuniyet yaratacaktır. Teknik olarak İncirlik’in birçok avantajı var. Bir NATO üssü, daha yakın ve çok profesyonel askerler burada görev yapıyor” dedi.
IŞİD ile mücadele konusunda koalisyon ülkelerinin daha yakın işbirliği yapması gerektiğini, IŞİD ile mücadelenin temel öncelik olması gerektiğini kaydeden Annen, bu konuda tüm ülkelere görev düştüğünü vurguladı.
Annen, “Suriye’de IŞİD ile mücadele ederken, kendi toplumlarımıza da bakmamız ve nerede hata yaptığımızı da sorgulamamız gerekiyor. Örneğin Almanya’da doğup büyümüş, burada okula gitmiş gençlerden, Suriye’ye gidip IŞİD’e katılanlar var. Fransa’da da bunu görüyoruz. Türkiye de IŞİD’in terör saldırılarına hedef oldu. Orada da bunlara destek sağlayan gizli örgüt yapılanmaları var” şeklinde konuştu.
Ülkeler içinde IŞİD’e destek veren yapılanmaların üzerine gidilmesi, Türkiye-Suriye sınırında daha etkin önlemler alınması gerektiğini ifade eden Annen, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’in "Türkiye ile IŞİD petrol ticareti yapıyor" iddialarını ise eleştirdi.
Annen, “Putin’in Türkiye’yi terör gruplarına destek verdiğini iddia etmesi haksız bir suçlama. Savaş uçağının düşürülmesinin ardından gerginliği düşürmeye yardımcı olmuyor” dedi.
Suriye kaynaklı tehditler konusunda Almanya’nın, NATO çerçevesinde müttefiki Türkiye’ye destek vermeyi sürdüreceğini vurgulayan Annen, “NATO çerçevesinde Türkiye’nin güvenliğine ve bütünlüğüne verdiğimiz destek tamdır. Bundan kimsenin şüphesi olmasın” diye konuştu.