Güncelleme Tarihi:
AB Bakanı ve Başmüzakereci Volkan Bozkır, AB Bakanlığı Ortaköy Ofisi'nde basın mensuplarına yaptığı açıklamada, AP Türkiye Raportörü Kati Piri ile yaptıkları görüşme konusunda bilgi verdi.
Volkan Bozkır, AP'nin Avrupa yapılarının önemli bir unsuru olduğuna ve rolünün giderek arttığına dikkati çekti.
AP'nin her yıl kabul ettiği Türkiye raporunun bu yıl açıklanmasının geciktiğini hatırlatan Bozkır, "Belki 2 ay önce çıkması gerekirken bu yıl gerçekten çok fazla sayıda değişiklik önerisiyle karmaşık bir hal halini aldı. 420 değişiklik önergesi verildi. Bunların çok büyük bölümü de ülkemize dostça bakmayan, ülkemize bir anlamda rahatsızlık vermek isteyen parlamento içi gruplar tarafından verildi. Ancak son durumda bu 420 değişiklik önergesi meczedilerek rapor çıkabilir hale geldi. Geçtiğimiz günlerde bu raporun oylanması bekleniyordu. Ancak son anda yeniden bir 30 değişiklik önergesi verildi ve bu nedenle de bu rapor oylama gününde tamamlanamadı. Şimdi önümüzdeki sanıyorum ya 9 Haziran haftası yahut 9 Temmuz haftasında bu rapor yayınlanacak" dedi.
Kati Piri ile görüşmelerinde Türkiye bakımından önemli hususları vurguladığını aktaran Bozkır, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Şayet bu unsurlar bu raporda yer almazsa mevcut haliyle her ne kadar içinde birçok tenkit de olmasına rağmen, biz bu raporu yaşanabilir bir rapor olarak addedebileceğimizi belirttik. Tabiatıyla tenkitlerin bir kısmını biz olumlu tenkitler olarak kabul edeceğiz ve Türkiye'deki demokratik çalışmalarımızda, insan haklarını ve temel hak ve özgürlükleri daha ileriyle götürmeye yönelik çalışmalarımızda her zaman olduğu gibi bunlardan yararlanacağız. Raporda kabul etmemiz mümkün olmayan, yanlış verilere dayandığını düşündüğümüz bazı hususlar var. Bunlarla ilgili olarak da her zaman yaptığımız gibi hem raportörle hem parlamentodaki yetkililerle yazışarak bunların geçerli olmadığını ifade edeceğiz."
Piri ile kesin olarak raporda yer almamasını istedikleri 3 hususu da görüştüklerini aktaran Bozkır, şöyle devam etti:
"Bunlarından birincisi, biliyorsunuz Avrupa Parlamentosu'nda 1915 olaylarını Türkiye'nin hak etmediği, tarihi hiçbir mesnede dayanmayan bir şekilde soykırım olarak addeden bir karar ortaya çıktı. Bunu Türkiye olarak yok hükmünde kabul ettiğimizi resmen bildirdik ve bu karar bizim Brüksel'deki daimi temsilciliğimize iletildiğinde de bu zarf açılmadan iade edildi. Türkiye bakımından hükümsüz bir karar. Bu raporda Avrupa Parlamentosu'nun aldığı bu karara herhangi bir atıf olmaması gerektiğini raportöre izah ettik. Şayet bu rapor böyle bir atıfla çıkarsa, bu rapor Türkiye bakımından yok hükmünde olacaktır ve Avrupa Parlamentosu'ndan çıkan bir Türkiye ilerleme raporu da ilk defa Türkiye bakımından kabul edilmeyecek ve geçersiz addedilecektir."
Terör örgütü PKK'nın AB'nin terör örgütleri listesinde olduğunu hatırlatan Bozkır, "Terör örgütleri listesinden çıkarılmasına yönelik eğer Avrupa Parlamentosu Türkiye raporunda herhangi bir atıf yer alırsa, aynı şekilde bu raporu bu atfıyla kabul etmemiz mümkün değildir. Üçüncü bir husus da raporun bugüne gelişi sırasında bazı temayüllerden hareketle Türkiye'nin müzakere sürecinin devamını engelleyebilecek, Türkiye'nin Gümrük Birliği ilişkisini daha ileri bir noktaya çıkarmasını arzu etmeyen bir görüntü verecek veyahut da Türkiye'ye yapılan ekonomik katkıların sona ermesi anlamına gelebilecek herhangi bir ifade bu raporda yer alırsa, yine bu raporu kabul etmeyeceğimizi kendisine ilettik" diye konuştu.
Kati Piri'nin bu üç unsurla ilgili herhangi bir endişesinin olmadığını ifade ettiğini belirten Bozkır, "Tabii biz raporun çıktığı günkü haline bakacağız. Bununla ilgili olarak da kararımızı resmen açıklayacağız" diye konuştu.
Bozkır, soru üzerine, eleştirilerin hangilerini kabul edilebilir, hangilerini ise kabul edilemez bulacakları konusunda bir tartışmayı basının önünde yapmayı doğru bulmadıklarını, rapor çıktıktan sonra raporun nihai halini görüp, bu konudaki görüşleri paylaşacağını ifade etti.
"MAHİNUR KIZIMIZI KİMSEYE EZDİRMEYİZ"
Bozkır, bir soru üzerine, Demokratik Hümanist Merkez (CDH) partisinden Brüksel Milletvekili Mahinur Özdemir'in, parti yönetiminden gelen 1915 olaylarıyla ilgili Ermeni iddialarını "soykırım" olarak tanıması baskısını reddetmesi nedeniyle partiden ihraç edilmesini değerlendirdi.
CDH'nin ihraç kararını ibretlik bir olay olarak nitelendiren Bozkır, şöyle dedi:
"Hiçbir parlamento, siyasi bir kararla tarihi değerlendirmemelidir. Çünkü parlamentoların işi yasa yapmak, siyasi ilişkiler kurmak, bugün parlamenter diplomasiyle ilgili ilerlemeyi sağlamak ve ilişkilere olumlu katkılar yapmaktır. Ancak maalesef Avrupa'da olsun, dünyanın başka yerlerinde olsun bazı parlamentolar kendilerine bir anlamda başka kaynaklardan zorlamayla empoze edilmiş bazı fikirlerle kararlar çıkartmaya başladılar. Tabiatıyla bunların Türkiye bakımından hiçbir hükmü yok. Biz 1915 olayları olsun, Türkiye'nin tarihinde olsun, Osmanlı tarihinde olsun, Türkiye'nin hiçbir şekilde utanacağı en ufak bir nokta olmadığı kesin kararlılığındayız. Arşivlerimizi inceledik, arşivlerimizi herkese açtık ve böyle bir endişe ve en ufak bir ukde içimizde yok."
Bozkır, 1915 olaylarına ilişkin siyasi kararları kabul edilebilir bulmalarının mümkün olmadığını dile getirerek, şunları kaydetti:
"Bir Türk kökenli Belçika vatandaşı, pırıl pırıl bir genç hanımın Belçika Parlamentosu'nda yer alıyor olmasından büyük kıvanç duymuştuk. Bunu bir anlamda Belçika'nın öteki kavramına verdiği, onu kaldırmak için çabalarının sonucu olarak görmüştük ve birçok ülkeye de örnek olabileceğini düşünmüştük ama maalesef temel hak ve özgürlüklerin, fikir özgürlüklerinin var olduğu bir ülkede ki AB'nin kurucusu olan birkaç ülkeden birisi, AB'nin merkezi olan Brüksel'de böylesine fikrini söylediği için siyaseten cezalandırılan bir parlamenterin olduğu bir ortama geldiğini görmekten üzüntü duyuyoruz. İnşallah bunu tekrar değerlendirip bu yanlış karardan döneceklerini ümit ediyoruz. Mahinur Hanım bizim kendi kızımızdır. Onun hiçbir şekilde zarara uğramasına Türkiye olarak biz izin vermeyiz. Türkiye olarak, Türk milleti olarak bu hanım kızımızın tamamıyla arkasındayız. Yaptığı doğru bir davranıştır ve bu doğru davranışının muhakkak ki sonucunu Avrupa düşünce platformunda alacaktır. Lehinde bir rüzgar esecektir ama Türkiye olarak biz her zaman arkasındayız. Mahinur kızımızı kimseye ezdirmeyiz."
"CHP, 1915 OLAYLARIYLA İLGİLİ OLARAK NE DÜŞÜNÜYOR?"
Bir basın mensubunun, muhalefet liderlerinin Kati Piti ile görüşmelerinin ardından açıklamada bulunmadığını kaydetmesi üzerine Bozkır, CHP Genel Başkan Yardımcısı'nın bu konuda açıklama yaptığını ancak CHP'den 1915 olaylarına ilişkin bir açıklama yapılmamasının kendisini üzdüğünü söyledi. Bozkır, şöyle dedi:
"1915 olaylarıyla ilgili olarak ana muhalefet partisinin açıklamaları ya hiç açıklama yapılmıyor ya da yapıldığında da 'Soykırım olmamıştır' kelimesini ana muhalefet partisinin ağzından duyamıyorum. Yıllarca bu işle ilgili olarak yıllarını Dışişleri Bakanlığı'na vermiş bir kişi olarak yine bir Dışişleri mensubu Genel Başkan Yardımcısı'nın bu konuda Amerikan Devlet Başkanı'nın kullandığı ibarelerle değil Türkiye Cumhuriyeti'nde, Türkiye'nin kullandığı ibarelerle bu konuya yaklaşması doğru olur diye düşünüyorum. Kendisini davet ediyorum ve bu soruya cevap vermesini istiyorum. Cumhuriyet Halk Partisi, 1915 olaylarıyla ilgili olarak ne düşünüyor? 1915 olaylarının soykırım olmadığını iddia eden Türkiye'nin yanında mı, yoksa kendilerinin bu konuda başka bir düşünceleri mi var, bir sıkıntıları mı var? Bunu açıklamalarını bekliyorum."