Güncelleme Tarihi:
ZDFZoom adlı programın içinde yer alan 29 dakikalık belgeselde Almanya’da yaşayan 3 milyon Türk’ün arasında Erdoğan karşıtlarının da yaşadığı ve bunların kendilerini tehdit altında hissettiği anlatılırken, Diyanet İşleri Türk İslam Birliği (DİTİB) camilerinde görevli imamların ve Türk toplumunun bazı bireylerinin Türk istihbaratına çalıştığını ve muhalif kişileri de ihbar ettiğine yönelik iddialara yer verilmişti. Mektubunda bu iddiaları hatırlatan Soğukoğlu “Dikkatle izlediğimizi programınızda, sadece bazı şahısların doğru olmayan iddiaları dayanak alınarak camilerin, Almanya’daki Türk toplumunun yanı sıra Başkonsolosluklar ile Türkiye Büyükelçiliği’nin zan altında bırakıldığını hayretle tespit etmiş bulunuyoruz. Bu tür tek taraflı, kutuplaştırıcı, dayanaksız ve ötekileştirici haberler nedeniyle duyduğumuz rahatsızlığı belli etmemize rağmen, basın özgürlüğüne işaret ederek dile getirdiğimiz kaygılarımızın dikkate bile alınmadığını esefle tespit etmek durumundayız. Düşünce ve basın özgürlüğü kılıfı altında, asılsız ve gerçek dışı iddialarla toplumu kutuplaştırmak ve kişiler veya resmi kurumlar hakkında bilinçli olarak olumsuz algı oluşturmak, ne Almanya’da ne de dünyanın hiçbir ülkesinde basın etiği ile bağdaşmaz” dedi.
ALMANYA’DAKİ TÜRK TOPLUMUNU BÖLER
Soğukoğlu programda yer alan tek yönlü bilgilerin Almanya’daki Türk toplumunu bölmeye yönelik bir çaba olduğunun altını çizerken Cumhurbaşkanı Erdoğan’a ve Yahudi cemaatine sosyal medya hesabı Facebook üzerinden hakaret içerikli paylaşımlar yapan bir kişinin ekrana getirilmesini de ZDF’nin ilkelerine aykırı olduğunu hatırlattı. Soğukoğlu mektubunda şu sözlere de yer verdi: “Cumhurbaşkanı Erdoğan’a yalnızca hakaret etmekle kalmayıp aynı zamanda yine sosyal medya hesabı üzerinden antisemitik ifadeler yayan bir şahıstan söz edildiğini özellikle belirtmek isteriz. Bu tutumun, ZDF’nin her türlü Yahudi düşmanlığı söylemine mesafeli durma niyet beyanıyla uyuşmadığı görüşündeyiz ve sadece tehlikeli bir emsal oluşturan olay olmamasını umut edebiliriz. Bizde yayınla, Türk düşmanlığı ve yabancı düşmanlığının körüklendiği hissi uyandı. Almanya’da elbette Cumhurbaşkanı Erdoğan’a karşı olan bir kesim olabilir ve bu onların demokratik hakkıdır ve hakları kanunlarla korunmaktadır. Ancak Cumhurbaşkanı Erdoğan’ı destekleyenlerin haklarının da aynı şekilde korunması gerekmektedir. Sağlıklı bir demokrasi anlayışı bunu gerektirir. Bir taraftan Cumhurbaşkanı Erdoğan’ı, Türkiye’de farklı düşünenlere tahammül etmediğini söyleyip eleştirirken, diğer yandan Almanya’da Erdoğan’ı destekleyenleri dışlayıp onlara tahammül etmemeniz ne mantıklı ne de kabul edilebilir bir durumdur. Son olarak şu hususu bir kez daha belirtmek isterim: Ayrıştırıcı ve ötekileştirici bu tür yayınların ne toplumlara ne de zaten sıkıntılı olan ilişkilere olumlu bir katkısı yoktur.”