Güncelleme Tarihi:
ERGÜN Arslan uzun yıllardır Köln’de turizm seyahat şirket sahibi. Kendisine “Bu yıl tatil planı yapanlar daha çok hangi ülkeyi tercih ediyorlar Türkiye talepleri nasıl, bu yıl pahalı bulanlar var mı?” diye sorduk: “Türkiye yine talep edilen ülkelerden bir tanesi. Evet yalnız Ege’de yani şimdi Bodrum Alaçatı Çeşme gibi yerler Antalya’ya kıyasla daha pahalı. Buradaki konaklama yerleri yatak sayısı olarak daha çok yarım pansiyona odaklı olduğu için sıkıntının kaynağı orası. Yani her şey dahil otelleri Bodrum’da öyle çok fazla yok. Dolayısıyla buralarda tatilci konakladığı yerden dışarı yemek için çıktığı zaman dışarıdaki hayat çok pahalı. Mesela bir restoranda oturuyorsun yani beş kat altı katını ödüyorsun ve bir dondurma alıyorsun normalde iki külahı diyelim ki 250 TL sana orada çekiyor 1500 TL yani bu fiyatlar aşırı yüksek. Dediğim gibi Ege sahilleri Çeşme Alaçatı gibi turistik yerler buralar genelde yarım pansiyon oluyor. İçinde sadece kahvaltılı oluyor. Bu tip turizm yerlerinde yemek yemek ve eğlence yabancı turistler içinde yerli halk içinde çok pahalı. Hatta Avrupalı bir turiste göre bile çok pahalı. Her şey dahil olmayan bu yerlerde biraz daha fazla sıkıntı yaşanıyor.”
AÇ GÖZLÜLÜKTEN YUNAN ADALARINI DOLDURDUK
Arslan şöyle devam etti: “Dışarıda adam bir eğlenceye gidiyor hani birkaç saat eğlencede 1000 Dolar’dan oluyor birkaç 100 Euro’dan oluyor. Bu yeme içmede de aynı şekilde kandırılıyor. Yani bir lahmacuna 25 Euro istiyorlar anlatabiliyor muyum normalinde maliyeti burada ne yani 3 Euro olsun 5 Euro olsun hadi adam beş kat değil on katı 15 katı para kazanmaya çalışıyor. Bu yüzden Bodrum’daki oteller dışarıdaki esnafın pahalılığından dolayı fazla tercih edilmiyorlar. Türk şirketlerinin aç gözlülüğünden dolayı resmen Yunan adalarını doldurduk. Ama şu kadarını söyleyebilirim ki şimdi yeni yeni haberler almaya başladık. Bazı işte malum o zarar gören bölgelerdeki esnaflar işte ne bileyim dondurmanın işte topu şu fiyat diye yazmaya, kaybedilen güveni kazanmaya çalışıyorlar olduğu bilgileri bizlere gelmeye başladı.
BİZDEKİ ESNAF İNSAFSIZ
Şimdi bizim vatandaşımız da ne yapıyor? Bodrum’daysa Kuşadası’na gidiyor gemiyle 45 dakika efendime söyliyim Marmaris’e gidiyor, Yunanistan’ın Rodos’a veya diğer adalara arabasıyla gidiyor. İpsala’dan Yunanistan’a geçiyor anlatabiliyor muyum. Hani o bizdeki Bodrum gibi Alaçatı gibi yerlere göre oralar daha ucuz yaşam hayatı mesela bir restoranda yemek yemek daha ucuz adam hafta sonu gidiyor daha maliyetli ucuz oluyor. Bodrum’a Çeşme Alaçatı gibi yerlerde turist dışarı çıkmak zorunda kalıyor. Buralara Türk vatandaşları da yabancılar da gitmemeye başladı. Mesela biz daha çok yabancıları Bodrum’a gönderiyorduk şimdi o yabancılar daha çok başka yerlere Antalya kısmına gitmeye başladılar. Ege tarafında gözle görülür bir düşüş var. Gerçi Yunanistan’da da pahalılık var ancak Türkiye ile kıyasladığında bizdeki esnaf sanki biraz fazla insafsız gibi duruyor.
ANTALYA OTELLERİ DOLU ORADA SIKINTI YOK
Ancak Antalya’ya da Almanya’dan giden veya veya Avrupa’dan giden kişiler tamam geçen senelere göre yüzde 30 yüzde 40 fazla ödüyorlar. Ama her şey dahil programı olduğu için hangi kişi ne verdiğini başından biliyor orada bu noktada sıkıntı yok. Şimdi gelelim Türkiye’nin asıl bilinen turizmin kalbinin attığı yer Antalya’ya. Son bilgileri paylaşacak olursak, şu an zaten uçuşlar bayağı dolu eskisi gibi bu ilave seferler de çok konulmadı. Ama oteller mesela Antalya kısmında bayağı dolu yer bulamıyoruz, buna rağmen zorda olsa yer bulduğumuz otellerde var. Oralarda da pahalılık var. Bir de Bodrum’un sezonu belli bir sezona kadar dokuzuncu ayın ortasından sonra diyelim ekimden sonra bitiyor. Ama Antalya’nın otel sayısı çok fazla. Bütün sezon yani bir yıl boyunca yaz kış turizmine açık altyapısı sağlam.”
UÇAK BİLETİ FİYATLARI HER YAZ AVRUPALI TÜRKÜ CAN EVİNDEN VURUYOR
Öte yandan son yıllarda Avrupalı Türk vatandaşların yurda seyahat etmelerinin özellikle izin dönemlerinde giderek zorlaştığı yüksek uçak bileti fiyatlarının gurbetçileri zorladığı her platformda şikayet ediliyor. Hollanda’nın Lahey şehrinde yaşayan hukukçu Funda İleri gazetemize şu bilgileri verdi: “Yıllardır bu konuda yetkililere defalarca duyurularda bulunduk. İzin mevsiminde uçak biletlerinde yapılan aşırı fiyat artışı, dar gelirli vatandaşların ülkemize aile ziyaretlerini gerçekleştirmelerine engel olmaktadır. Bu gibi konuları yetkililere yazılı olarak ilettik ve seyahat şirketlerinin bu durumu yeniden gözden geçirmelerini rica ediyoruz. Ancak, bu tür durumlar her zaman Avrupalı Türkleri can evinden vuruyor.” İleri, Hollanda’da okulların tatile girmesiyle birlikte uçak bileti fiyatlarının ciddi bir artış gösterdiğini belirtiyor. “Normal zamanlarda 200-300 Euro olan uçak biletleri, izin sezonunda 900 Euro’nun üzerine çıkıyor. Dört veya beş kişilik dar gelirli bir ailenin bu fiyatlarla memleketine aile ziyareti yapması mümkün değil. Bu durum insanları mağdur duruma düşürüyor” diyor. İleri, ayrıca milli hava yolu şirketlerinin bu süreçteki rolüne de dikkat çekiyor. “Milli hava yolu şirketimiz, büyüdüğünü ve milyonlarca Euro kar yaptığını medya yoluyla duyuruyor. Ancak, ticari kazançların yanı sıra vatandaşlarımızın mağduriyetleri de göz önünde bulundurulmalıdır” diyor.
YUNAN ADALARINI NİYE ZENGİN EDELİM
Aydemir, Türkiye’deki tatil bölgelerinin fiyatlarının yüksek olmasını eleştirirken, çözüm olarak komşu adalara gitmeyi de uygun bulmadığını belirtti: “Ben şahsen bu fiyatları pahalı buluyorum ama Türkiye’miz pahalı diye komşu adalara gitmeyi de doğru bulmuyorum. Ne olacak, bir iki yıl tatile gitmeyiveririm, olur biter” dedi. Bu durum, Türk tatilciler arasında geniş çapta tartışmalara neden oldu. Pek çok kişi, tatil bölgelerindeki fahiş fiyatlardan şikayet ederken, bazıları da tatil alışkanlıklarını değiştirmeyi ve farklı destinasyonlar aramayı düşünüyor. Ancak, Aydemir gibi düşünenler de mevcut; onlar, tatil yapmamayı veya tatillerini memleketlerinde geçirmeyi tercih ederek bu duruma bir çözüm bulmayı düşünüyorlar. Sonuç olarak, tatil beldelerindeki fiyat artışları, hem yurt dışında yaşayan Türkleri hem de Türkiye’deki vatandaşları etkiliyor. Bu durum, turizm sektöründe ciddi bir sorun haline gelirken, tatilcilerin çözüm arayışları da devam ediyor. Turizm işletmelerinin, bu tür tepkilere kulak vererek fiyat politikalarını gözden geçirmeleri ve müşteri memnuniyetini ön planda tutmaları gerektiği açıkça görülüyor.