Türkiye'de sormuşlar

Güncelleme Tarihi:

Türkiyede sormuşlar
Oluşturulma Tarihi: Temmuz 26, 2012 10:23

Sekizi Türk biri Yunanlı dokuz göçmenin cinayetini yıllarca çözemeyen Boğaziçi Polis Timi, Türkiye’de kurban yakınlarına cinayetlerin arkasında aşırı sağcıların olup olmadığını sorduğu ortaya çıktı.

Haberin Devamı

ALMANYA’da 2000 ile 2006 yılları arasında sekizi Türk biri Yunanlı olmak üzere dokuz göçmeni ve 2007 yılında da bir Alman polis cinayetlerinin arkasında Nasyonalsosyalist Yeraltı (NSU) neonazi terör örgütü olduğu ortaya çıkana kadar seri cinayetleri soruşturan Boğaziçi Timi’nin, Almanya yerine Türkiye’de cinayetlerin arkasında neonazilerin olup olmadığını araştırdığı ortaya çıktı. Türkiye’de kurban yakınlarının ifadesine başvuran Alman polisi, cinayetlerin arkasında aşırı sağcıların olup olmadığını sorduğu belgelerde yer aldı.

İki polis şefi gitti
Seri cinayetleri aydınlatılması için kurulan 180 kişilik Boğaziçi Timi’ne mensup iki polis şefi, Avrupa Adli Yardım Sözleşmesi çerçevesinde Türkiye’ye gidip kurban yakınlarının ifadesine başvurdu. 9 Haziran 2005’de Nürnberg’te işlettiği döner büfesinde öldürülen İsmail Yaşar’ın babası, annesi, kardeşleri ve akrabalarının ifadesini dönemin Suruç Cumhuriyet Savcısı Mehmet Akçakoca nezaretinde Suruç’ta alan Cinayet Masası Başkomiseri Manfred Hansler ve Komiser Peter Merkl, İsmail Yaşar’ın yakınlarına ırkçılar ile ilgili sorular sordu.

Baba bile şüphelenmiş
Hürriyet’in ulaştığı tanık ifadelerinin tutanaklarında ilk önce 1932 doğumlu baba Hıdır Yaşar’ı ifadesini alan Alman polisler, “Oğlunuz yabancı düşmanları tarafından öldürülmüş olabilir mi?” diye sordu. Baba Yaşar bu soruya, “Oğlum yabancı düşmanları tarafından öldürülmüş olabilir. Araştırılmalı” cevabını verdiği tutanaklara geçti.

Tutanaklarda, aynı soruya kurban İsmail Yaşar’ın kardeşleri Zeliha Çankı, “Kardeşimin Almanya’da yabancı düşmanları tarafından öldürülmüş olup olamayacağına dair herhangi bir bilgim yoktur. Bu konu ile ilgili herhangi söyleyeceğim bir şey yoktur” derken, diğer kardeş Nahşan Yaşar ise “Almanya’da yaşayan yabancı düşmanları tarafından öldürülmüş olabileceği hususuna ilişkin olarak herhangi bir bilgim bulunmamaktadır” cevabını verdiği yer alıyor.

Polisin aklına gelmemişlerdi
SERİ cinayetleri soruşturan polis timi, terör örgütü PKK, uyuşturucu mafyası ve aile içi sorunlar nedeniyle cinayetlerin işlenmiş olabileceği üzerinde ağırlıklı olarak durmuştu. Polis, ırkçılar tarafından cinayetlerin işlenmiş olabileceğine yönelik ise hiçbir ciddi araştırma yapmamıştı.

Cinayetlerin neonazi çetesi tarafından işlendiği ise 4 Kasım 2011’de Almanya’nın doğusunda bulunan Eisenach kentinde banka soyduktan sonra kaçamayacağını anlayınca içinde bulundukları karavanı ateşe verip intihar edin iki kişinin cesedi üzerinde yapılan araştırmada ortaya çıkmıştı.

Cesetlerin aranan Naziler Uwe Mundlos ve Uwe Böhnhardt’a ait olduğunu tespit eden polis, karavanda ve Beate Zschaepe’in ateşe verdiği evde cinayetlerde kullanılan silahları ulaşmıştı.

Hedefleri küçük esnaftı Hedefleri
ALMANYA’nın Nürnberg, Hamburg, Dortmund, Münih, Rostock ve Kassel şehirlerinde Enver Şimşek, Abdurrahman Özüdoğru, Habil Kılıç, Halil Yozgat, Yunus Turgut, İsmail Yaşar, Theodoros Boulgarides, Mehmet Kubaşık ve Süleyman Taşköprü Nazi örgütü Nasyonal Sosyalist Yeraltı (NSU) üyesi Uwe Mundlos, Uwe Böhnhardt ve Beate Zschaepe tarafından hunharca öldürülmüştü.

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!