Güncelleme Tarihi:
Klaus Kinkel, hep Türkiye’nin yanında yer aldı.
Münih Üniversitesi’nde yaptığı bir konuşmasında, “Türkiye bizim için vazgeçilmez bir önem arzetmektedir. Türkiye, Avrupa’nın bir parçasıdır. Böyle büyük bir öneme sahip Türkiye’nin hangi yönü izleyeceğine kayıtsız kalamayız. Bu büyük ülke, umarım İslamcı bir yön izlemez” demişti.
Bonn’da himayesinde düzenlenen bir etkinlikte de, “Bence Türkiye AB’de yerini almalı. Ama bir de ‘Türk halkı bunu istiyor mu?’ diye sormak lazım. Müzakereler 2005’ten beri devam etmekte. Bu çok uzun bir süre. Umarım Türk halkı hâlâ AB’nin parçası olmak istiyordur” demişti.
Yani bir yerde AB’nin Türkiye’ye haksızlık ettiğini söylemişti.
Yaptığımız başka bir söyleşide Klaus Kinkel’e, Türklerin ve Türkiye kökenli insanların Almanya için ne ifade ettiğini, örneğin yerel seçim hakkı başta olmak üzere, başka alanlarda yaşanan dışlamaların ne zaman giderileceğini de sormuştum.
Yanıtı çok samimiydi:
“Çoğu Anadolu’nun çeşitli kesimlerinden gelmiş bu insanlar, Almanya’nın kalkınmasına ve bugünkü refah düzeyine ulaşmasına çok önemli katkılarda bulunmuşlardır. Ne yazık ki, bunu görmeyen, bunu anlamak istemeyen bazı çevreler vardır bizim ülkemizde. Biz, Türkiye kökenli insanların bu toplumun her alanında eşit haklara sahip bireyler olmasını istiyoruz. FDP olarak bunun için yoğun çaba gösteriyoruz. Tabii bazı alanlarda hedeflerimize ulaşmak mümkün olmuyor. Evet, yalnız AB ülkelerinden değil, bazı başka ülkelerden gelenlere yerel seçim hakkı verilirken, Türklere bu hakkın verilmemesi adil değildir. Bu bir adaletsizliktir. Bu adaletsizlik giderilmelidir.”
*
Evet, 1991-1993 yılları arasında Federal Adalet Bakanlığı da yapan Klaus Kinkel, bunları yıllar önce söylemişti.
Hem de çok açık bir biçimde.
Aradan yıllar geçtiği halde bu ‘adaletsizlik’ hâlâ giderilemedi.
Daha doğrusu giderilmedi.
Giderilmek istenmedi.
Hâlâ istenmiyor da.
Evet, Türkiye, Türkiye Türkleri ve Avrupalı Türkler bir dostu daha kaybetti.
Hem de daimi bir dostu.