Güncelleme Tarihi:
Özellikle 'Hatırla Sevgili" ve 'Çemberimde Gül Oya" dizileriyle gündeme oturan Türkiye sol hareketinin tarihinin bir 'sözlüğü" var. Yazar-şair İnönü Alpat (solda resimde), 'Popüler Türkiye Solu Sözlüğü-Solun Yüzyıllık Öyküsü" kitabında, son yüzyılın önemli isim, olay, örgüt ve kavramları alfabetik bir sözlük şeklinde bir araya geldi.
Alpatın, Dipnot yayınlarından çıkan kitabında, Deniz Gezmişten Mahir Çayana, Nazım Hikmetten Harun Karadenize, Mustafa Suphiden Erdal Erene, Uğur Mumcudan Yılmaz Güneye (alttaki resim) kadar Türkiye solundaki bilinen pek çok ismin yanı sıra, 12 Eylül döneminde idam edilen ve mezarı hala bulunamayan Veysel Güneyden 1 Mayıs kutlamalarına katıldığı sırada öldürülen Menekşe Anaya, kaçırıldıktan sonra işkenceye kurban giden gazeteciler Recai Ünal ve Ali İhsan Özgürden 12 Marttan sonra öldürülen ilk işçi olan Hüseyin Öreke kadar pek bilinmeyen onlarca isim de yer alıyor.
Kitap, Fikir Kulüpleri Federasyonları, Devrimci Gençlik, Devrimci Yol, Devrimci Sol, TKP gibi sol yapıların tarihlerinin yanında bölünmekten muzdarip olan Türkiye solunun, üyeleri dışında çok kimsenin bilmediği küçük örgütlerini de gün ışığına çıkarıyor.
DENİZ GEZMİŞİN YEŞİL PARKASININ AKIBETİ
1962de işsiz işçilerin ilk eylemi olan 'Açların Yürüyüşü", Süleymaniye Camiinin minareleri arasına dönemin başbakanıyla ilgili 30 metrelik pankart asan Mahyacı Tahsin, 1980 öncesi elden ele dolaşan okuma listeleri, Deniz Gezmişle özdeşleşen yeşil parkasının akıbeti, solcuların dilinden düşürmediği türkülerin sözleri de kitabın sayfalarında yer alıyor. 'Popüler Türkiye Solu Sözlüğü-Solun Yüzyıllık Öyküsü" kitabında, devrimcilerin arkadaşları arasındaki lakaplarını, idam mahkumlarının mahkeme savunmalarını, teorik tartışma metinlerini, kullanılan sloganların hikayelerini, parmaklıklar arasında yazılmış şiirleri, dönemin gazetelerinden daha çok satan dergileri ve bunlar gibi pek çok ayrıntıyı bulmak mümkün.
SOLUN SOYAÐACI
Dipnot Yayınlarından çıkan kitabın 3. baskısında, 2003te yapılan 2. Baskının içeriği gözden geçirildi ve güncellendi. Kitabın sonunda ayrıca, 1920den bu yana solda yaşanan bölünme ve birleşmelerin gösterildiği bir de 'soyağacı" yer alıyor. 301 sayfadan oluşan 'Popüler Türkiye Solu Sözlüğü-Solun Yüzyıllık Öyküsü" kitabı yaklaşık bin 150 madde ve 164 fotoğraftan oluşuyor.
SOLUN ARGOSU
'Bir inatlaşmanın tarihidir" dediği Türkiye solunun tarihini sözlük haline getiren İnönü Alpat, kitabın sunuş yazısında şunları söylüyor:
'1900lerin başından 1990ların ikinci yarısına kadar bir zaman zarfında yolculuk yapmak zahmetli ve cesaretli iş sayılmalı. Cesaretli bir iş yaptığımı düşünüyorum. Eksikliklerin ve yanlışlıkların, zahmetli bir işin muhtemel sonuçlarından birisi olarak algılanmasını istiyorum. Sözlükte kimi kavramlara, 1990lara sarkan kimi örgütlenmelere ve tartışmalara girmedim. Sol tarih açısından önemli olmuş isimleri, örgütleri, yayın organlarını aldım. Kimi sloganları, kitapları, şiir ve türküleri seçtim. Sol argo diyebileceğimiz sözcükler, dikkat çeken kimi tartışmalar sözlükte yer aldı."
İŞTE SÖZLÜKTEN BİRKAÇ BAŞLIK
'Sözlük"ten bazı ilginç başlıklar şöyle:
Birinci Sigarası: 1970li yıllarda sol çevrelerde moda olan sigara. Birinci sigarası içmek kimilerince solculukla bir anılıyordu. Böyle düşünenler 'Yak bir birinci, ol bir devrimci" tekerlemesiyle, espriyle karışık eleştiriliyordu.
Denizin parkası: Rivayet odur ki; Deniz Gezmişin üzerinde bulunan parka, bir 'araklama" sonucunda ele geçmiştir. Kimindir bilinmez ama Denizin malı haline gelmesi yerinde bir iş olmuştur. Deniz ve bir grup arkadaşı, o günlerde gençler tarafından sık yapılan partilerden birisine gitmişler ve eğlenceyi biraz erken terk etmişlerdir. Deniz, salonun girişinde asılı duran parkayı sırtına geçirip Gemereke doğru yola çıkmıştır. Parka, Denizin avukatı Halit Çelenk tarafından saklanmaktadır. Tarihi bilerek yapanlardandır, Deniz. Ne yakalanmasını geciktirmek istemiştir ne de yakalandıktan sonra basının karşısına parkasız çıkmıştır.
Halkın Sülalesi: 1970li yıllarda halkın sözcüğü ile başlayan pek çok dergi çıkıyordu. Halkın Sesi, Halkın Kurtuluşu, Halkın Yolu, Halkın Gücü, Halkın Birliği? Diğer sol gruplar biraz da alay etmek amacıyla bu ifadeyi kullanıyordu. Halkın sülalesini diğer gruplardan ayıran kimi ortak yönler vardı. Sosyal emperyalizm tartışmalarında benzer görüşler savunuluyor, SSCB sosyal emperyalist bir ülke olarak değerlendiriliyordu.
Kitapçı-kitapsız: Devrimci Gençlik dergisinde sapma faslı tartışılırken yapılan iki benzetme. Buna göre, somut durumun somut tahlili yapılmalıdır diyerek Marksizm inkar edilir ki, bu kitapsızlıktır; ya da somut durumun somut tahlili tamamen reddedilir, Marksizm bir dogma olarak ele alınır ki, bu kitapçılıktır.
Sağ Kemalizm-Sol Kemalizm: 12 Mart öncesinin bir tartışması. Kemalizme karşı alınacak tavır, devrime ulaşmada asker-sivil-aydın kesimin rolü gibi tartışmalarda, ordunun ve bürokrasinin önemini abartanlar, Kemalizmin sol kanadı olarak tanımlanan kesimlerin omzuna neredeyse Türkiye devriminin büyük yükünü bindiriyorlardı. Sol Kemalist olarak adlandırılan bu kesimin önderliğinde gerçekleştirilecek demokratikleşme, sanayi atılımı ve toprak reformu Türkiye işçi sınıfının gücünü arttıracaktı. Mahir Çayan, Kemalizmin bir taraftan tanımını yapıyor ve onun anti emperyalist yönü olduğunu vurguluyor, diğer taraftan Kemalizmi sağ sol diye ikiye ayıranları eleştiriyordu: "Kemalizmi (?) sağ sol diye ayırıp, bugün emperyalizmin dümen suyundan rota takip edenleri de Kemalizmin safları içine sokmak, proleter devrimci taktik açısından da yanlıştır. Kemal Satıra veya Bülent Ecevite Kemalist dersek, Süleyman Demirel veya Metin Tokere ne diyeceğiz? Çünkü onlar da Kemalizme sahip çıkmaktadır."