``Türkiye´nin yönü Batı´ya dönüktür’’

Berlin Avrupalı Türkler İnisiyatifi’nin (BATI) düzenlediği ´AB yolunda ilerleyen Türkiye´nin ekonomik yapısı birlikte dinamizm mi, yoksa sorun mu yaratır?´ konulu toplantıya katılan konuşmacılar, Türkiye’nin AB’ye tam üye olması halinde birliğe dinamizm katacağı belirtilirken, sürecin uzun olacağına işadet edildi.

Başkonsolos Ahmet Nazıf Alpman, Türkiye´deki reform hareketlerinin Osmanlı zamanından başladığına dikkat çekip, ``Türkiye’nin yönü hep Batı’dan Avrupa’dan yana olmuştur. Türkiye tüm kriterleri sadece AB için değil, Türk insanının yararına olduğu için yerine getirmektedir.

Türkiye siyasi ve ekonomik bakımdan AB´ye üye olma olgunluğuna erişmiştir. Fakat AB´nin Türkiye´yi alabilme olgunluğunu gösterip, gösteremeyeceği belli değil’’ dedi.

Yük değil

Türkiye ekonomisindeki sinyallerin olumlu olduğunu belirten Işık Üniversitesi´nden Prof. Sema Kalaycıoğlu, ``Türkiye ekonomisi çok önemli dönemeçlerden geçti. Hedefimiz AB üyesi olmaktır, ama AB üyesi olmasak da geleceğimizi güvence altına almak için bu tür istikrara ihtiyacımız var.

Ekonomik mekanizmalara, kurumlara Politik, siyasi ve ideolojik içerikli müdahalelerin yapılmaması gerekir. Türkiye AB´nin sırtına yük olan bir ülke olarak değil, birliğin rekabet gücüne katkıda bulunacak bir aday ülkedir’’ şeklinde konuştu.

Gelir dağılımı bozuk

Gelir dağılımının Türkiye´de çok kötü düzeyde olduğuna dikkat çekan İstanbul Sabancı Üniversitesi´nden Prof. Bahri Yılmaz, Türkiye nüfusunun yüzde 20´si ulusal gelirin yüzde 46´sını alırken, kalan yüzde 80´inin de yüzde 54´ünü aldığını vurguladı.

Türkiye´nin AB´ye tam üyeliğinin AB ve Türkiye için kazanç olduğunu kaydeden Berlin Hür Üniversitesi´nden Prof. Alparslan Yenal, birliğin içinde değişik sorunların olduğunu ve bunun çözülmesi gerektiğini ifade ederken, Işık Üniversitesi öğretim görevlilerinden Prof. Murat Ferman ise, Türk ekonomisinin rekabet etme gücü olup olmadığı konusunda bilgi verdi.

Süleyman SELÇUK / BERLİN