Güncelleme Tarihi:
2015’in bir daha tekrar etmemesi için AB Komisyonu Başkanı Ursula von Der Leyen ile birlikte ellerinden gelen her şeyi yapacaklarını belirten Seehofer, “Bunun için Başbakan Angela Merkel’in de tam desteğine sahibim” dedi. Welt am Sonntag gazetesinin sorularını yanıtlayan Seehofer, şöyle konuştu: “En çok Balkan güzergâhına yoğunlaşacağım. Bu nedenle Türkiye ve Yunanistan’ı ziyaret ettim. Yunanistan’a günde birkaç yüz insan geliyor. Türkiye, AB’nin sözleşmedeki taahhütlerini tam yerine getirmediğinden şikâyetçi. Nasıl yardım yapabileceğimiz üzerinde çok ciddi kafa yormamız gerekir. Bu nedenle yanımda Federal Göç Dairesi’nden uzmanları da birlikte götürdüm. Ben oradaki durumu çok ciddiye alıyorum ve geç kalmadan bu sorun üzerinde çalışacağım. 2015 yılı bir daha tekerrür etmemeli.”
‘İŞBİRLİĞİNİ GÜÇLENDİRMELİYİZ’
Bakan Seehofer, “Türkiye üzerinden mülteci göçünün yeniden hareketlenmesinde kimin suçu var?” sorusuna şu yanıtı verdi: “Türkiye ile AB arasındaki mülteci sözleşmesi aslında bir nimet. Bu sözleşme sayesinde Yunanistan’a göç kontrol altına alındı ve böylece çok sayıda insan boğulmaktan kurtuldu. Türkiye, mültecileri alarak çok büyük bir özveride bulunuyor. Bu bizim çıkarımıza. Ama şunu da çok açık söyleyeyim, geçmişteki araçla gelecekteki sorunları aşamayız. Bu yüzden Türkiye ile işbirliğini daha da güçlendirmek istiyorum.”
‘TEK BAŞIMA KARAR VEREMEM’
Türkiye’ye ne kadar maddi yardım yapılması gerektiği sorusuna ise Seehofer, “Bu konuda Almanya İçişleri Bakanı olarak tek başıma karar veremem. Bunu Avrupa düzeyinde müzakere etmemiz gerekir. Ben, Türkiye’nin gösterdiği, bizim de çıkarlarımıza olan özverinin, uygun biçimde dikkate alınması için çaba sarf edeceğim” yanıtını verdi.
Türkiye-Avrupa mülteci sözleşmesinin mimarlarından göç uzmanı Gerald Knaus da, “Eğer kısa zamanda bir şeyler yapılmazsa, bu kış on binlerce mülteciyle Yunanistan adalarında, Balkan güzergâhında büyük bir insanlık trajedisi yaşanabilir” uyarısında bulundu.