Türkiye IBM'in yatırım üssü oluyor

Güncelleme Tarihi:

Türkiye IBMin yatırım üssü oluyor
Oluşturulma Tarihi: Mayıs 12, 2008 07:49

IBM Türkiye Genel Müdürü Eray Yüksek, 2008'de IBM'in dünya ?apında aldığı yeni strateji doğrultusunda Türkiye'nin sadece icracı bir ülke olmaktan ?ıkıp, Kuzey ülkeleri başta olmak üzere tüm bölge i?in yatırım üssü olarak konumlandırılacağını a?ıkladı.

Haberin Devamı

Eray Yüksek, IBM'in dünyanın 172 ülkesinde faaliyet gösterdiğini, küresel ?apta benimsenen strateji doğrultusunda IBM'in 2008'le birlikte iki ana noktada odaklanacağını belirterek, "Bu odaklardan biri 20 civarındaki büyük ekonomilerin oluşturduğu bölge, diğeri de hızlı ve yeni gelişen ekonomilerin oluşturduğu ve merkezi Pekin ve Şanghay'da olacak yeni organizasyon olacak. 2007'de Amerika kıtasında ve büyük müşterilerde bir yavaşlama olurken, Türkiye'nin de i?inde yer aldığı ve Brezilya, Çin, Hindistan ve Rusya'nın başını ?ektiği yeni gelişen ekonomilerde büyük bir katma değer yaratıldı. Türkiye şimdi bu yeni organizasyonun i?inde önemli bir role sahip, hem de yapmış olduklarımızla yıldızı parlayan bir ülke olarak" dedi.

IBM Türkiye Genel Müdürü Eray Yüksek, ANKA Ajansı'na IT endüstrisinin Türkiye'de gelişim rotasını, rakipler arası ilişkileri değerlendirirken, IBM 70'inci yılında Türkiye'deki hedefleri ve pazardaki yeni konumlandırılması konusunda da ayrıntılı a?ıklamalarda bulundu.

IBM T?RKİYE OLARAK HEDEFİMİZ B?LGEDE LİDER OLMAK

Küresel ?apta yapılacak organizasyon değişikliği i?in ilk etapta 1.6 milyar dolarlık bir kaynak ayrıldığını söyleyen Genel Müdür Yüksek, Türkiye i?in 2008 ile birlikte gündeme gelen yeni organizasyon yapısını şu sözlerle ifade etti:

"2008'in ikinci yarısında bu yeni organizasyon değişikliğine uygun bir yapılanmaya gideceğiz. Türkiye olarak artık IBM i?inde yatırım ülkelerinin bir par?ası olacağız. Şimdiye kadar genelde işin icra kısmındaydık, bundan sonra başka bir modele doğru, bilmediğimiz ?ok heyecan verici bir modele doğru gidiyoruz. Bölgede lider nasıl oluruz ve endüstride nasıl lider kalırız bunların yanıtlarını oluşturmaya ?alışıyoruz."

Yüksek, Türkiye'de finans alanında, telekomünikasyon sektöründe, sağlıkta ve ulaştırma gibi bir dizi sektörde geliştirilen yeni ve yaratıcı bir?ok uygulamayı şimdi bölgesel olarak ve Kuzey ülkelerine ihra? etmek i?in ?alışacaklarını kaydetti.

RAKİPLERİN CANINI ACITARAK YA DA FİYAT DALAŞIYLA DEĞİL HAYALLERİMİZLE B?Y?D?K

IBM Türkiye'nin genel olarak pazar payının yüzde 11'lerde dolaştığını söyleyen Yüksek, 2007'de sektörde yüzde 8 büyüme olurken IBM'in yüzde 32 gibi olduk?a yüksek oranlı bir büyüme sağladığını belirterek, "Yüzde 32 büyürken, gidip de rekabetin ve rakiplerin canını acıtarak, fiyat dalaşıyla değil, olmayan işleri yaratarak büyüdük. Her şeyde bir numara olmak ve bu bir numara olurken, endüstride belirleyici, pazar yapıcı olmak, endüstrinin nasıl gideceğini tanımlamak istiyoruz. Bu büyüme de bize özellikle ekstradan yapmış olduğumuz hizmet ve insan kaynaklı işlerden geldi. Yüzde 32 bu anlamda ?ok ciddi, önemli bir büyüme. Kendi ülkemizde kendi rekorlarımızı kırdık, ama hala bu büyüme istediğimiz seviyede değil. Hem endüstride yer alan fırsatlara hem de olmayan, yani hayal ettiğimiz fırsatlara bakıldığında, bu büyüme hızı logaritmik şekilde devam edecektir. Ge?en sene payımızı yaklaşık yüzde 15'lere getirdik. Hedefimiz ne olabilir? Gelecek 3 sene i?inde pazar payında yüzde 20'lere gelebilirsek, olduk?a iyi olur" diye konuştu.

2013' TE İNSAN BEYNİNE EŞİT KAPASİTEDE BİLGİSAYAR

Teknoloji ile insan yaratıcılığının bütünleşmesinin ve birlikteliğinin önemine değinen Yüksek, insan beyni ile bilgisayarı yarıştırma düşüncesi i?inde olmadıklarını ve her projede insan beyninin mükemmelliğini ilham kaynağı olarak gördüklerini belirterek bu konuda şunları söyledi:

"Diyoruz ki, 2013 yılında insan beyninin hesaplama kapasitesine eşit bilgisayar olacak. 2023 yılında da bu bilgisayar bu gidişle 1.000 dolar olacak ve herkes, her ev bu bilgisayarlara sahip olabilecek. Bunların teknoloji anlamında olması güzel de insan olmazsa bunlar ne işe yarayacak. Değişik düşünen, yaratıcı formatta insan olmazsa olmuyor. En büyük değişim projelerine, en ?ok para yatırılan değişim projelerine bakın, eğer ki, şirket i?indeki kültürü, insanların iş yapma becerilerini, adaptasyonunu, geleceğe bakışını ve de vizyonunu, misyonunu paylaşmasını sağlayamazsanız, bu projeler ne kadar büyük olursa olsun devam edemiyor. İnsan olmadan olmuyor, ama bu ?ok insan olsun, aynı işi yapan ?ok insan olsun demek de değildir.

İNSANIN TEK TUŞA BASIP SONUÇ ALMASI ARTIK MARİFET OLMAYACAK

Teknolojinin kendi gelişimini sürdürürken, insanın işlem yoğunluklu işlerden uzaklaşıp, yaratıcı dünyaya gitmesini sağlayacak bir odaklanma i?inde olduklarına işaret eden Yüksek, İnsanlar artık düzenli olarak aynı işi duygusuz bir şekilde, aynı şekilde, hi?bir katma değer üretmeden, yapmaya devam etmeyecekler. Yani ofiste teknoloji kullanırken üretim bandında her gün aynı işi yapar gibi artık hi?bir katma değer üretmeden ?alışmayacak. Onun yerine, bu işleri teknolojinin yapmasını sağlayacaklar. Geleceği, mimariyi, adaptasyonu ve yaratıcılığı düşünecekler. Bir tuşa basıp her gün aynı verileri almak bir marifet olmayacak, ?ünkü bu tek tuşa basarak işlem yapma işi de bizzat teknolojinin kendi fonksiyonu olacak. Çünkü değişik düşünmek, değişik hareket etmek, rekabet?i olmak i?in, bu insanların kendi bilgi birikimlerinin derinliklerini, sosyal bakışlarını, dünyayı anlayışlarını bir şekilde işlerine yansıtmaları gerekiyor. Bu şekilde şirketlerini ya da kamuda ise kurumlarını bugün bulunduğumuz ortamdan başka bir ortama taşıyabilme fırsatı bulabilecekler."

70 YILDA HEM T?RKİYE, HEM IBM İÇİN BİRÇOK MUTLULUK YARATTTIK

IBM Türkiye i?in, 2008'in aynı zamanda ?ok özel bir anlamı olduğuna işaret eden Eray Yüksek, "2008 bizim ?ok önemli bir senemiz, ?ünkü bu yıl 70'inci kuruluş yılımızı kutlayacağız. 11 Kasım 1938'de yani 10 Kasım'dan bir gün sonra bir Cuma günü kurulduk. Aslında 10 Kasım olacaktı, ama Türkiye'de büyük bir yas var ve hayat durmuş olduğu i?in IBM'nin kuruluşu da ancak ertesi gün resmi gazetede yayınlanabilmiş. Biz de IBM Türkiye olarak bu ?ok özel yıla uygun bir takım hazırlıklar i?indeyiz. 70. yılın mutluluğunu tüm Türkiye ile paylaşmak i?in ?ok iyi bir şeyler planlıyoruz. Ama onları ne zaman bir program haline getiririz paylaşacağız kamuoyu ile henüz netleşmiş değil" dedi.

IBM HER YENİ TEKNOLOJİYİ BİRİNCİ ELDEN T?RKİYE'YE GETİRDİ

"IBM Türkiye'nin en yaslı gününde işe başlamış, ama şimdi mutlu bir 70'inci yıl i?indesiniz denilebilir mi" şeklindeki soruya Yüksek, şu karşılığı verdi:

"Ge?en 70 yılda hem Türkiye i?in hem de IBM i?in bir?ok mutluluk nedeni yarattığımıza inanıyorum. 70. yılı kutlarken bir yandan da bir sonraki 30 senenin planlarını yapmamız gerekiyor. Gelişen her teknolojiyi hemen Türkiye'ye getiriyoruz. IBM'in üretimde hi?bir yeni teknoloji yok ki birinci elden hemen Türkiye'de uygulama alanı bulmamış olsun. Türkiye'de şimdiye kadar hi?bir ürünün ikinci versiyonunu kullanmadık. Tam tersine, duyurulan ya da duyurulmayan ilk teknolojilerin genelde ilk kullanıcıları da genelde Türkiye'den ?ıktı ve ?ıkıyor. Hatta bazı ürünlerin Türkiye'de kullanımını özel izinle uygulamaya a?tık."

PATRONUMUZ YOK, KAZANDIĞIMIZ PARA YATA KATA DEĞİL, M?ŞTERİYE GERİ D?N?YOR

"IT endüstrisinde oyunun kuralları artık değişti mi" şeklindeki bir soruya, Eray Yüksek, oyunun kurallarını kimin tanımladığına bakmak gerektiğini hatırlatarak, "Eğer ki hizmet verdiğiniz, sattığınız ürünler müşterilerinizin ihtiya?larına yanıt vermiyorsa ne kadar teknolojik üstünlük olursa olsun hi?bir şey ifade etmez. IBM bu endüstride büyük bir teknolojik üstünlüğe sahip. Oyunun kuralına gelince, şöyle değişiyor; Müşteri velinimettir diye yazılır ya o kısmı artık tabelalarda kalmıyor. Müşteri bunu size zaten hissettiriyor. Çünkü piyasada fazla oyuncu var. Eğer uygun koşullar oluşmazsa sizle iş yapmıyor zaten. Bizim tek para kaynağımız, müşterilerimizin bize verdikleri paralar. O parayı da kişisel bir patronumuz olmadığı i?in yata kata yatıramıyoruz. O parayı araştırmaya geliştirmeye yatırarak bir şekilde müşterilerimize geri döndürüyoruz. Müşteriniz kendi işinde büyürken, siz de kendi işinizde büyüyeceksiniz" diye karşılık verdi.

IBM PATENT YARATMADA D?NYA LİDERİ, MARS' TA PAZAR PAYI Y?ZDE 100

Eray Yüksek, bilişim dünyasında hi?bir spor dalında bile kırılamayacak rekorları ellerinde tuttuklarını ifade ederek, "15 senedir patent yaratmada dünya lideriz. 15 senenin sadece son altı senesinde 3 binden fazla patent yarattık. Aynı dönemde piyasada üretilen patent adedi bizim toplam patent adedinin bile altında. Patentte o kadar geriye giderseniz son 10 milyon senenin lideriyiz. Bizim aldığımız patentlerin sayısı ile 18-19 yüzyılda sanayide alınan patentlerin sayısı kıyaslanamaz bile. Böyle bakılırsa son 10 milyon senenin lideri olduğumuzu bile ileri sürebiliriz. Şaka gibi alabilirsiniz ama bir?ok alanda dünyada olduğu gibi, Mars'ta da yüzde yüz pazar lideriyiz. Mars'ta araştırma yapan bir tane bilgisayar var o da IBM bilgisayarı" şeklinde konuştu.

IBM' DE SABAH MESAİSİNDE YOKLAMA YAPILMAZ

Küresel bir şirket olmanın bir gereği olarak dünyanın her noktasında her saniye hizmet verir durumda olduklarını belirten Genel Müdür Yüksek "IBM'de sabah mesaisi yoklaması yapılır mı" şeklinde soruyu, "Biz geleneksel bir mesai düzeninde iş yapmıyoruz. Dolayısıyla ?alışanlarımız işlerini işyerinde yürütebildikleri gibi evlerinde ya da müşteri ortamlarında da yerine getirmektedirler. Sabah mesaisinde yoklama gibi uygulama yoktur bizde. Çünkü o an her ?alışanın nerde olduğu bellidir. Dolayısıyla Genel Müdürlük binamızda bazı bölümlerde masaları boş gördüğümde de şaşırmam. Çalışanlarımızın tüm hayatlarının işle sınırlanmasını kesinlikle istemeyiz. Sosyal hayatın diğer yanlarına, sinemaya, tiyatroya, müziğe ve arkadaşlık ilişkilerine de yeteri kadar zaman ayırmalarını, bireysel gelişimlerini sürdürmelerini her zaman teşvik ederiz" değerlendirmesiyle yanıtladı.

5 YILDA 200 BİN UZMAN YENİ İNSANA İHTİYAÇ VAR

Eray Yüksek, IT endüstrisinin gelecek 2-3 yılda 60 bin ve 5 yıllık dönemde de 200 binler civarında uzmanlaşmış yeni insan kaynağına ihtiya? olduğunu hatırlatarak, "Sadece belirli bir yılda ya da birka? yıl ardı ardına büyüyor olmanın hi? önemi yok. Tek bir müşteri ya da tek bir proje ile bir yıl ?ok hızlı büyüme yapabilirsiniz. Ancak sonrası ne olacak? Bu ?ok büyük bir ekosistem, 484 tane iş ortağımız, 4 tane de ana dağıtıcı var. Bunlara bakıldığında, onların da kendi i?lerinde uzmanlaşması gerekiyor. Sayısının büyümesi o kadar önemli değil. ?nemli olan, kısa sürede piyasaya uygun, akıllı, uygun formatta ek insan kaynağını yaratacak şekilde bir süreci geliştirmek. Yeni yaratılacak bu insan kaynağını tümünü IBM'in istihdam etmesi ya da 100 bin 200 bin kişiyi işe almamız söz konusu değil. Demek ki hem rakiplerimiz büyüyecek, daha da önemlisi, hem de piyasada hizmet veren yerli şirketlerin de büyümesi lazım. O zaman büyüme ?ok sağlıklı olur. Tek başına IBM'in büyümemesi gerekir" dedi.

BİLİŞİMDE EĞİTİM S?RECİ 4-5 YAŞINA KADAR GERİ ÇEKİLMELİ

"Bilişimle ilgili potansiyel insan gücüne, yeni kuşaklara bir mesaj vermek gerekirse neler söylersiniz" şeklindeki bir soruya Eray Yüksek, eğitim sürecinin artık 4-5 yaşlarına kadar ?ekilmesi gereğine işaret ederek şu yanıtı verdi:

"Muhtemelen, bundan ü? sene sonra bir üniversite öğrencisinin birinci ve ikinci sınıfta okuduğu bilgiler 3. sınıfa ge?tiği zaman ge?ersiz olacaktır. Bitirdiklerinde ise tamamen ?ağdışı kalacaklar belki. 2011 yılında dünyada sadece o yıl yaratılan bilgi o güne kadar insanlığın yarattığı toplam bilgiye eşit olacak. Şimdi bu bilginin i?inden ne kadarını alacaksınız, nasıl se?ici olacaksınız ve ne kadarını kullanacaksınız bu ?ok önemli. Bizim tüm bu bilgileri toplayıp, geleceğin tanımını nasıl yapacağımız önemli. Gelecek 10-20 yıl i?in bugünden nasıl konum alacaksınız, nasıl projeksiyon yapacaksınız? Bu formatı sağlamak i?in üniversiteye gelmiş bir insana bir şeyler yapabilirsiniz, ama esas olarak artık okul öncesinden bazı şeylere başlamak gerekiyor."

AÇIK ?ĞRETİMİN 1.2 MİLYON ?ĞRENCİSİNİ DE GELECEĞİN D?NYASINA ÇEKMELİYİZ

Bilişim ?ağı bağlamında eğitim konusunun ilk kez bu kadar önemli hale geldiğini ve bilişimle ilgili işbirliği konularında kar ama?lı üniversitelerin daha yakın durduklarını ve IBM olarak ü? üniversitede ileri araştırmalar merkezi a?mış durumda olduklarını belirten Yüksek, "Ama öte tarafta ?ok büyük ve saygıdeğer, ?ok fazla öğrenci sayısına sahip üniversiteler var. Bu üniversitelerimizle de ?ok yoğun mesai ge?irmeliyiz. A?ık ?ğretim'e bakın, 1.2 milyonun üzerinde öğrencisi var. Bunları da bir şekilde, bu geleceğin dünyasının i?ine ?ekmemiz lazım. Burada yapılan araştırmalarda elde edilen bilgiler ders olarak okutulacak zaman i?inde. Biz IBM olarak artık vaktimizin, enerjimizin daha ?ok kısmını endüstrinin ihtiya? duyduğu bu yeni kuşakların yaratılması i?in kullanmaya ?alışıyoruz, ama yine de yeterli değil daha fazlasını ayırmalıyız" görüşünü dile getirdi.

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!