Güncelleme Tarihi:
Fotogaleri: MİKAİL TOPRAĞA VERİLDİ
Türkiye’nin, Belçika’nın Jamioulx hapishanesinde geçen cumartesi hayatını kaybeden Mikail Tekin isimli Türk vatandaşının ölümüyle ilgili olarak bu ülkeye nota verdiği öğrenildi. Edinilen bilgiye göre, Dışişleri Bakanlığı, hem Ankara’da, hem de Brüksel’de eş zamanlı olarak olayla ilgili girişimlerde bulundu. Ankara, Belçika makamlarından Tekin’in ölüm nedeninin araştırılmasını ve olayın en kısa zamanda aydınlatılmasını istiyor. Bu arada Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu’nun, bugün konuya ilişkin olarak Belçikalı muhatabı Yves Leterme’yle bir telefon görüşmesi yaptığı öğrenildi. Davutoğlu, 14 Temmuzda Dışişleri Bakanlığı görevine başlayan Leterme’e, Tekin’in ölüm nedeninin araştırılması için kendisinin özel ilgisini beklediklerini belirterek, soruşturmanın tüm tarafları tatmin edecek bir şekilde bir an önce sonuçlandırılmasını istedi.
TEKİN’İN ÖLÜMÜ
Türk vatandaşı Tekin (31), geçen cuma günü cuma namazı çıkışında polis memurlarıyla bir tartışma çerçevesinde gözaltına alınmış, bilinen sağlık sorunlarına rağmen, henüz net olarak açıklanmayan gerekçelerle adli bir karar olmadan doğrudan hapishaneye kapatılmıştı. Hapishane yönetimi, ertesi gün Tekin’in ailesini arayarak, "yemek yerken boğulduğunu ve öldüğünü" bildirmiş, cesedin bir an önce teslim alınmasını istemişti. Ailenin ve hapishanedeki şahit mahkumların tepkileri üzerine Savcılık olaya el koymuş, pazar günü yapılan otopside, Tekin’in "fiziksel şiddet" nedeniyle öldüğü anlaşılmış ve açıklanmıştı. Savcılık, olayla ilgili 3 gardiyanı sorgu altına almış, hapishanenin diğer gardiyanları, arkadaşlarına destek amacıyla grev başlatmıştı. Grevin son bulması, gözaltındaki gardiyanların hiçbir suçlama veya disiplin cezasına hedef
TOPRAĞA VERİLDİ
Kayseri’den Türkiye Diyanet Vakfı’na ait araçla dün akşam saatlerinde Cumhuriyet Üniversitesi Tıp Fakültesi Araştırma ve Uygulama Hastanesi morguna getirilen Tekin’in cenazesi, yaklaşık 4 saat süren otopsi işlemlerinin ardından ailesine teslim edildi. Tekin’in cenazesi, daha sonra cenaze aracıyla Ulu Camii’ye getirildi.
Burada helallik alınmasının ardından cami imamı Abdullah Koç, Mikail Tekin için dua etti. Türkiye’nin Brüksel Büyükelçisi Fuat Tanlay’ın kendisini kısa süre önce telefonla aradığını, aramasını da özellikle Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu’nun istediğini ifade eden imam Koç, Tanlay’ın taziye dileklerini Tekin ailesine iletti. İmam Koç, Büyükelçi Tanlay’ın ayrıca ”Bu sadece onun ölümüyle ilgili değil, sadece Mikail’in ölümü değil, Türkiye’nin onurudur, Türkiye’nin haysiyetidir, Türkiye’nin şerefidir, onunla bizzat ekip halinde ilgileniyoruz, bu konu üzerinde hassasiyetle duracağız” mesajını iletmesini kendisinden istediğini kaydetti.
Mikail Tekin’in cenazesi, cami avlusunda kılınan namazın ardından Yukarı Tekke Mezarlığı’ndaki aile kabristanında defnedildi. Cenaze namazı ve defin işlemi sırasında, Tekin’in annesi Dönüş Arslan ile kardeşi Cebrail Tekin ve diğer yakınlarının gözyaşlarını tutamadığı görüldü.
Bu arada, imam Abdullah Koç, cenaze defnedilmeden önce yaptığı konuşmada ise ”Muhterem cemaatimiz, şu anda Dışişleri Bakanlığından yine aradılar. Belçika Dışişleri Bakanlığı ile Türkiye Dışişleri Bakanlığı ortak bir bildiri yayınlayarak bu kardeşimizin ölümünün arkasında duracakları, olayı sonuna kadar takip edecekleri kararı almışlar, bunu sizlere duyurmamızı, aileye hiç olmazsa bir teselli olarak özellikle duyurmamızı istediler. Bu konuyu sizlere iletmek istiyorum. Cenab-ı hak kardeşimize rahmet eylesin” dedi. Öte yandan, hastane morgunda yapılan otopside Mikail Tekin’in cesedinden parçalar alındığı, alınan parçaların İstanbul Adli Tıp Kurumu’na gönderileceği, otopsinin kesin sonucunun bu parçaların incelenmesinin ardından netleşeceği belirtildi. Otopsi işleminin, Mikail Tekin’in ölümünün üzerinden uzunca bir süre geçmesi, bu nedenle cesedin çürüme ve morarmaya başlaması nedeniyle uzun sürdüğü öğrenildi.
OTOPSİDE ORTAYA ÇIKAN SKANDAL
Belçika'da kaldığı hapishanede şiddete maruz kalan ve hayatını kaybeden Mikail Tekin'in cesedine, Sivas Cumhuriyet Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi'nde yeni bir otopsi yapıldı. Yapılan otopsi sonucunda cesedin bir haftalık olması nedeni ile çürümeye başladığı tespit edildi. Cesedin boyun ve kafa bölgesinde kanama olduğu görüldü. Ancak açıklanan sonuçta çarpıcı bir konuya dikkat çekildi. Belçika'da yapılan otopside kafadan çıkarılan beyin parçasının tekrar yerine konulmadığı, bunun yerine beynin cesedin karnının içine konulduğu belirlendi. Bu durumda, karna konulan beynin kısa sürede çürüdüğü ve bu nedenle beyindeki kanama, ödem, sarsıntı gibi ayrıntı izlerinin kaybolması nedeni ile sonuç alınamadığı bildirildi. Uzmanlar, cesetlerde yapılan otopsilerde, beyinden parça alınması durumunda yeniden yerine konulmasının şart olduğunu, ancak buna uyulmadığının görüldüğünü dile getirdi.
Otopsinin uzaması nedeni ile Mikail Tekin’in cenazesi ancak akşam saatlerinde yakınlarına teslim edilebildi. Ulu Cami'ye getirilen cenaze için burada namaz kılındı. Cenazenin camiye getirilişi sırasında yakınlarının sinir krizleri geçirdiği görüldü. Cenaze namazına Tekin’in annesi Dönüş Arslan, kardeşi Cebrail Tekin ile Sivas’ta yaşayan yakınları ve vatandaşlar katıldı. Cenaze namazı sırasında erkeklerin yanında kadınların da saf tuttuğu görüldü. Camiden omuzlara alınarak cenaze arabasına kadar götürülen Mikail Tekin'in cenazesi daha sonra Yukarı Tekke Mezarlığı’na götürülerek gözyaşları arasında toprağa verildi.