‘Türkiye, barış için merkezi bir rol üstleniyor’
Güncelleme Tarihi:
DİTİB iftarında konuşan Kuzey Ren Vesfalya (KRV) eyalet hükümet sekreteri Nathaniel Liminski, “Türkiye, Rusya-Ukrayna barışı için merkezi bir rol üstleniyor. Türk hükümetinin barış girişimlerini destekliyor ve teşekkür ediyoruz” dedi.
DİYANET İşleri Türk İslam Birliği’nin (DİTİB) Köln genel merkezdeki iftar yemeğine Kuzey Ren Vestfalya (NRV) eyalet hükümet sekreteri Nathanael Liminski, Köln Başkonsolosu Turhan Kaya, İslam Toplumu Milli Görüş Teşkilatı (IGMG) Genel Başkanı Kemal Ergün, Katolik ve Yahudi cemaat temsilcileri, Köln Belediyesi Uyum Sorumlusu Bethina Baum, 2019’da Almanya’da ‘Alman Tıp Ödülü’nü (German Medical Award) alan Dr. Dilek Gürsoy, DİTİB yönetim kurulu üyeleri, sivil toplum kuruluşlarının temsilcileri ve iş insanları katıldı. DİTİB Genel Başkanı Kazım Türkmen, yemekten önce davetlilere Almanca yaptığı konuşmasında, teşkilatın dini ve sosyal çalışmalarından örnekler verdi. 3 yıl aradan sonra iftar programında buluşmaktan mutluluk duyduğunu belirten Türkmen, şunları söyledi:
DİTİB Genel Başkanı Kazım Türkmen
‘SAFLARIMIZI SIKLAŞTIRMALIYIZ’
“Ülke çapında yüzlerce camimiz aşı kampanyalarına öncülük etmiş, yüz binlerce insanın aşılanmasını sağlanmıştır. Sadece burada, yani bu içinde bulunduğumuz bu salonda 3 bin 700’den fazla kişiye koronavirüs aşısı yapıldı. Avrupa’yı vuran sel felaketi, yangınlar ve diğer doğal afetler meydana geldi. Almanya’nın selden etkilenen bölgelerine su, ekmek ve giyecek ulaştırdık, ihtiyacın en büyük olduğu yerlere yardım edebilmek için bağış kampanyası başlattık. Türkiye’de yaşanan orman yangınlarından sonra 250 binin üzerinde fidanla bu bölgelerin yeniden ağaçlandırılmasına destek verdik. Ancak yeni yılda bizi endişelendiren Ukrayna’daki savaş, sadece şiddetli ve jeopolitik bir istikrarsızlık yaratmamış, aynı zamanda birçok insanın da ölümüne, yaralanmasına, yerinden edilmesine ve evsiz kalmasına sebep olmuştur. Bu, sadece siyasi bir felaket değil, her şeyden önce tüm Avrupa’yı etkileyen insani bir felakettir. Dünya çapındaki tüm bu anlamsız savaşların kurbanları ile dayanışma içerisinde olduğumuzu ifade etmek isterim. Bizler, bu inanılmaz insani felaketler karşısında güçlü olmalıyız, saflarımızı daha da sıklaştırmalıyız.
“Ramazan ayı, biz Müslümanlar için iyi günlerde olduğu gibi kötü günlerde de gerekli olan tüm bu ihtiyaçların karşılığıdır. Çünkü Ramazan, ortak bir sofra, toplu ibadetler, birlikte buluşmalar, paylaşım yoluyla dayanışma ve hayırseverliğin önemli bir alanı ve dolayısıyla sosyal uyumun temel taşıdır. Ramazan, insanlar arasındaki bağların bir güçlendiricisidir. Bu ülkede yaşayan Müslümanlar ve var olan camiler ancak bu şekilde bu ülke toplumunun bir parçası olduğunu hissedebilir. Çevremize karşı sorumluluk, aynı zamanda insanlığın geleceği için de temel bir yükümlülüktür. Bunu da unutmamalıyız. Aynı şekilde tarihten, günümüzdeki olaylardan ve küresel gelişmelerden de gerekli sonuçları çıkarmamız gerekmektedir. Bu konuda dini cemaatler olarak bizlere de büyük sorumluluk düşmektedir.”
‘SAVAŞTAN KAÇANLARA KAPILARIMIZI AÇTIK’
KRV hükümet sekreteri Nathaniel Liminski ise şunları söyledi: “Koronavirüs salgını sebebiyle ülkemizde ibadetlerden de fedakârlık ettik. Ramazan’da oruç açmanın bizi bir araya getirmesini daha da takdir etmeliyiz. Camilere koronavirüs salgınında bilgi paylaşımı, koruyucu önlemler ve aşılamalarda sağladıkları büyük katkı için eyalet hükümeti adına teşekkür etmek istiyorum. Hayırseverlik ve dayanışma, dinleri ve mezhepleri birbirine bağlar. Putin’in Ukrayna’ya başlattığı savaşa karşıyız. Başkan Putin’in bomba ve roketlerinden Kuzey Ren Vestfalya’ya kaçmak zorunda kalanlara kapılarımızı açtık. 2015 yılında Suriye’den gelen mülteciler için yapmayı başardıklarımızı, özellikle cami topluluklarının taahhüdü sayesinde, Ukrayna’dan gelen mülteciler için de şimdi birlikte yapabiliriz. Türkiye, Rusya-Ukrayna barışı için merkezi bir rol üstleniyor. Türk hükümetinin barış girişimlerini destekliyor ve teşekkür ediyoruz. 2021 yılında Kuzey Ren-Vestfalya’da Müslüman karşıtı 110’dan fazla suç kaydedildi ve bunlar yalnızca resmi olarak bilinen suçlar. 2022 yılı, Iserlohn’daki Müslüman mezarlığına korkunç saldırı görüntüleriyle başladı. Mezarlıklar her ülkede her dinde kültürün bir parçasıdır. Iserlohn faillerinin insan düşmanlığı, ölülerin huzurunda bile durmadı. Müslümanlar toplumumuzun önemli bir parçasıdır. Toplumun bu kısmına karşı çıkan herkes, hepimize karşıdır. Kendimizi parçalamaya izin vermeyeceğiz. Köln-Ehrenfeld Merkez Camisi birçok korku için bir projeksiyon yüzeyiydi ve uzun zamandan beri bir çeşitlilik, karşılaşma ve birliktelik yeri haline geldi. Köln, ulusal sınırların çok ötesine yayılan kültürlerin ve dinlerin barış içinde bir arada yaşaması için bir rol modelidir.”
Köln Başkonsolosu Turhan Kaya
Almanya’ya Türk iş gücü göçünün 60’ıncı yılı geride bıraktığını hatırlatan Köln Başkonsolosu Turhan Kaya da konuşmasında şunları söyledi. “Bu 60 yılda Türkiye değişti, Almanya değişti, buradaki Türk toplumu değişti. Başta işçi ve aile fertleri olarak yola çıkan Türkiye kökenli insanlar artık bu ülkede siyasi, ekonomik, sosyal ve kültürel hayatta güçlü bir şekilde temsil edilmektedir. Almanya’nın ayrılmaz bir parçası oldular. Topluma tam katılımları her yönden teşvik edilmelidir. Bu bağlamda DİTİB’e özel bir rol düşmektedir.”
