Güncelleme Tarihi:
ARDINDAN Türkiye’deki sağlık turizmiyle ilgili toplantı salonuna geçildi. Burada konuşan Büyükelçi Şen, Almanya ile Türkiye arasındaki ticari ve ekonomik ilişkileri değerlendirdi. Almanya’nın önemli bir pazar teşkil ettiğini belirten Şen, şunları söyledi: “Özellikle 3 milyonu aşkın Türk toplumu, izin dönemi olan yaz ayları başta olmak üzere, sağlık ihtiyaçlarını Türkiye’de de karşılıyor. Sağlık turizmi, küresel düzeyde gelişen ve özellikle son yıllarda ülkelerin ekonomik, sürdürülebilir kalkınmasını destekleyen ve rekabet gücünü artıran stratejik bir sektör olarak karşımıza çıkmaktadır. Getirisi, kârlılığı ve sürdürülebilirliği gibi özelliklerinin yanı sıra sağlık turizmi, medikal sektörümüzün gelişmiş potansiyeli, kalifiye iş gücümüz, üstün misafirperverliğimiz, Türk insanının yüksek girişimci ruhu da göz önüne alındığında, ülkemiz için de hedef hizmet ihracatı sektörlerinden birisi konumundadır. Bu alanda Türkiye’nin en büyük rakipleri, Güney Kore, Tayland, Malezya, Endonezya, Hindistan ve Meksika gibi ülkeler.”
‘ÖNEMLİ POTANSİYELİMİZ VAR’
“Sağlık hizmeti almak için Türkiye’ye giden turistler tarafından en çok tercih edilen branşlar ise; estetik/saç ekimi, kalp cerrahisi, diş, ortopedi, onkoloji, tüp bebek tedavisi. Avrupa’nın yaşlanan nüfusu da göz önünde bulundurulduğunda, sağlık turizminin diğer önemli dallarından olan yaşlı bakım hizmetleri ve termal/esenlik turizmi gibi alanlarda da önümüzdeki dönemde talep artışı olacağını tahmin ediyoruz. Ülkemiz 1500’den fazla termal kaynağı ve 200’den fazla kaplıca işletmesi ile bu konuda Avrupa’da birinci, dünyada ise altıncı sırada. Bu zenginlik göz önünde bulundurulduğunda, söz konusu alanlarda önemli bir potansiyelimizin olduğu açık. Bu itibarla, bu alanları da kapsar nitelikte sağlık hizmetleri ihracatına yönelik proaktif adımlar atılmasına önem veriyoruz.”