Güncelleme Tarihi:
Weber’in memleketi Bavyera Eyaleti’nde meydanlar ve caddeler CSU’nun Türkiye karşıtı devasa afişleriyle donandı. Türkiye’ye karşı bir seferberlik havası esiyor.
Afişlerde, “Benim Avrupam sınır koyuyor. Bu nedenle Türkiye, AB üyesi olamaz” sloganı yer alıyor.
Diğer bir afişte, “Bavyera’yı güçlendirelim. Avrupa’yı iyileştirelim. CSU’yu seçelim. Türkiye’nin AB üyeliğini engelleyelim” yazıyor.
Sanki Avrupa’nın tek sorunu Türkiye.
AYNI KAFA
Aşırı sağcı AfD seçim kampanyası da aynı yönde;
“Türkiye kültürel olarak Avrupa’ya ait değil. Bu nedenle AfD, Türkiye’yle üyelik müzakerelerinin derhal durdurulmasını, yardımların kesilmesini istiyor.”
Muhafazakar Hıristiyan Demokratlar’la aşırı sağcı AfD arasında hiçbir fark yok.
İtalya’da hükümet ortağı aşırı sağcı Kuzey Ligi (Lega Nord) Lideri ve İçişleri Bakanı Matteo Salvini, Türkiye yerine Rusya’nın AB üyesi olmasını istiyor.
Salvini, “Türkiye’nin değil, Rusya’nın AB üyesi olmasını tercih ederim. Çünkü biz, tarih, kültür, ekonomi ve gelenek olarak Türkiye’den daha çok Rusya’yla yakınız” dedi.
Seçimlerde oy kaygısıyla Türkiye’yi malzeme yapma hastalığı diğer siyasi partileri de etkiliyor.
Almanya Hür Demokrat Parti (FDP) Lideri Christian Lindner’e, kendi partisi içinde, “Türkiye’yi Avrupa seçimlerinde malzeme yap” diye yoğun baskı var. Partinin sağ kanadı, hafta sonu yapılan kurultayda bu yönde bir karar çıkması için çok uğraştı.
Ama AP seçim çağrısı programına Türkiye girmedi.
Bunda, FDP Bavyera Teşkilatı yöneticilerinden Mahmut Türker ve Hessen Eyalet Meclisi milletvekili Yankı Pürsün gibi delegeler etkili oldu.
Türkiye karşıtı bir kampanyanın FDP’ye oy getirmeyeceği, aşırı sağa yarayacağı ve Türkiye kökenli göçmenlere karşı havayı zehirleyeceği görüşü Lindner’i şimdilik ikna etti.
Ama diğer kanat baskısını sürdürmeye devam ediyor.
*
3 milyonu Almanya’da olmak üzere Avrupa’da 5 milyonu aşkın Türkiye kökenli insan yaşıyor.
AB üyesi Lüksemburg’un nüfusu 602 bin.
Finlandiya’nın 5.5, Danimarka’nın 5.7 milyon.
5 milyon Türk insanın yaşadığı Avrupa’da Türkiye aleyhtarlığı, Avrupa Birliği’nin dağılmasını, yeniden dar milli sınırlara dönülmesini isteyen aşırı milliyetçileri güçlendiriyor.
2017 genel seçimlerinde aşırı sağcı AfD’nin üçüncü güçlü parti olarak çıktığı Almanya’da Hıristiyan Demokratlar halen ders almamış görünüyor.