Güncelleme Tarihi:
İspanyanın Barcelona kentinde "Catalunya Mon", "Avrupa Akdeniz Enstitüsü" ve "Barcelona Ticaret Odası" tarafından düzenlenen "Türkiye, Katalonya ve Avrupa" konulu panelde konuşan AB Uyum Komisyonu Başkanı Yaşar Yakış (üstteki küçük resim), "Türkiye aslında ABye tam üye olan birçok ülkeye nazaran ABye daha yakındır. Bu yüzden bazılarının düşündüğü öncelikli ortaklık Türkiyeye teklif bile edilemez" dedi.
Türkiyenin ABye üyeliğinin diğer ülkelere nazaran daha farklı olacağını bildiğini kaydeden Yakış, "Ama biz ABden iyilik istemiyoruz. Türkiye, AB üyeliğini başaracaktır" diye konuştu. Yakış, ABnin stratejik ve güvenlik çıkarlarını dikkate aldığında, Kafkasya, Orta Doğu ve Orta Asya ülkeleriyle sınırları olan Türkiyenin öneminin bilincine varması gerektiğini ifade etti.
ABye tam üye olmak için Türkiyenin gerçekleştirdiği ekonomik, siyasi ve hukuki reform sürecini anlatan Yakış, İspanya ve Katalonya yönetiminin Türkiyenin AB üyeliğine desteğinin önemli olduğunu kaydetti.
Panelin açılışında konuşan Katalonya Özerk Yönetimi Başkan Yardımcısı Josep Lluis Carod Rovira (alttaki küçük resim) da "Türkiyenin demokratikleşme ve modernleşme yolunda yürüdüğünü" belirterek, "Katalonya, Türkiyenin AB üyeliğinin ABye birlik ve denge sağlayacağını düşünüyor. Ayrıca Müslüman bir ülke olarak Türkiyedeki demokrasi diğer Müslüman ülkeler için de iyi bir örnek olabilir" dedi.
Rovira, Türkiyenin BM Güvenlik Konseyinin geçici üyeliğine adaylığını desteklediklerini bildirdi. Türkiyenin özellikle enerji koridoru üzerinde olduğunu ve yabancı yatırımın gelmesi için yapılan reformları çok önemli bulduğunu kaydeden Rovira, "Katalanlar ve Türkler ortak çıkarlara sahiptir. Türkiye Katalonyada, Katalonya da Türkiyede olmak zorundadır" diye konuştu.
İspanya Dışişleri Bakanlığı Batı Avrupa Genel Direktörü Fernando Nogales de, konuşmasında, İrlandanın Lizbon Anlaşmasına "hayır" demesinden ve Türkiyede AK Parti hakkında kapatma davası açılmasından dolayı her iki
tarafta da reform süreçlerinin yavaşladığını savunarak, "Endişe verici bir durum var. Avrupa projesindeki umutsuzluk ve hayal kırıklığı ortadan kaldırılmalıdır" dedi.
Nogales, İspanyanın Türkiyenin AB üyeliğini destekleyen açık bir politikası olduğunu kaydetti. AB dönem başkanlığını devralacak Fransaya "tarafsız bir başkanlık yapması" çağrısında bulunan Nogales, "Fransa, AB dönem başkanlığı sırasında Türkiyenin üyeliğine karşı girişimlerde bulunmamalıdır. Bunu yaparsa AB içinde sert bir tepki alır ve AB içinde prestij kaybeder" dedi.
İspanyol diplomat, terör örgütü PKKya karşı sınır ötesi operasyon için de "şaşırtan bir başarı" dedi ve "Türkiye, bu operasyondan büyük bir güç kazanarak çıktı" değerlendirmesinde bulundu.
Avrupa Akdeniz Enstitüsü Müdürü Senen Florensa da Türkiyenin AB üyeliği konusunda, "büyük kararların alındığını ve geri dönmenin imkansız olduğunu" ifade etti. Florensa, "Bugünün değil yarının Türkiyesini konuşuyoruz. Reform süreci devam ettiğinde 10-15 yıl içinde Türkiyenin AB üyesi olacağına şüphem yok" dedi.
Panele katılan Türk iş adamları, Türkiyenin ekonomik ve ticari olanaklarını anlattı. Barcelona Ticaret Odası Başkanı Miquel Valls, özellikle İstanbul Ticaret Odası ile olan işbirliklerini geliştirmek istediklerini kaydederken,
enerji, su ve ilaç sektörlerinde işbirliklerinin geliştirilebileceğini vurguladı.
Türkiye ile İspanya arasındaki ticaret hacmi 2007 yılı sonu rakamlarına göre 7 milyon Avroyu aşarken, bunun yaklaşık yüzde 35i Katalonya bölgesiyle yapılıyor.