Türkçe'yi yasaklamak art niyetli

Güncelleme Tarihi:

Türkçeyi yasaklamak art niyetli
Oluşturulma Tarihi: Mart 25, 2011 12:21

Çalıştığı işyerinde Türkçe konuştuğu için uyarı alan havaalanı güvenlik elemanı İbrahim Burak Erten, "İnsan anadilinden vazgeçebilir mi" diyerek tepki gösterirken, Alman avukatı Michael Falk da, "Türkçe konuşma yasağının arkasında bir art niyet görüyorum" dedi.

Haberin Devamı

HANNOVER Havaalanı'nda güvenlik personeli olarak çalışan ancak, paydos yaptığı sırada bir iş arkadaşıyla Türkçe konuştuğu için vardiya şefi tarafından uyarılan ve işyerinde Türkçe konuşması yasaklanan İbrahim Burak Erten (30) işvereni dava ederken Alman avukatı Michael Falk da, "Türkçe yasağının arkasında art niyet var" dedi. Erten'in avukatlığını üstlenen uzman avukat Falk, konuyla ilgili Hürriyet'e şunları söyledi:

DAVAYI KAZANACAĞIZ
“Müvekkilim gelip bana yaşadıklarını anlatınca inanın çok şaşırdım. İnsan anadilini iş dışında dahi konuşamayacaksa nerede konuşacak? Vardiya esnasında olan bir durum değil. Bu olay sanırım ilk kez olmamış. Müvekkilime tatil konusunda da zorluk çıkartıyorlar. Ben burada iyi niyet görmüyorum. Kendisinin dışlandığını ve haksızlığa uğradığını düşünüyorum. Mahkeme haziran ayına ertelendi, fakat ben bu davayı kazanacağımızdan eminim. Çünkü müvekkilim, kısa adı AGG olan Genel Eşitlik Yasası (Allgemeines Gleichbehandlungsgesetz) gereği böyle bir muameleye maruz kalamaz."

SUSTUKÇA ÜZERİME GELDİLER
İşyerinde Türkçe konuşması yasaklana İbrahim Burak Erten de, paydos yaptığı sırada, herkesin girebildiği ve bilgisayarların bulunduğu eğitim odasındaki bir iş arkadaşıyla Türkçe konuştuğu için vardiya şefi tarafından uyarıldığını belirterek, "Ben sessiz kaldıkça, işveren üzerime geldi. Artık hakkımı aramaya karar verdim ve avukatım Michael Falke ile işverenimi mahkemeye verdim. Önceki gün yapılan ilk duruşmadan sonra dava haziran ayına ertelendi” dedi.

OLAY NASIL OLDU

Almanya'da doğup büyüdüğünü anlatan İbrahim Erten, başından geçen olayla ilgili şunları söyledi:
“Sekiz yıldır aynı firmada çalışıyorum. Almanca bilmeseydim veya iş sırasında Türkçe konuşsaydım, şefimin uyarısını anlardım. Fakat iş saatinin dışında uğradığım arkadaşımla, bilgisayar eğitimi verilen odada sessizce Türkçe konuşuyorduk. Şefim gelip, 'Burada Almanca konuşulur. Başka dilde konuşamazsınız' diye uyardı. Biz de tamam dedik ve konu kapandı sandık. İki gün sonra kendimizi patronun yanında bulduk. Patron da bize şefin haklı olduğunu söyleyip işyerinde bir daha Türkçe konuşulmamasını istedi. İnsan anadilinden vazgeçebilir mi? Ben de hakkımı aramaya karar verdim.”

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!