Ali MERCİMEK / MÜNİH
Oluşturulma Tarihi: Haziran 02, 2021 11:17
Münih’te kısıtlamaların gevşetilmesiyle girişimci göçmenlerin tabela yapımı için başvurduğu ilk adreslerden biri olan Mehmet Ercan’ın ziyaret ediyoruz. Genç girişimci Selanik’ten gelme Alex Stafylidis karşılıyor. Türkçe konuşuyor. Safaridis’e Türkçe’yi nereden öğerendiğini soruyorum. Gayet sakin “Şaban’dan öğrendim” diyor.
PANDEMİ sürecinde ilginç karşılaşmalar olmuyor değil. Almanya’nın Münih kentinde tabela reklamcılığı yapan
Mehmet Ercan bugünlerde harıl harıl çalışıyor, bir işten diğer işe koşturuyor. Kısıtlamaların gevşetilmesiyle yeni iş yerleri açılıyor, uzun süre kapalı kalan iş yerleri yeni bir yüzle müşterilerini karşılamak istiyor, haliyle işler çoğalmış durumda. Girişimci göçmenlerin tabela yapımı için başvurduğu ilk adreslerden biri olan Mehmet Ercan’ın çalışmalarını yakından takip etmek üzere kendisine eşlik ediyoruz. Gittiğimiz yeni açılış için hazırlık yapan fast food türü ızgarıcıda bizi genç girişimci Selanik’ten gelme Yunanistan vatandaşı Alex Stafylidis karşılıyor. Mehmet Usta ile kendi aramızda ‘Türk Yunan dostluğuna katkı’ diye konuşuyoruz.
ÇOCUKLUĞUMUZ TÜRK FİLMLERİYLE GEÇTİBu arada dükkâna kendisine yardım etmek üzere Alex Stafylidis’in arkadaşı olduğunu öğrendiğimiz Eriko Safaridis geliyor. Her ikisi de aksan farkıyla güzel Türkçe konuşuyor. Merakımı yenemeyip Safaridis’e Türkçe’yi nereden öğrendiklerini soruyorum. Gayet sakin “Şaban’dan öğrendim” diyor. Alex’e dönüyorum “Evet evet, biz Türkçe’yi Kemal Sunal filmlerinden öğrendik, çocukluğumuz onun filmleriyle geçti” diye eklemede bulunuyor. 30 ve 37 yaşlarında olan Alex Stafylidis ile Eriko Safaridis kendilerinin Selanik doğumlu olduklarını, aileleri ile yaklaşık 15 yıl önce Almanya’ya geldiklerini belirtiyor. Türkçe merakımız devam ettiğinden daha derinleri soruyoruz.
HABABAM SINIFINI BİRKAÇ KERE İZLEDİK
Safaridis, atalarının 200 yıl önce Osmanlı’dan ilk Gürcistan’a göç etmiş olduklarını, oradan da yaklaşık 40 yıl önce Yunanistan’a göç ettiklerini vurguluyor. Türkçe’ye kulaktan dolma aşina olduklarını, ama asıl konuşmayı filmlerden öğrendiklerini belirtiyor. Büyük olanı küçüğe şaka yollu soruyor: “Sen kaç Şaban filmi izledin”. Alex “80 vardır” diye cevap veriyor. Eriko “Geç geç, rahat 100 vardır” diyor, ‘Hababam Sınıfı’ filmlerini birkaç kez izlediklerini söylüyor. Hababam Sınıfı’ndaki karakterleri teker teker isimleriyle saymaları ise iyice şaşırtıyor.
‘GÜDÜK DE ÖLDÜ ÇOK ÜZÜLDÜM’
Alex Stafylidis, “Bekleyin birazdan ‘Tulum’ gelecek o bizim tarihi daha iyi biliyor” diyor. ‘Tulum’ kim? diye sorduğumuzda, “Yorgo” cevabı alıyoruz.
Konuşmaya bir süre sonra Yorgo Kasmeridis de dahil oluyor. Daha düzgün Türkçe konuşan 35 yaşındaki Yorgo Kasmeridis’in izlediği Türk film ve dizilerini sayması, ayrıca Türkiye’deki güncel gelişmelere olan merakı şaşırtıyor. Halen eski Hababam Sınıfı filmlerini fırsat buldukça izlediğini belirten Kasmeridis, “Güdük de (Halit Akçatepe) öldü, çok üzüldüm” diyor. Selanik’ten üç farklı aile, üçü de Türk dizi ve filmlerinden halen kopamadıklarını anlatıyor. Merakımız biraz olsun giderilmişken, Ercan Usta tabela işini çoktan bitirmiş, bizi bekliyor.