Güncelleme Tarihi:
Aralarında, savcı öğretmen, komiser, büyükelçilik görevlisi ve üniversite öğrencisinin bulunduğu kursiyerlerin bir çoğunun Türkçe öğrenmedeki ortak çıkış noktası, Türkler'le yapılan evlilikler. Ancak aralarında hemen hemen her yaz tatilinde Türkiye'ye giden ve Türkiye hayranlığından dolayı Türkçe öğrenmek isteyenler de bulunuyor. Türkçe öğrenirken en çok zorlandıkları konuların başında gramatik, telaffuz ve cümle yapısı geliyor. Eğitim ataşeliğine bağlı öğretmenler Ufuk Ulukaya ve Erol Kurt, her pazartesi saat 19.00'da Almanlara yönelik Türkçe dersi veriyor.
İyi diyalog için gerekli
Mesleği gereği Türkçe öğrenmek isteyenlere arasında iki de öğretmen bulunuyor. Jana Piekarek ve Monica Böwingloh, Türkçe'nin sınıflarındaki Türk öğrencilerle daha iyi bir diyalog kurulmasına katkı sağladığını belirtiyor. Türkçe kursun öğretmenleri Türkçe konuştukları zaman öğrencilerin daha rahat güvenini kazandıklarını vurguluyor. Savcı olarak görev alan Wolfgang Roskowski ise 20 yıldır bir Türkle evli. İki çocuk babası Roskowski, her yıl Türkiye'ye tatile gittiklerini ve eşinin akrabalarıyla daha iyi iletişim kurabilmek amacıyla kursa katıldığını belirtiyor. Ankara'daki Alman Büyükelçiliğinde görev almış Gerald Makowsky ise yaklaşık 3 yıl önce bir Türkle evlenmiş. Makowsky, Türkçe öğrenirken en çok anlamada ve kelimeleri telaffuzda sorun yaşadığını belirtiyor.
Gramer kolay, konuşmak zor
Türk erkek arkadaşı ve ailesiyle daha iyi anlaşabilmek için kursa katılan Stephanie Mattihes ise, “Öğrendiklerimi konuşmaya cesaret edemiyorum. Gramer benim için kolay ama konuşmak gerçekten çok zor” diyor. 17 yıldır Türkle evli olan Regine Dönmez de 3 aydır Türk Evi'nde verilen kursa katılıyor. İki çocuk annesi Regine Dönmez, Türkçe'nin öğrenilmesi zor bir dil olduğunu belirtiyor. Kate Elçi de eşinin Türk olduğunu belirtirken, en çok gramatikte zorlandığını kaydediyor.
Türkçe öğrenenler arasında yer alan Olaf Poppenhagen, Türklerin yoğun olarak yaşadığı Schöneberg ilçesinde büyümüş. “Doğal olarak çevremde çok Türk arkadaşım var ve uzun zamandan beri Türkiye'ye gidip geliyorum. Şu anda Kreuzberg'de oturuyorum ve yakında da öğretmen olacağım. Türkçe hem günlük yaşamımda hem de meslek hayatımda faydalı olacak” diye belirtiyor. Brigit Fischer ise tam bir Türkiye hayranı. Her yıl İstanbul'a gittiğini belirten Fischer, kursa Potsdam'dan katılıyor.