Güncelleme Tarihi:
1970’li yılların başında Türk-Alman Karma Eğitim Uzmanları Komisyonu kurulması karara bağlandı.
Komisyon, dönüşümlü olarak bir yıl Almanya’da, bir yıl Türkiye’de toplanarak Türk çocukların sorunlarına çözüm yolu aradılar.
1970’li yılların ikinci yarısından itibaren Almanya’nın çeşitli kesimlerinde Türkiye’den gönderilen öğretmenler Türkçe ve Türk Kültürü dersleri vermeye başladılar.
***
Düzce’de doğan, ilk ve orta öğrenimini Bolu ve Almanya’da tamamlayan, İstanbul Üniversitesi Alman Dili ve Edebiyatı Bölümünü bitirdikten sonra 1990’lı yıllarda Duisburg Üniversitesi ile Bochum Ruhr Üniversitesi’nde bir dizi araştırmalar yapan Türkiye’nin Berlin Büyükelçiliği Eğitim Müşaviri Prof. Cemal Yıldız, Almanya’daki Türk kökenli çocukların Türkçe’yi ve Türk Kültürü’nü öğrenmelerine çok önem veriyor.
Tabii hem Bonn’da hem de Berlin’de görev yapan büyükelçilerimiz de.
Prof. Cemal Yıldız’ın verilerine göre, Almanya’da yaklaşık 580 bin Türk kökenli çocuk bulunmaktadır.
Bunlardan 100 bin 800’ü ana dili Türkçe derslerine katılmaktadır.
37 bin 400 öğrenci de konsolosluklara bağlı görev yapan öğretmenlerin verdiği Türkçe ve Türk Kültürü derslerine.
Almanya’nın Baden-Württemberg, Bavyera, Saarland ve Schleswig-Holstein eyaletlerinde Türkçe ve Türk Kültürü derslerini Konsolosluk Öğretmenleri olarak bilinen Türkiye’den gönderilen öğretmenler vermekte.
Aşağı Saksonya, Berlin, Bremen, Hamburg, Hessen’de hem konsolosluk hem de eyalet eğitim birimlerinin sorumluluğunda Türkçe dersleri ikili model uygulaması çerçevesinde verilmektedir.
Kuzey Ren Vestfalya (KRV) ile Rheinland-Pfalz’da ise Türkçe dersleri tamamen eyalet yönetiminin sorumluluk alanındadır.
Türkçe ve Türk Kültürü dersleri müfredatı ve ders kitapları Talim ve Terbiye Kurulu tarafından yurtdışında yaşayan Türk çocukları için Türk-Alman Ortak Eğitim Uzmanlarının görüşleri dikkate alınarak hazırlanmaktadır.
Ama zaman zaman bu alanda sıkıntılar yaşanmaktadır.
***
Nitekim Türkiye’den Konsolosluk Öğretmenleri gönderilmesinde 2009 yılında ilk ciddi sorun yaşandı.
Türkiye’den gönderilecek öğretmenlere Almanya’da oturum ve çalışma izni verilmemesi bile gündeme geldi.
Almanya’daki yüksek eğitim kurumlarında Türkçe öğretmenlik eğitimi alınması için hiçbir çaba göstermeyen bazı Alman politikacılar, “Türkiye’den öğretmene hayır” kampanyası bile başlattılar.
Ancak sağduyu kazandı ve Eyaletler Meclisi’nin onayı ile bu sorun aşıldı.
O günlerde Hıristiyan Demokrat/Hıristiyan Sosyal Birlik Partileri (CDU/CSU) Meclis Grubu Eğitim Politikaları Sözcüsü Albert Rupprecht, Alman öğretmenlerin de Türkiye’de görev yaptıklarını hatırlatarak, Türkçe dersi verecek öğretmenlerin Türkiye’den gelmesinin anlamlı olduğunu söyledi.
Gerçekten de öyle.
***
Alman dilini, Alman kültürünü yaymak için Goethe Enstitüleri 98 ülkede 159 şubesiyle faaliyet gösteriyor.
Görev yapan yüzlerce öğretmenin parası Federal Dışişleri Bakanlığı’nın bütçesinden ödeniyor.
Her yıl ödenen yaklaşık 230 milyon euronun içinde Türklerin, Türk kökenlilerin ödedikleri vergiler de var.
CSU’lu Rupprecht, “Bizim bakış açımıza göre küresel çağda öğretmen değişimi yapılarak ülkelerinden uzakta kendi anadillerini öğretecek öğretmenlerin bulunması anlamlıdır” da demişti.
Ancak geçen yıl yapılan referandum öncesi ve sonrası Alman tarafı ölçüyü kaçırdı.
Almanya’da farklı partilerden politikacılar ve bazı sendikalar, kafayı Türkçe ve Türk Kültürü dersleri ile Konsolosluk Öğretmenlerine taktılar.
Tabii müfredata da.
Alman medyasının önemli bir bölümü de karalama kampanyasına katıldı.
Konsolosluklara bağlı görev yapan öğretmenleri “Erdoğan’ın propagandacıları” olarak nitelediler.
“Erdoğan’ı sınıflarımızda istemiyoruz” başlıkları attılar.
Berlin Eyaleti, işi yokuşa sürmek için Türk çocuklarına verilen Türkçe ve Türk Kültürü dersleri için sınıf kirası bile istedi.
Eğitim Müşaviri Prof. Cemal Yıldız, gece gündüz demeden, Almanya’nın çeşitli kesimlerinde Alman yetkililerle bir araya gelerek çözüm yolu aradı.
Prof. Yıldız, “1999’da hazırlanıp, 2009’da kısmen yenilenen müfredatımız, ihtiyaca binaen günümüze cevap verecek bir duruma getirildi. Böylelikle müfredatımıza yönelik eleştirileri de tümden önlemiş olacağız” diyor. Hedefin Türkçe ve Türk Kültürü derslerine katılımın artırılması olduğunu da.
Almanya’daki Türk toplumu da, bu ülkede politik sorumluluk taşıyanlara ve sağduyulu herkese “Türkçe’me dokunmayın” çağrısında bulunuyor.