Türkçe ve Türk medyasının geleceği

Güncelleme Tarihi:

Türkçe ve Türk medyasının geleceği
Oluşturulma Tarihi: Aralık 13, 2009 11:22

TDU'nun düzenlediği 'Türkçe ve Türk Medyasındaki son durum' konulu toplantıda Türk sivil toplum örgütlerinin Türkçe'ye sahip çıkması istendi.

Haberin Devamı

BERLİN Türk Alman İşadamları Birliği'nde (TDU) düzenlenen “Türkçe ve Türk Medyası'nın geleceği” konulu toplantıda Almanya'da yaşayan Türklerin siyasi ve ekonomik katılımının önemli olduğuna dikkat çekildi. Avrupa Türk Gazeteciler Birliği Başkanı Gürsel Köksal, Türk medyasının Almanya'daki tarihçesi hakkında bilgi verip, Türkçe'nin önemine vurgu yaptı.
Berlin Radyo ve Televizyon Üst Kurulu Başkan Yardımcısı Suat Bakır, Türk hükümetinin Türkçe başta olmak üzere yurtdışındaki Türkler'in sorunlarına yeterince duyarlılık göstermediğini ve Almanya'daki Türkler'in de Türkçe'ye sahip çıkamadığını söyledi.

Okuma alışkanlığı
Tiyatrom Müdürü Yekta Arman'ın yönettiği oturumda TBB Yürütme Kurulu Üyesi Çiçek Bacik, Türk televizyonlarındaki içerik analizi araştırma sonuçlarını anlatıp, Türkler'i çok az okuduğunu ve gazete tirajlarının gün geçtikçe düştüğünü vurguladı. CNN Türk Berlin Temsilcisi Erhan Merttürk ise, Alman medyasında Türkler'in entegre olmayan, töre cinayetleri ve suç işleyen bir toplum olarak ön yargılı gösterdiğini dile getirip, Türkçe yayın yapan kuruluşların art arda kapandığını dile getirip, buna karşı mücadele edilmesi gerektiğini vurguladı.

Türkçe'ye darbe
Son günlerde Türkçe'ye yönelik olumsuz gelişmelerin, Türkçe yayın yapan radyo ve medya kuruluşlarının kapatılmasının kaygı verici olduğunu söyleyen TDU Başkanı Hüsnü Özkanlı, “RBB Multikulti'nin kapatılması, Tiyatrom'a ödenen bütçenin kesilmesi ve dpa Türkçe bölümünün yıl sonunda kapatılması Türkçe'ye vurulan büyük darbedir. Türk toplumu olarak bu konularda birlik ve beraberlik içinde hareket etmemiz gerekir. Aksi takdirde Türkçe'mizi çocuklarımıza öğretemeyiz” diye konuştu.

Gücümüzün farkında değiliz
Konsolos Muavini Mert Doğan, Türkler'in kendi ekonomik güçlerinin farkında olmadığını belirtip, şunları söyledi: "Türkçe'nin ve Türk medyasının konuşulduğu bir toplantıya 40 kişinin katılması üzücüdür. Toplumun geleceğinin can damarı olan Türkçe'nin konuşulduğu bir toplantıya binlerce kişinin katılması gerekir. Türkiye'den gelen ve Almanya'daki Türk öğrencilere, Türkçe ve Türk Kültürü Dersleri veren öğretmenlere 2010'dan itibaren oturma ve çalışma izni verilmemesi planlarına karşı düzenlenen imza kampanyasına Atatürkçü Düşünce Derneği Berlin-Brandenburg'un öncülüğünde ilk etapta 8 bin daha sonra da toplam 10 bin imza toplandı. Bu 200 bin Türk'ün yaşadığı bir kentte başarı değildir. Türk sivil toplum örgütleri ideolojik ve değişik düşüncelerini bir kenara bırakarak asgari müşterekte birleşmeleri gerekir.”

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!