Güncelleme Tarihi:
7 Mayıs 2009’da faaliyete geçen Yunus Emre Enstitüsü hakkında bilgi veren Prof. Dr. Bilkan, "Geçtiğimiz yıl Balkan ülkelerinden başlayarak Saraybosna-Tiran, Mısır-Kahire, Kazakistan-Astana kültür merkezini hizmete açtık. 26 Mart'ta da Üsküp’te açılış yapacağız. Almanya'da ise başta Frankfurt olmak üzere Köln ve Berlin'de birer merkez açmayı düşünüyoruz. Bunun için ilk etapta Frankfurt Anakent Belediye Başkanı Petra Roth ile ilk görüşmeyi yaptık. Yaklaşık 1,5 saatlik görüşmemiz sırasında olaya sıcak baktıklarını söyledi. Merkezi yerde olmasını istedik. Dört kültür merkezinin olduğu Bockenheim'da bir yer talep ettik. 500 metrekarelik yer tahsisi için bize söz verdi. Önümüzdeki aylar içerisinde olumlu bir cevap bekliyoruz" dedi.
Yunus Emre Türk Kültür Merkezlerinde bilimsel projeler, kültürel etkinlikler ve kurslar aracılığıyla bir taraftan Türkiye'nin tanıtımına katkı sağlanırken, diğer taraftan Türkiye ile diğer ülkeler arasında dostluk pekiştirilecek ve kültürler arasındaki münasebetler artırılacağını ifade eden Bilkan ve Ateş, şunları söylediler: "Yunus Emre Türk Kültür Merkezleri bünyesinde yürütülecek olan Türkçe dil kursları sayesinde hem yabancı dil olarak Türkçe öğrenmek isteyenlere Türkçe öğrenim imkânı sağlanmış olacak hem de ilgili ülkelerdeki Türk vatandaşlarının, dillerini daha yakından tanımaları temin edilerek, Türkiye ile kültürel bağlarının devamı sağlanacaktır.
Batı ülkesinin 1800’lü yıllardan beri faaliyet gösteren sivil toplum kuruluşu var. Ancak bizde bazı resmi girişimler bulunmakla birlikte, sivil toplum kuruluşlarının yurtdışında faaliyette bulunmasının henüz başındayız. Yunus Emre Vakfı olarak öncelikle Türkçe öğretimi konusunda bir sistem getirmeyi, Türkçe öğretimini bir disipline kavuşturmayı planlıyoruz. Nasıl ki İngilizcenin öğretilmesinin bir sistem var, biz de bunu Türkçe için gerçekleştireceğiz. Bu konuda bölge uzmanları yetiştireceğiz. AB’nin ortak dil programına uygun olarak, Türkçe öğretim seti hazırlayacağız.
Vakıf bünyesinde Yunus Emre Türkçe Eğitim ve Öğretim Merkezi YETEM’i kurduk. Burada da amacımız, bir dünya dili olan Türkçenin öğretilmesinde seviye tespit sınavlarını yapmak" Prof. Bilkan, her yıl 100 öğrencinin Türkiye’ye davet edildiğini, şimdiye kadar toplam 500 öğrencinin geldiğini söyledi. Öğrenci değişim programları hakkında da bilgi veren Prof. Bilkan, “AB, bu tür programlara genellikle düşünürlerinin adını veriyor. Biz de burslarımıza İbni-Sina, Farabi, öğrenci değişim programlarımıza Dede Korkut, Ahmet Yesevi gibi isimler vermeyi planlıyoruz. Yurtdışından burslu öğrenci getireceğimiz gibi, yurtdışındaki Türkoloji Enstitülerine burs ödülü vereceğiz.”