Güncelleme Tarihi:
Stuttgard bölgesinde faaliyet gösteren Türk derneklerinin katılımlarıyla düzenlenen podyum tartışmasında 'Türkçenin okullarda yabancı dil olarak okutulması ve Hauptschule Türkler'in okulu mu' konusu ele alındı. Türkçenin okullarda yabancı dil olarak okutulması konusunda parti olarak alınmış bir karar bulunmadığını belirten Stefani Bermanseder, anadil eğitimine küçük yaştan başlanılması gerektiğini söyledi. Bermanseder, 'Almanca öğretmeniyim. Gençlerin okul başarılarının artması için ana dillerini ve Almancayı çok iyi öğrenmiş olarak okula başlamaları gerekiyor. Bana göre Türkçenin Gymnasiumlardan çok Hauptschulelerde verilmesi daha doğru olur' dedi.
Diller sınıflandırılamaz
Daniel Mouratidis, dil veya ders konusunda sıkıntısı olan yabancı çocukların küçük yaştan itibaren özel olarak desteklenmesi gerektiğini söyledi. 'Gençlerin güçlü yönlerinin tespit edilip, geliştirilmesi hem gencin hem de Almanyanın yararınadır" diyen Mouratidis, kimsenin bazı dilleri iyi bazı dilleri kötü olarak sınıflandırma hakkı olmadığını, Türkçe'nin de diğer diller gibi okutulması gerektiğini söyledi.
Türkçe önemli
Anadilin öneminin bilimsel olarak kanıtlandığını belirten Ergun Can ise anadilini iyi bilen gençlerin diğer dilleri de kolay öğrendiğini, okul başarılarının daha yüksek olduğunu ve bu kişilerin topluma daha kolay uyum sağladıklarını söyledi. Can, Türkçe eğitimin önemli ve gerekli olduğunu da kaydetti.
Sistem değişmeli
Hauptschuleye giden gençlerin gelecek şanslarının sıfır olduğunu belirten Daniele Harsch da bunun farkında olan gençleri motive etmenin de güç olduğunu söyledi. Harsch, 'Hauptschuleye giden çocuklar aptal değil. Akranlarıyla eşit şansa sahip olamadıkları için eşit başarıya ulaşamıyorlar. Okul, öğretmen, veli ve kurumlar olarak ortak çabaya ihtiyaç var' dedi.