Türkçe çağı

Almanya’nın Nordrhein Westfalen (NRW) eyaletinde yaklaşık 1 milyon Türk kökenli insan yaşar. Bu bölge maden ocakları, demir çelik tesisleri ile Almanya’nın en eski sanayi bölgelerinden biridir. Köln, Duisburg, Dortmund, Düsseldorf, Bielefeld, Gelsenkirchen, Wuppertal gibi kentlere Türkler 60’lı yıllardan itibaren yoğun olarak gelmiş ve yerleşmişlerdir.

Bu bölgelerde yine o yıllardan itibaren Almanya’nın da desteği ile “Anadil eğitimi” adı altında kuşaklar boyunca fedakar Türkçe öğretmenleri gelmiş ve buraya yerleşen ailelerin çocuklarına Türkçe dersleri vermişlerdir. Daha sonra devreye burada doğan çocuklar girmiştir. Onlara da elden geldiğince Türkçe dersleri verilmeye çalışılmıştır.

Ancak zamanla, özellikle 2008’lere geldiğimiz şu dönemde bu konuda göze çarpan bazı eğilimler ortaya çıkmıştır. Ana babalar çocuklarını daha az Türkçe Anadil derslerine gönderiyorlar. Çocuklar, nota tesir etmeyen ve kendilerince zaman kaybı yaratan bu derslere gitmek istemiyor. Almanya bu derslere verdiği maddi desteği kademeli olarak azaltıyor. Giden öğretmenin yerine yenisi gelmiyor. Anadil dersi olarak Türkçe hızla yokolmaya doğru gidiyor.

Bu tabloda yapılması gereken bir tek çıkış yolu var. Türklerin yoğun olduğu okullarda Türkçe dersi’nin Alman eğitim sistemi içinde, seçmeli ders, nota tesir eden ders olarak verilmesi. Ana babaların ve ailelerin de çocuklarını “seçmeli Türkçe dersi”ne gitmek için teşvik etmeleri. Böylece Abitur notunu yükseltmeye de yarayabilecek bir ders olarak Türkçe’nin resmen devreye girmesi.

NRW’nin Uyum Bakanı Sayın Armin Laschet’e ve Eğitim Bakanı Sayın Barbara Sommer’e buradan açıkça çağrı yapıyorum. Türkçe’yi seçmeli ders olarak “Grundschule”den itibaren eğitim sistemi içine koyun. Buna uygun Türkçe öğretmenlerini hızla yetiştirin.

Tüm eğitimciler, çocukların iki dilli eğitim sonucu daha başarılı, daha zeki ve verimli bir ortamda yetiştiği görüşünde birleşiyorlar.

Almanca’yı ve Türkçe’yi çok iyi konuşan, eğitimli, kültürlü, verimli insanlar yetişmesini istiyoruz. Almanya’nın da Avrupa’nın da Türkiye’nin de iyi yetişmiş gençlere ihtiyacı var.

“Uyum uyum...” diye boş nutuklar atmaktansa, 40 yıl sonra hiç değilse Türk kökenli çocuklara doğru dürüst seçmeli Türkçe dersi verin...