Güncelleme Tarihi:
ALMANYA’nın Offenbach kentinde yaşayan Birsen Başoğlu (69) İzmir’de dünyaya geldi. 1961 yılında Almanya’nın Köln kentine gelerek terzi olarak işe başlayan Başoğlu, daha sonra posta işletmesine girdi. 1973 yılında, gençler, kadınlar ve özürlülerin de sendikaya girebilmesinin önünü açan yasaya , ‘Yabancılar da girebilir’ maddesi eklenir eklenmez sendikada aktif bir şekilde görev almış.
22 yaşında Almanya’ya geldiğini ve Türkiye’de gittiği enstitü sayesinde derhal iş bulduğunu hatırlatan Birsen Başoğlu, şunları anlattı:
HER YERDE SAVAŞ İZİ VARDI
“Almanya’ya geldiğimde her taraf yerle birdi. Sokaklar harabe içindeydi. İnsanlar yaşlı, sokaklar savaş izini taşıyan engelli insanlarla doluydu. Genç insan yoktu. Kadınların hemen hemen tümü savaş nedeniyle kaybettikleri babaları, eşleri yüzünden siyah elbiselerle dolaşıyorlardı. Kadınlar matemdeydi. Almanya şimdiki Almanya değildi. Almanya, Türkler’in emeği ile bu hale geldi. Ben Türkiye’de aldığım eğitimin her zaman faydasını gördüm. Almanya’ya gelir gelmez çalışmaya başladım. Biz Türkiye’de modern bir yerden, refah düzeyi düşük, ancak iş imkanı sağlayan bir memlekete geldik. Biz Türkiye’de modern bir hayat sürerken, Almanya’ya geldiğimizde perişan bir hayatla karşılaştık. İnsanlar çamaşırlarını sokaklada kaynattıkları su kazanlarında yıkıyorlardı. Türkiye’de İzmir’de o yıllarda kadınlar şapkasız, eldivensiz sokağa çıkmazdı.”
100 MARK BÜYÜK PARA
Almanya’da saat ücreti 2.20 Mark’a işe başladığını, ayda 280 Mark kazandığını hatırlatan üç çocuk annesi Birsen Başoğlu, şöyle devam etti: “100 Mark ile bir aylık mutfak ihtiyacımızı karşılıyorduk. Ayda 280 Mark kazanç ile bugünden iyi yaşıyorduk. İhtiyaçlarımızı karşıladığımız gibi, eğlenceye zaman ve para ayırabiliyorduk. Bununla kalmayıp bir de para biriktirebiliyorduk. Şimdi maaşlar evin ihtiyacını ancak karşılıyor. Dışarıda yemek yiyen Almanlar bile artık evlerine kapanmaya başladı.”
GİDİP GELDİM
1967 yılında özel nedenlerden dolayı Türkiye’ye dönen Birsen Başoğlu, 1968 yılında yeniden Almanya’nın Offenbach kentine dönmüş. Burada üçüncü çocuğunu dünyaya getiren Başoğlu, 1970 yılından itibaren postahane yönetiminde işe başlamış. Evde üç çocuk olduğu için gece işini tercih eden Birsen Başoğlu, yönetimde yaptığı çalışmalarla dikkat çekmiş.
1973 yılında sendika yasalarında değişiklik yapılması ile birlikte sendika çalışmalarına başladığını hatırlatan Başoğlu, o günleri anlattı: “O yıllarda yabancıların sendikalarda yer almaları yasaktı. Sendika yasalarında değişiklik yapılarak yabancıların sendikalara girmesine yeşil ışık yakıldı. Derhal sendikaya girdim. Almanca bildiğim için kabul edildim. Önce yaşadığım bölgede, sonra eyalette ve daha sonra da federal düzeyde Alman Posta İdaresi Sendikası DPG’de aktif roller aldım. İtalyanlar ve diğer milletlerin vatandaşları belirli haklar çerçevesinde Almanya’ya gelmiş. Türkler ise birçok haktan mahrum gelmişler. Hakların eşitlenmesinde yoğun çalışmalarda bulunduk. Çalışmalarımız sonucunda Almanya’ya gelen işçilerle haklarımızı eşitleştirdik. Daha sonra Sosyal Demokrat (SPD) partisinde de aktif rol aldım. Gönüllü olarak çocukların okuması gibi konularda çalıştım. Gönüllü çalışmalarımdan dolayı yaşadığım kentte defalarca ödül aldım. 1988 yılında emekli olmama rağmen gönüllü çalışmalarımı aralıksız sürdürdüm. İzmir’de yaşayan sokak çocukları yararına çalışmalarıma hala devam ediyorum. Doğduğumuz yer Türkiye, anavatan Almanya. Almanya’da Türkçe alt yazılı rüyalar görerek yaşamımızı devam ettiriyoruz”