Türk ve Alman üniversiteleri bilimsel iş birliğinde kararlı

Güncelleme Tarihi:

Türk ve Alman üniversiteleri bilimsel iş birliğinde kararlı
Oluşturulma Tarihi: Kasım 07, 2022 13:12

Türk Alman Sağlık Vakfı tarafından Giessen, Bursa ve Malatya’daki üniversiteler arasındaki sempozyumlar iki yıllık pandemi arasından sonra yeniden başladı. Giessen’de gerçekleştirilen sempozyumda Türkiye’den gelen dünya çapındaki uzmanlar deneyimlerini ve gelecek perspektiflerini anlattılar.

Haberin Devamı

ALMANYA’nın köklü yüksek öğrenim kurumlarından Giessen’deki Justus-Liebig Üniversitesi’nde gerçekleştirilen sempozyumda Türkiye ve Almanya’dan uzmanlar organ nakli alanındaki deneyimlerini paylaştılar. Karaciğer naklinde dünyanın en ileri tıp merkezlerinden birine sahip olan Malatya İnönü Üniversitesi’nden hekim bilim insanlarının sunumları sempozyumun ağırlıklı bölümünü oluşturdu. Merkezi Almanya’nın Hessen eyaletindeki Giessen’de bulunan Türk-Alman Sağlık Vakfı (TASV-TGD/Türkisch-Deutsche Gesundheitsstiftung) tarafından gerçekleştirilen sempozyum Giessen, Malatya ile Hessen’in ‘kardeş bölgesi’ Bursa’dan Uludağ Üniversitesi’nden bilim insanlarının katılımıyla gerçekleştirildi.

Türk ve Alman üniversiteleri bilimsel iş birliğinde kararlı
GELENEKSELLEŞEN İŞ BİRLİĞİ...
‘Malatya-Bursa-Giessen Akademik Günü’ başlığı altında gerçekleştirilen 6’ncı sempozyumun açılışına Hessen’i temsilen Eyalet Meclisi Başkan Yardımcsı Dr. Jörg-Uwe Hahn, Eyalet Eğitim, Bilim, Araştırma ve Kültür Bakanlığı Müsteşarı Ayşe Asar, Türkiye’nin Frankfurt Başkonsolosu Erdem Tunçer ile başta katılımcı üniversitelerin rektörleri olmak üzere çok sayıda bilim insanı katıldı. Moderasyonu ve konuşmaların çevirisini TASV Başkanı Prof. Dr. Yaşar Bilgin’in üstlendiği sempozyumu selamlama konuşmalarında Dr. Hahn, Müsteşar Asar, Başkonsolos Tunçer, Giessen Üniversitesi Tıp Fakültesi’nden Prof. Dr. Winfried Padberg ve Prof. Dr. Dieter Körholz, Uludağ Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Ahmet Saim Kılavuz ve İnönü Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Ahmet Kızılay, üniversiteler arasında artık gelenekselleşen iş birliğine işaret ettiler.
Türk ve Alman üniversiteleri bilimsel iş birliğinde kararlı
‘DESTEK BÜTÇESİNDEN YARARLANABİLİRSİNİZ’
Hessen eyaletindeki üniversitelerle Türkiye’deki çeşitli üniversiteler arasındaki bilimsel ilişkilerin uzun bir geçmişi olduğuna işaret den Hessen Eyalet Eğitim, Bilim, Araştırma ve Kültür Bakanlığı Müsteşarı Ayşe Asar, bu alanda halen 170 kooperasyon projesinin bulunduğunu söyledi. Bu projelerde ağırlığın öğrenci değişimi alanında olduğunu, ancak bunun yanı sıra karşılıklı olarak öğretim üyesi değişimi ve araştırma projelerinin de yürütüldüğüne dikkati çekti. TASV’nın sadece Bursa, Malatya ve Giessen arasındaki ilişkilerde değil, genel olarak sağlık alanında Türk-Alman ortaklığına büyük katkıları olduğunu vurgulayan Asar, “Türk Alman Sağlık Vakfı Giessen Üniversitesi’nin ve Hastane’nin güvenilir ve aktif bir partnerdir. Vakfın girişimiyle üniversitede yürütülen kültürlerarası alanda duyarlılık ve göçmenlerin ana dillerine yönelik proje bunun bir örneği bunun örneklerinden biridir sadece. Bakanlık olarak bizim de 260 bin Euro’dan daha yüksek bir bütçe katkısıyla desteklediğimiz bu proje, hekimlerin ve tıp öğrencilerinin teşhis ve tedavi süreçlerinde göçmen kökenli hastalarını daha iyi anlayabilmelerini hedefliyor. Böylece örneğin tüm öğrenciler bir gün boyunca vakıf üniversite iş birliğiyle hayata geçirilmiş olan Kültürlerarası Sağlık Merkezi’nde birer gün geçirebiliyor, orada hastalarıyla Türkçe, Kürtçe, Arapça gibi dillerle görüşen hekimleri görüyor, farklı kültürlere ilişkin duyarlılık kazanabiliyorlar” dedi.
Türk ve Alman üniversiteleri bilimsel iş birliğinde kararlı
‘BİLİMDEN GİDİLMEYEN YOLUN SONU KARANLIKTIR’
Sempozyumun organ nakli gibi çok önemli bir alana adanmış olduğunu vurgulayan Asar sözlerini şöyle sürdürdü: “Organ nakli durumu ağır olan hastalar için genellikle son çare ve onların hayatta kalmasını sağlayabilir. Maalesef bağışlanan organ sayısı çok düşük düzeyde. Geçen yıl Almanya’da sadece 933 organ bağışı oldu, ancak organ nakli için bekleyen insanların sayısı bunun dokuz katından bile daha fazla. Avrupa çapındaki bir sıralamada Almanya bu alanda en gerilerde kalıyor. Türkiye de öyle. Bu durumun tabii ki çeşitli nedenleri var. Ama eminim hekimler olarak sizin halkın organ bağışı konusunda hem etik, hem yasal ve hem de tıbbi açından bilgilendirilmesinde belirleyici bir rolünüz var. Bu büyük bir saygıyı hak ediyor. Organ bağışları çok az olduğu için bilimsel araştırma özellikle önemli. Hessen eyaleti olarak 2008 yılında başlatılan bilimsel araştırmaları destekleme projesini şimdiye kadar 1 milyar Euro’dan fazla bütçe ayrıldı. Bu 2023 yılı için yaklaşık 100 milyon Euro olacak. Şu ana kadar organ nakli, bizim bakanlığımızın koordine ettiği bu programdan yararlanmış değil. Ancak program her konuya açık, sizlerin de katılmasını desteklemek isterim. Bilimden gidilmeyen yolun sonu karanlıktır.”
Türk ve Alman üniversiteleri bilimsel iş birliğinde kararlı
‘BAŞARILARIN VURGULANMASI GURUR VERİCİ’
Frankfurt Başkonsolosu Erdem Tunçer “TASV öncülüğünde Giessen Üniversitesi’nin ev sahipliği yaptığı sempozyuma Türkiye’nin önde gelen üniversitelerinden ikisi rektörleri düzeyinde temsil edilmesi memnuniyet veriyor. Uludağ Üniversitesi’nin katılımı Hessen ile Bursa arasındaki kardeşlik ilişkilerini ilerletiyor. İnönü Üniversitesi’nin karaciğer nakli konusundaki dünya çapındaki başarılarının burada vurgulanmasından gurur duyduk. Bu sempozyumun Türkiye ile Almanya arasındaki ilişkilerin gelişimine önemli bir katkısı olacağına eminiz” diye konuştu.

Haberin Devamı

‘TEDAVİDE ÜLKELER ARASINDAKİ FARKLAR’
Giessen Justus-Liebig Üniversitesi Tıp Fakültesi’nden Prof. Dr. Diether Körholz da Almanya’nın bir ‘göç ülkesi’ olduğuna dikkat çekerek, şöyle konuştu: “Bize gelen göç kökenli hastalar, doğal olarak buradaki tedavi yöntemleriyle, geldikleri ülkelerin yöntemlerini karşılaştırıyorlar. Bu nedenle teşhis ve tedavide, Almanca bilmeyen ya da yeterli olmayan hastaların sorunlarını ve sorularını tam olarak anlamak, konuşulanların doğru çevrilmesi çok önemli. Biz üniversitemizde öğrenim gören yabancı öğrencilerin konuştukları dillerden yararlanarak, hasta-doktor ilişkilerine daha da geliştirmek istiyoruz. Hedefimiz hastane olarak, bize gelen her hastaya hakkı olan en iyi tedaviyi vermek, üniversite olarak da öğrencilerimizi en iyi biçimde yetiştirmek. Bu nedenle Hessen hükümetinin buradaki projeyi desteklemesi, Malatya ve Bursa üniversiteleriyle yıllardır sürdürdüğümüz iş birliği de çok önemli.”

Haberin Devamı

‘BİLİMSEL DİPLOMASİNİN ÖNEMİ’
Ülkeler arasında zaman zaman zorluklar yaşanabileceğini, ancak üniversiteler arasındaki ‘bilimsel diplomasi’nin bundan etkilenmemesi gerektiğini belirten Uludağ Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Ahmet Saim Kılavuz, Türkiye’de halk arasında organ nakli konusundaki direnişin son 10 yıldır Diyanet İşleri Başkanlığı’nın da katkılarıyla azaldığını kaydetti. Organ naklini ‘insani, vicdani ve milli bir görev’ olarak gördüklerini söyleyen Prof. Kılavuz, İnönü Üniversitesi’yle bu konuda aralarında ‘tatlı bir rekabet’ olduğunu belirtti. Tıp Fakültesi bünyesinde 60 yataklı bir organ nakli hastanesinin kuruluş çalışmalarının devam ettiğini belirten Kılavuz, “Önümüzdeki 10-15 yıl içinde bu alanda büyük bir gelişme kaydetmeyi hedefliyoruz. Tabii hiçbir zaman İnönü Üniversitesi’nin düzeyini yakalamak mümkün değil, çünkü onların çalışmaları da bu sürede ivme kazanarak ilerleyecek. Ama en azından onların bugün bulundukları seviyeyi yakalamayı hedefliyoruz” dedi. Önümüzdeki yıl Giessen ile Bursa arasındaki kardeşliğin 25’inci yıl dönümünün kutlanacağına işaret eden Prof. Kılavuz, “Biz de iki üniversite arasında öğrenci ve öğretim üyesi değişimini sürdüreceğiz” diye konuştu.

Haberin Devamı

KARACİĞER NAKLİNDE DÜNYANIN EN BÜYÜK MERKEZİ
Giessen ve Malatya’da dönüşümlü olarak 10 yıl boyunca gerçekleştirdikleri sempozyumlara pandemi nedeniyle iki yıl ara vermek zorunda kaldıklarını belirten İnönü Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Ahmet Kızılay, yeniden bir araya gelme ve bu fırsatı karaciğer hastalıklarıyla, karaciğer nakli konusundaki gelişmeleri görüşmek üzere değerlendirme fırsatı buldukları için çok memnun olduğunu söyledi. Üniversite’ye bağlı Turgut Özal Tıp Merkezi bünyesinde biri genel sağlıkla diğeri de kanser hastalıklarıyla ilgili hastanelerin yanında, karaciğer nakli için de üçüncü bir hastane olduğuna ve bunun bu alanda dünyanın en büyük hastanesi olduğuna işaret etti. Karaciğer nakli konusunda Giessen’den hekimlerin Malatya’ya gelip gelişmeleri gözledikleri, ameliyatlara girip deneyim kazandıklarını belirten Prof. Kızılay, başta Prof. Dr. Sezai Yılmaz olmak üzere Malatya’dan gelen ekipteki uzmanların karaciğer nakli ve kanseri konusundaki deneyimlerini ve gelecek perspektiflerini sempozyuma sunacaklarını kaydetti. 

Haberin Devamı

BİLİMSEL VE SİYASAL İLİŞKİLER AYRI ŞEYLER
“Üniversiteler arası ilişkilerin, devletler arası ilişkilerden bağımsız olması” gerektiğini belirten Türk Alman Sağlık Vakfı’nın Kurucusu ve Başkanı Prof. Dr. Yaşar Bilgin, “Biz burada yaşayan Türkiye kökenli yabancılar hem Türkiye’ye, hem de Almanya’ya bağlıyız. Tıpkı bir ailede ana ve baba arasındaki ilişkilerin kötüleşmesi nasıl çocukları etkiliyorsa, siyasi ilişkilerdeki değişmeler de bizi etkiliyor. Ancak bu durumların bu sempozyum gibi bilimsel çalışmaları etkilememesi gerekiyor. Sağlık tüm insanlar için aralarındaki ulusal, kültür farklarına bakmadan önemlidir. Tıp alanında bir ülkedeki gelişmeden, diğer ülkelerin insanları da faydalanır ve faydalanmalıdır. Karşılıklı olarak sürdürdüğümüz bu sempozyumlarda da herkes birbirinden birçok şey öğreniyor” dedi.

Haberin Devamı

NELER KONUŞULDU
Giessen’deki bir gün süren ve 19’u profesör 21 hekim öğretim üyesi katıldığı sempozyumda ele alınan konulardan bir bölümü şöyle:
* Karaciğer kanserinin teşhis ve tedavisinde son gelişmeler.
* Karaciğer nakli konusundaki gelişmeler. Organ nakli yapılmış kişilerle ve ameliyatın komplikasyonlarıyla ilgili deneyimler.
* Göçmenlerde hepatit B ve C hastalıkları.
* Almanya’da organ bağışı.
* Bursa ve Türkiye’de organ bağışının öyküsü.
* Korona bulaşmasının ardından akciğer nakli.
* Böbrek hastalıkları ve böbrek nakli.
* Kök hücre nakli.
* Ksenotransplantasyon, yani canlı hücrelerin veya dokuların nakli

BAKMADAN GEÇME!